Gerçek Türk askerleri bizleriz...

Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala, FETÖ'cü hainlerin darbe girişimi sırasında çıkan çatışmada vücuduna 7 kurşun isabet etmesine rağmen kahramanca direniş göstererek kışlasını darbe yanlısı askerlere teslim etmedi. İşte o albayın anlattıkları:
TV'de tankları görünce kendi kışlamıza ulaşıp el koymamız lazım diye düşünmeye başladık.
Bu arada polis ekipleri nizamiyeyi kapatmış. Dışarı çıkmaya izin vermiyor. Sonra aklıma akrabam da olan Vali Yardımcımız (Nurullah Naci Kalkancı) geldi. Durumu anlattım. Talimat verdi 3 kişilik polis ekibi bizi almaya geldi. Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk ile Topkule Kışlası'na gittik.
Nail generali tutuklamak için polis arkadaşlarla beraber aşağı indik. Elimizde zırhlı araç olarak sadece bir tank ile de ZPT vardı. Karargâha girdik ancak hain kaçmıştı.
Polis telsizinden bir polisin vurulduğu anonsu geçti. Geri döndük. Yolda karşımıza 2-3 kişi çıktı. 'Teslim olun' dedim. Ateş açtılar. Sait Albay'ı yerde yatarken gördüm. Bağırdım ama ses vermedi. Şehit olduğunu düşündüm. Polis arkadaş da vurulmuştu.
Ben de vurulduğumu hissettim. En azından bu hainleri vurup şehit olurum' diye helikoptere gitmek istedim. Bu kez karnımdan vuruldum. Vali yardımcımızı arayıp, 'evlatlarımı önce Allah'a sonra sana emanet ediyorum' dedim. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Bir parmağım koptu. Karaciğerimin yarısı gitti. Diyaframım delindi. Kaburgamın bir bölümü yok, bir bölümü kırık. Sağ tarafım paramparça olmuş. 10 gün yoğun bakımda kaldım.
ÜNİFORMAMIZIN ŞEREFİNİ KORUDUK
Albay Davut Ala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili de şunları anlattı: Gece 02.00 gibi beni aradı. Geçmiş olsun ve şifa dileklerini iletti. Bu Haşhaşiler her yere sızmış durumda. Allah Cumhurbaşkanımızı korusun ve yardımcısı olsun. Gerçek Türk askeri bizleriz. Benim, milletimiz ve vatanımız için parmağım, ciğerim, vücudumun her yeri, hatta canım feda olsun ancak şunu unutmasınlar, askerine düşman olan düşmanının askeri olur. Biz milletimizin bize emanet ettiği üniformanın şerefini korumaya çalıştık."