Habertürk'ün garip korkusu

Sabah'ın başlattığı bölge gazeteciliği atağı, Habertürk'ü korkuttu. İstanbul'da nabız yoklamak için yayınladığımız tek seferlik Metropol ilavesinin neden çıkmadığını soran Habertürk, komik duruma düştü. 2010 yılının aralık ayında, İstanbul'un 39 ilçesinde belediye projelerini büyüteç altına alan, "Metropol" adlı ek hazırladık. Altı gün yayınlanan ve her sayısını belli ilçelere ayıran "Metropol Gazetesi", Habertürk gazetesinin gözünü o kadar çok korkuttu ki "Çamur at izi kalsın" anlayışı ile karalama kampanyası başlattı. Bu anlayışla daha önce yayımladıkları habere, 30 Aralık 2010 tarihinde, "Habertürk çok korktu" başlıklı cevap metniyle yanıt verdik. Bu yanıtta ısrarla, bu ekimizin süreli olduğunun altını çizdik. Okuyan herkesin çok rahat bir şekilde anladığı bu zorunlu açıklamamızı, bir tek Habertük anlamamakta ısrar etti ve etmeye devam ediyor. Habertürk'ün dünkü İstanbul sayfasında, "Her Sabah bakıyoruz, Metropol'ü göremiyoruz" başlıklı garip bir yazı yer aldı. SABAH'ı karalamak amacıyla hazırlandığı açıkça belli olan yazıdan, Habertürk yöneticilerinin, SABAH'ın, İstanbul ilavesine fizibilite için hazırladığı tek seferlik projeyi hâlâ anlayamadıklarını gösterdi. Garip yazılarında, "Her 'Sabah' bakıyoruz Metropol'ü göremiyoruz" ifadesini kullanan Habertürk'e cevabımız şudur: "Bakmaya devam edin, göreceksiniz." Hazırladıkları haberlere büyük emekler verdiklerini iddia edenlere şunu da hatırlatmak isteriz: Habertürk'ün İstanbul ilavesinde, belediyelerden gelen mail ve basın bültenlerinin, kelimesine dokunulmadan, aynı başlık ve cümlelerle haber yapıldığı görülüyor. "Metropol ekini kapattırdık" şeklinde tavır sergileyerek, kendilerini komik duruma düşürenlere tavsiyemiz, bizi izlemeye devam etmeleridir. Kendilerine, "Korkunun ecele faydası" olmadığını hatırlatıyoruz. Bizi, Metropol ekinde bayat haber kullanmakla itham eden Habertürk, 3 Ocak 2011 tarihinde SABAH'ın 4'üncü sayfasında geniş şekilde yayımlanan "Yağmalanan tarihin peşinde bir 68'li" başlıklı haberi, dünkü ana gazetelerinin 6'ncı sayfasında, aynı bilgilerle, "Tarihi eserlerimizin Sherlock Holmes'ü" başlığıyla okuyucularına, yeni bir habermiş gibi sundu. Bu durum, ilkeli, dürüst haberciliği kimin yaptığını gösteren ilahi bir adaletin tecellisiydi sanki. Habertürk'ün haberciliğini göstermesi bakımından okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz.