Pazar 10.04.2011

'Güçlü bir Türkiye'den yanayız'

Demokrasi yolunda alınan yol Çerkezler'i de umutlandırdı. Anadolu'da yüzyıllardır yaşayan Kafkas kökenli Çerkezler yeni bir anayasa çağrısı yapıyor. Anadil eğitimi ve dillerinde radyo-TV yayını da talepleri arasında

'Boynumuz kıldan incedir sana hayat ama...'
Çerkez şair Semih Seyyid bir şiirinde şöyle der: "Boynumuz kıldan incedir sana hayat ama / Dilimiz kılıçtan keskin / Bizi vur / Vur ama hayat / Onurumuzu bağışla / Ve dinle..." İşte tam da bu yüzden sokağa çıktı Çerkezler. Seslerini duymayanlara "dinle" demek; onları görmezden gelenlere varlıklarını hissettirmek için. Devlet desteğiyle anadil eğitimöğretimi verilmesi talebinin dile getirildiği ilk miting, 12 Mart'ta gencinden yaşlısına yüzlerce Çerkezin katılımıyla Ankara'da düzenlendi. Sırada bu ay içinde daha büyük bir katılımla düzenlenmesi hedeflenen İstanbul mitingi var. Peki yıllardır dernek ve vakıf binalarından dışarı adım atmayan Çerkezler, nasıl oldu da sokağa çıkarak sessizliklerini bozmaya karar verdiler? Nelerden memnunlar, nelerin değişmesini istiyorlar? Seçim döneminde siyasilerden hangi taleplerde bulunacaklar? Türkiye'de kendilerini konuk olarak mı yoksa ev sahibi olarak mı görüyorlar? "Çerkezler: Anadolu'nun Kafkasyalı Evlatları" yazı dizisinde tüm bu soruların cevaplarını aramaya çalışacağız.
Türkiye, 12 Mart 2011'de bir ilki yaşadı. 19'uncu yüzyılın ortalarında Rus Çarlığı tarafından Kafkasya'dan sürülerek Türkiye'ye göçen Çerkezler, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ilk kez kendileri için sokağa çıkarak devletten taleplerde bulundular. Biz de Anadolu'da 3 ila 5 milyon arası nüfusa sahip oldukları tahmin edilen Çerkezleri dilleri ve kültürleri için pozitif ayrımcılık talep etmeye iten sebepleri araştırdık.
YENİ ANAYASA ÇAĞRISI
Çerkezlerin devlet desteğiyle anadil eğitim-öğretimi ve kendi dillerinde 24 saat yayın yapan radyo-televizyon kanalları kurulması talebiyle sokağa çıkmalarına zemin sağlayan en önemli etken, Türkiye'deki demokrasinin gelişim süreci oldu. 12 Mart'taki Ankara mitingini organize eden Çerkes Hakları İnisiyatifi'nin sözcüsü Kenan Kaplan, durumu şöyle açıklıyor: "Biz güçlü Türkiye'den yanayız. Burası vatanımız. Demokrasinin daha da gelişmesini istiyoruz. Bu nedenle Çerkezler olarak kendimizi görünür kılmaya karar verdik." Mitinge katılmamalarına rağmen talepleri desteklediklerini belirten Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Koordinatörü Cumhur Bal, durumun aciliyetini şöyle anlatıyor: "UNESCO'nun yayımladığı Tehlike Altındaki Diller Atlası, Çerkez dillerinin kaybolmak üzere olduğunu gösteriyor. Avrupa bu sorunları çözdü. Türkiye de artık adım atmalı." Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Feridun Aksoy ise "Yeni Anayasa için tüm etnik kimliklere eşit mesafede olan bir dil geliştirilmeli" diyor.

VATANLARI TÜRKİYE

Diğer yandan Çerkezlerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla veya ülkenin toprak bütünlüğüyle ilgili bir sorunları bulunmuyor. Çünkü onlar "anavatanları" Kafkasya'yı hiçbir zaman unutmasalar da, kendilerine kucak açmış olan Türkiye'yi "atavatanları" olarak kabul etmişler. Tek istekleri, gelecekte "üst kimlikleri" olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının yanı sıra "alt kimlikleriyle" de kabul görmek. Bu yüzden seslerini daha da yükseltmeyi hedefliyorlar.
'Tüm diller bizim zenginliğimizdir'
AK PARTİ'DEN DESTEK
AK Parti'nin Çerkez kökenli Çorum milletvekili Agah Kafkas, dile getirilen talepleri olumlu karşılıyor. "Türkiye'deki halkların kimliklerini açıkça yaşamaları, milli birlik ve bütünlüğe katkı sağlar" diyen Kafkas, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kimliklerin korunması devlet güvencesi altına alınmalıdır. Ne kadar özgürlük ve demokrasi sağlanırsa, toplumsal barış da o kadar güçlü olur." Türkiye'nin yıllarca Kürtleri yok saydığını ve bu durumun sorunu derinleştirdiğini belirten Kafkas, "Çerkezler de, geçmişte dillerini yaşatma konusunda gerekli mücadeleyi vermedikleri için kültür erozyonu yaşadılar. Oysa bu ülkedeki tüm diller bizim zenginliğimizdir" diyor.

CHP: ELEŞTİRİLER YERSİZ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Onur Öymen ise barışçıl bir yöntemle dile getirilen taleplerin rahatsızlık yaratmaması gerektiğini söylüyor. Öymen, "Topraklarımızda konuşulan diller zenginliğimizdir. Çerkezler; Kürtler gibi diğer etnik gruplara mensup kişilere tanınan hakların kendilerine de tanınmasını istiyorlar. Devlet bu insanları küstürmemeli. Ders kitaplarındaki etnik kimlikleri öne çıkaran olumsuz vurgular da kaldırılmalıdır" diye konuşuyor.
Dillerinden biri tarihe gömüldü
Türkiye'de yaşayan Çerkezler en çok Kabardeyce, Adigece, Abhazca ve Abazaca dillerini konuşuyor. Kuzeybatı Kafkas Dilleri ailesine mensup olan bu dillerden Kabardeyce'yi 1 milyon, Adigece'yi 300 bin, Abhazca ve Abazaca'yı ise 15 bin kişinin konuştuğu tahmin ediliyor. Kuzeybatı Kafkas dillerinden Ubıhça ise, Türkiye'de bu dili konuşan son kişinin ölmesiyle yok oldu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.