"First Lady'nin mayo giymesi çok doğal"

Gündem'in bu haftaki konuğu Tülin Şahin. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarılı mankenlerinin başında gelen Şahin'e gündemdeki konularla ilgili çarpıcı sorular yönelttik. Türkiye'yi dünyaya tanıtan, yurt dışında sayısız ünlü markanın yüzü olan başarılı mankenin yanıtları…
"EKONOMİYE CAN VERİN REKLAMINI ÇOK BEĞENDİM"
SORU: Yeni bir reklam filmi yayınlanıyor. Ekonominin önde gelen isimleri çiçekçi, simitçi, bakkal oldu. Sizce verdikleri mesaj yerinde mi? Bu tür küçük alımlar ekonomiyi canlandırır mı?
TÜLİN ŞAHİN: Ben kesinlikle katılıyorum. Çok beğendim. Mutlaka herkes kendi alım gücüyle bir şeyler satın almalı ki ekonomi canlansın. İllaki büyük alışverişlerin olması gerekmiyor. Ancak küçük de olsa piyasanın canlanması adına çok doğru bir reklam kampanyası olduğunu düşünüyorum. Sektörü hareketlendirmesi adına güzel mesajlar içeriyor.
"SİYASETÇİLER YÜZÜNDEN TÜRKİYE'DE GENÇLER APOLİTİK"
SORU: ABD Başkanı Obama'nın ailesiyle çıktığı halk tipi tatilden basına yansıyan kareleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Fazla "halk" olarak liderlikten uzaklaşıyor mu? yoksa bu yaptıkları onu halkın gözünde daha da yüceltmiyor mu?
T.Ş: Ben şuna inanıyorum: Politik simalar her zaman halkın içinde olmalı. Siyasetçiler birçok kişiye soğuk ve ulaşılmaz geliyor. Bu sebepten de ciddi anlamda apolitik geçler var. Bu sebepten ne kadar çok halkın arasına inerlerse, o kadar çabuk kaynaşırlar. Halk kendisine yakın bulmadığı insanı samimiyetsiz olarak değerlendirip soğuyabiliyor. Bu konuda Başbakanımızın da çok aktif olduğunu düşünüyorum. Çünkü o da çocuklar olsun, yaşlılar olsun, herkesle sıcak temaslar içinde olmaya özen gösteriyor.
"FİRST LADY'NİN MAYO GİYMESİ ÇOK DOĞAL"
SORU: Peki eşinin dekolte giysileriyle ilgili çıkan tartışma? Sizce First Lady tatilde basına şortla, mayosuyla poz verir mi?
T.Ş: Çok normal bir durum. Çünkü sonuçta, işin özünde insan. Tabi ki yaz sıcaklarında en doğal hakkı mayo giymek ve de bu onları halkın arasında sıcak tutar. First Lady'ın sahilde mayosuyla gezmesi onu bizden birisi yapıyor. Dolayısıyla bu durumun insanlardan uzaklaşmaya neden olmadığını düşünüyorum. Her kadının şort ve mayo giymek hakkı. Tabi ortam müsait olduğu sürece. Bu yüzden bunun tartışmaya açılması bile çok saçma. First Ladyler her zaman için stil belirleyen insanlar olmuşlardır. Obama'nın eşinin de stil ikonu birisi olduğunu düşünüyorum.


"MARKA TAKINTIM OLMADI MODA OLMASI ÖNEMLİ DEĞİL"
SORU: Ayrılığın ardından eski sevgilisi için "iffetsiz bir kadınmış" diyen işadamını haklı buluyor musunuz? Ayrıldığı için sevgili "kötü kadın" mı oluyor hemen?

T. Ş: Bu konuda yorum yapmak istemiyorum..

SORU: Bakan Zafer Çağlayan "Ben giyime meraklı biriyim. Marka olması gerekmiyor" dedi. Katılıyor musunuz? İlla marka mı, yoksa yakışan mı?
T. Ş: Kesinlikle Bakan Zafer Çağlayan'a katılıyorum. Herkes kendine yakışanı giymeli önemli olan moda olup olmaması değil.

SORU: Markasız giyim ürünleri olarak örneğin nereden, ne alıyorsunuz?

T. Ş: Ben sürekli dolaşan birisi olarak sokaktan gördüğüm her şeyi bana yakışacağını düşünüyorsam satın alabilirim. Asla marka takıntım olmamıştır. Çoğu zaman beş liralık bir kumaşı alıp da kendime güzel pantolonlar diktirmişimdir. Bu biraz zevk meselesi. Herkes kendi vücut tipini iyi tanıyıp ona göre giyinirse daha mutlu olur.

"FENER MAÇI SONRASI DİYARBAKIR'DA YAŞANANLAR TÜRKİYE'YE YAKIŞMIYOR"
SORU: İstanbul moda günleri gösterişli defilelerle yapıldı. Çok sayıda yabancı basın izledi. Ancak bir türlü Paris, Milano, Londra'ya rakip olamıyoruz. Sizce neden?
T. Ş: Böyle bir hüküm vermek için henüz çok erken. Çünkü daha bu yıl birincisi düzenlendi. Hele biraz zaman geçsin ondan sonra değerlendirelim. Bence ayrıca ilk olmasına rağmen oldukça yoğun bir ilgi gördü. Çünkü İstanbul bunu hak ediyor. Bence İstanbul'da daha keşfedilmesi gereken çok şey var. Bunların hepsinin zamanla olacağını ve tüm dünyanın bunu takip edeceğini düşünüyorum. İstanbul ve tabi Türkiye dünya moda arenası için ilerde keşfedilecek bir yer olacak.
SORU: Diyarbakır'ın Fenerbahçe ile yaptığı maç sonrası çok tatsız olaylar, gösteriler yaşandı. Bunların kente refah gelmesini istemeyen kesimlerin provokasyonu olduğu yorumlarına katılıyor musunuz?
T. Ş: Üzücü olaylar yaşandı. Çünkü orada bir spor etkinliği var. Bunun idrak edilmesi lazım. Ne Türkiye'ye ne de spora yakışıyor. İnşallah bir daha olmaz.
"DOĞU'YA ÖNCE EĞİTİM VE İŞ İMKANI SAĞLANMALI"
SORU: Doğu illerine refahı, daha keyifli bir sosyal hayatı hangi projeler, nasıl adımlar götürebilir sizce?
T.Ş: İş dünyasının daha fazla doğuya yatırım yapması. Eğitim de gitmeli. Hem eğitimle hem de iş dünyasıyla Türkiye sadece İstanbul, İzmir, Ankara değil. Gerçekten büyük bir yüzölçümüne sahibiz. Oralara daha fazla yatırım yapmamız lazım. İş imkanı sağlanmalı bu. Bu anlamda gelişebilir.
SORU: Eşinin intiharı üzerine, onun yasak aşk yaşadığı sevgilisine dava açan İzmirli kadının yerinde olsanız siz de tazminat ister miydiniz? Yasak aşk için tazminat ödenmeli mi aldatılan eşe?
T. Ş: Bu konuyu bilmediğim için yorum yapmak istemiyorum.
SORULARINIZI GÖNDERMEYİ UNUTMAYIN...