Film gibi bir hayat hikâyesi

Yozgat'ın Aşağıtekke köyünde 1960'ta dünyaya gelen ikiz kardeşler Kamil ve Mehmet Barut'un 1.5 yaşındayken anneleri kanserden hayatını kaybetti. 11 yaşında Lalezar adında bir de ablaları olan ikiz kardeşlerin hayatı, annelerinin ölümüyle çileye dönüştü. Eşinin hayatını kaybetmesinin ardından baba Mustafa Barut, daha 1.5 yaşında olan ikiz çocukları Kamil ve Mehmet'i Ankara'ya götürerek Keçiören'deki Çocuk Esirgeme Kurumu'na verdi. İkizlerin yuvaya verilmesine razı olmayan dayıları sık sık çocukları ziyaret edince, kurum müdürü Kamil ve Mehmet Barut kardeşleri Kütahya Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderdi. Aradan geçen iki yılın ardından baba Mustafa Barut bu kez de 13 yaşına giren kızı Lalezar'ı kendinden yaşça büyük biriyle evlendirdi.

ÇOCUK GELİN
Kütahya Çocuk Esirgeme Kurumu'nda birlikte kalan ikizler, bir süre sonra idarenin kararıyla birbirinden ayrıldı. Mehmet, Kütahya'da kalırken ikizi Kamil ise Yozgat Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderildi. O günden sonra bir daha ikizini göremeyen Kamil Barut, "Babam bize bakamayınca çareyi yuvaya vermekte bulmuş. Annem yaşasaydı belki de birbirimizden hiç ayrılmayacak, çok güzel bir hayatımız olacaktı. İkizimle beni Kütahya'da birbirimizden ayırdılar. Ben Yozgat'a gönderildim Mehmet Kütahya'da kaldı. Bu arada 13 yaşına giren ablamı babam evlendirmiş. Hepimiz birbirimizden koptuk. Ablam ben 10 yaşındayken gelip beni buldu. Beni tatillerde yuvadan çıkarıp gezdirirdi. Ama ikizim Mehmet'in izini bir daha bulamadık. Annemin ölümünden yıllar sonra babam yeniden evlenmiş. Kendisi Almanya'ya gitmeden önce beni yurttan alıp üvey annemin yanına bıraktı. 3 yıl üvey annemin yanında kaldım ama beni hiç istemedi. Ben de mecburen Kayseri'ye çalışmaya gittim. Ara sıra köyümü özleyip geldiğimde üvey annem 'Burada annen mi var, baban mı var? Neden geliyorsun' deyince köyüme de gidemez oldum. Kamyon kasalarında yatıp kalktım. Ama ayakta kalmayı başardım. Ankara Sincan'da kendime yeni bir hayat kurdum. Evlendim ve çocuklarım oldu. Bizim yaşadıklarımızı yaşamamaları için çocuklarımın üzerine titriyorum" diye konuştu.
YOKLUK VE SEFALET...
Kamil Barut, Kütahya Çocuk Esirgeme Kurumu'na sorduğunda ikizinin öldüğünün söylendiğini belirtti. Barut, "Ama ben inanmayıp araştırmaya devam ettim. Kütahya'ya gidip yuvada bize bakıcılık yapan kadını buldum. Emekli olan bakıcı kadın bana kardeşimin ölmediğini ve hali vakti yerinde bir aileye evlatlık verildiğini söyledi. Yaklaşık 54 yıldır ikiz kardeşimin izini arıyorum. Ablam beni buldu ama ben ikizimi bulamadım. Onu görüp bir kucaklasam bana yeter. Hayat maalesef ablamı, beni ve ikiz kardeşimi farklı yönlere savurdu ve biz bir daha toparlanamadık. Aslında annemin ölümü bizim kıyametimizmiş. Yokluk ve sefaletle geçen bir hayatımız oldu. Eğer kardeşim bu haberi okursa ne olur bana ulaşsın. Bu dünyadan ölüp gitmeden ikiz kardeşime kavuşmak istiyorum" dedi.