Cuma 19.11.2010
Son Güncelleme: Cuma 19.11.2010

Mekke’de tufan paniği

İhramları çıkarıp günlük giysileri giyen Hacılar, Hicret yolculuğuna hazırlanıyordu. Medine'ye gitmek için toparlanan hacılar bir alarmla sığınacak yer aramaya başladı. Gök gürledi ve yağmur sağanak halinde indi. Mekke'ye rahmet yağıyordu

Beyaz kelebekler kozasından çıktı adeta. İhramlar yerlerini gündelik giysilere bıraktı ve milyonlarca Hacı, Hicret yoluna çıkmaya hazırlandı. Bu sabah itibariyle yüz binlerce kişi yollara düşüp, Mekke'den akın akın Medine'ye yönelecekti ama o ne? Aniden alarm verildi tüm şehirde. Telefonlara "Hemen güvenli yerlere sığının" ikazları gelmeye, televizyon ve radyolar "Bulunduğunuz yere en yakın sığınılacak yere gidin!" uyarıları, çağrılarına başladı. Mekke sel felaketiyle burun buruna gelmişti çünkü. Çağrıların son sözcükleri tamamlanmamıştı ki gökyüzü sanki yarıldı, korkunç homurtular, patlamalar, şimşekler, yıldırımlar eşliğinde; bu kutsal kente görmeyenin inanamayacağı bir sağanak yağmur başladı.

KALAKALDILAR

Hava simsiyaha kesti o lahza. Trafik anında durdu, vakit namazı için camileri dolduran on binlerce hacı toplu halde mahsur kaldı ibadethanelerde. Sokaklar caddeler yüzlerine kırbaç yer gibi yağmur yiyenlerin firar alanına döndü. Yaşlı hacılar zaten yürümekte, hareket etmekte güçlük çekerken perişan vaziyette orta yerlerde kalakaldılar. Ambulanslar, itfaiye ve polis araçları dışında çok az taşıt seyri seferi kalmıştı şimdi. Kâbe'de veda tavafı yapan on binlerce hacının çoğu revakların altına meylederken önemli sayıda ziyaretçi her şeye rağmen tavafı sürdürmeye çabaladı.
'DİNSİN BU YAĞMUR' DUASI
Geçen hafta kralın emriyle yağmur duasına çıkıp, kurban kanlarını yıkayacak yağmuru dileyenler muhtemelen ürpererek "dinsin bu rahmet ya Rab" diye niyaz etmeye başladı. Oysa muhteşem bir kalabalığın yüce Peygamberimizin manevi izini sürüp Hicret'e çıkma manzaralarını anlatacaktım size. Sele dönüşen yağmurun ertelettiği bu satırlarımı şimdi din ve İslam alimlerinin anlattıklarıyla aşağıya iliştireyim haydi.

HEP BİRLİKTE MEDİNE'YE

Hicret... Yani bir yerden başka bir yere göç etme. Ama İslamiyet'te çok daha derin ve hazin bir manası var bu sözcüğün. Başta Hazreti Peygamber olmak üzere İslam'ı dinleri seçenlere yaptığı zulüm ve sonrasının hikâyesidir çünkü Hicret. Mekke'de Müslümanlar barınamaz hâle gelmişlerdi. Hz. Peygamber, Müslümanların Medine'ye hicretlerine izin verdi. Muharrem ve safer aylarında Müslümanlar, aileleri ile birlikte hicret ettiler. Birer, ikişer, gizlice Mekke'den ayrılıp Medine'ye gittiler. Sadece Hz. Ömer Mekke'den gizli ayrılmadı. Kılıcını kuşandı, Kâbe'yi tavaf etti. Bütün müşriklere meydan okuyarak: "İşte ben Medine'ye gidiyorum. Analarını ağlatmak, karılarını dul, çocuklarını yetim bırakmak isteyenler peşime düşsün" dedi. Kısa zamanda, Mekkeli Müslümanların hemen hepsi Medine'ye göç etti. Rasûlullah yalnızca Hz. Ebubekir ile Hz. Ali'yi Mekke'de alıkoymuştu.

KORKUNÇ İNFAZ KARARI

Artık düşmanları arasında, en büyük tehlike karşısında yapayalnız bulunuyorlardı. Müslümanlık Medine'de yayılmaya başlamış, müşrikler korktuklarına uğramışlardı. Şimdi Hz. Muhammed de Medine'ye gider, Müslümanların başına geçerse, kendilerinden öç alabilirlerdi. Durumun ciddiliğini anlayan Kureyş müşrikleri, Mekke'de yapayalnız kalan Peygamber Efendimize nasıl bir tuzak kurulacağı düşünülürken Ebû Cehil: " Kureyş'in bütün kollarından birer temsilci seçelim. Bunlar aynı anda hücûm edip Muhammed'i bir hamlede öldürsünler. Kimin vurduğu, kimin darbesiyle öldüğü belli olmasın" teklifinde bulundu. Hemen kabul edildi ve Kureyş kollarından 40 yeminli kişi seçip toplantıyı bitirdiler. Müşriklerin bu korkunç planını Hz. Cebrâil, Peygamber Efendimize haber verince evi hemen terk etti, Kâbe'de tavaf yapıp Hz. Ebubekir'i de yanına alarak Hicret'e başladı. 1.5 saat (3 mil) mesafede Sevr Dağı'nın tepesindeki mağaraya vardılar. Kureyş'in araması bitinceye kadar, (perşembeyi cumaya bağlayan geceden pazar gününe kadar) üç gün bu mağarada gizlendiler. Tâkipçiler Sevr Dağı'na henüz çıkmadan, bir örümcek mağaranın ağzına ağ örmüş, bir çift beyaz güvercin yuva yapıp yumurtlamıştı. Bu durumda Kureyşliler mağaranın içine bakmanın ahmaklık olacağını düşünerek bırakıp gittiler. Peygamber Efendimiz ile Ebubekir, deve yürüyüşü ile 13 günlük olan Medine yolunu 8 günde kat ederek ulaştılar. Medineliler bir bayram sevinci içinde yollara döküldüler. İşte bu zorlu ve ibretli Hicret'in izini sürecek milyonlarca mümin bu sabah itibariyle çıktı yollara. Ulvi hedefleri Medine'ye varmak ve Hz. Peygamberimizin kabrini ziyaret etmek.

VAH VAH VAH...

Keşke daha fazla yerim olsa da daha da detaylı anlatabilsem diyecekken aklıma kutsal yolculuğun yoldaşı Hazreti Ebubekir de geldi. Tuhaf ve acı verici bir şekilde Hz. Ebubekir'in de doğup büyüdüğü ev buldozerle yıkıldı geçtiğimiz yıllarda. Şimdi orada, Ebubekir Hazretleri'nin evi yerinde Intercontinantal Oteli yükseliyor, hizmet verip VIP mesela mutfağında mesela köri soslu okyanus ıstakozu ızgarası servis ediliyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.