Hasta Adana’dan doktor kongreden

Hatay'da yaşayan 18 yaşındaki Ali Can Köseçavuş, geçen hafta ders çalıştığı sırada aniden şiddetli göğüs ağrısı, bulantı ve kusma yaşayınca hastaneye gitti. Üşütme tanısı konan genç, ağrı kesici verilerek evine yollandı. Sabaha karşı ağrı şiddetlenince başka bir hastaneye götürülen Ali Can'ın tomografisi çekilince acı gerçek ortaya çıktı. Aort genişlemesi teşhisi konulan Ali Can'ın hemen ameliyat edilmesi gerekiyordu. Damarlarından sızabilecek bir damla kan, her an hayatını sonlandırabilirdi.
ALİ CAN SEFERBERLİĞİ
Aile önce Mersin'e, oradan da Adana'ya yönlendirildi. Ancak iki kentteki kalp cerrahları ameliyatı kabul etmedi. Vakit daralıyordu. Hayatı, dakikalara bağlı olan Ali Can tam ümidini kaybetmişken, bir doktor Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aort Cerrahi Merkezi Direktörü Doç. Dr. Altuğ Tunçer'i aradı. Tunçer ameliyatı kabul etti. Ancak Doç. Dr. Altuğ Tunçer, tam da bu konuda geliştirdikleri ameliyat tekniğinin sunumunu yapmak üzere Antalya'daki bir kongredeydi. Tunçer, ilk uçakla İstanbul'a döndü. Zamanla yarışan Ali Can için ise Sağlık Bakanlığı devreye girdi ve hava ambulansı ayarlandı.
ZAMANA KARŞI YARIŞ
Doç. Dr. Altuğ Tunçer'in talimatı üzerine tüm ekip Kartal'daki hastanede cumartesi günü toplandı. Filmleri aratmayan zamana karşı mücadele devam ediyordu. 19.00'da hava ambulansla Adana'dan hareket eden Ali Can, 20.30'da Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. 112 Acil ambulansı havalimanında, ekipse hastanede onu bekliyordu. Saat 21.00'de ameliyat başladı. Doç. Dr. Altuğ Tunçer başkanlığındaki ekip pazar sabaha karşı saat 03.00'e kadar ameliyattaydı. 6 saat süren ameliyatın ardından iki gün yoğun bakımda kalan Ali Can normal bir odada gözetim altına alındı. Tek çocuklarının ölümle burun buruna gelmesinin üzüntüsünü yaşayan anne ve baba da biricik oğullarının iyileşmesinin tadını çıkarıyor.

OYA AYDOĞAN'IN HASTALIĞI
Doç. Dr. Altuğ Tunçer, kongreyi yarıda keserek filmleri aratmayacak şekilde ameliyata yetiştiğini şu sözlerle anlattı: "Bu hastalık, Oya Aydoğan'ın hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Damarı yırtılmıştı. Geçen her dakika ölüm riski demekti. Damarın yırtılması demek kanın damarın dışına çıkması demektir ve bu durumda hayatını yitirebilirdi. Yaşaması tamamen şans. Özel bir teknikle ameliyatı yapıldı. Hem stent takıldı, hem de damarı değişti. Yırtık, hastanın beyin damarlarına kadar uzanıyordu. Yapay damar ve stent takıldı. İkisini aynı anda kullandık. Türkiye'de ve dünyada yeni uygulanan bir teknik. Bu tekniği, değişik bir teknikle birlikte biz geliştirdik."