İzmir'in Konak ilçesinde bir hastanede hemşire olarak görev yapan Özlem Özkan, 10 Şubat 2018'de bir hastasıyla ilgilenirken, aynı odada yatan bir başka hastanın annesi E.Ö. çocuğunun durumu hakkında Özkan'dan bilgi istedi. Özkan'ın doktordan bilgi alabileceğini söylemesi üzerine E.Ö., iddiaya göre, hastasına bakılmadığını öne sürerek, sağlık çalışanlarına şiddetin haklı olduğu şeklinde sözler sarf etti, hem hastası için verilen ağız bakım malzemelerini hemşire Özkan'a doğru fırlattı hem de tehdit etti. Özlem Özkan'ın şikâyetçi olması üzerine E.Ö. hakkında "tehdit" suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma dosyası, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu'na yönlendirildi. Uzlaştırmacı ile görüşen taraflar, E.Ö.'nün Türk Kızılayı'na kök hücre bağışında bulunması şartıyla uzlaştı. Uzlaştırmacı İrem Bilgili Çaparaz, E.Ö.'nün geçen yılın son gününde Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi'nde kök hücre bağışında bulunarak yargılanmaktan kurtulduğunu söyledi.
'DEĞERİ ÖLÇÜLEMEZ'
Çaparaz, taraflarla görüşmeler esnasında manevi bir konuda uzlaştırma yapmak istediklerini belirterek, şunları kaydetti: "Biliyorum ki bir cana umut olmak dünyadaki en önemli şey ve asla paha biçilemez. Bu nedenle konunun meta dışında bir şeye bağlanması açısından kök hücre bağışı aklıma geldi. Bir hayatı kurtarmanın değeri hiçbir şeyle ölçülmez." Hemşire Özkan ise süreç gereği uzlaştırma teklifi geldiğini ifade ederek, "Kendime dair bir şey istemedim. Hastanede hasta çocukları ve annelerini görüyorum. Ben de bir anneyim. Dikkati çekmek istediğimiz şey, kök hücre bağışı. Herhangi bir Kızılay kan bağışı noktasında bir yarım saatimizi ayırıp kan bağışı yapabilir, bir kök hücre donörü olabiliriz. Hastaların çaresizliğinden dolayı bağış şartıyla uzlaştırmaya ikna oldum ve kendim de bağışçı oldum. Umarım ihtiyacı olan bir kişi ile hem benim hem de şikâyetçi olduğum kişinin kök hücresi eşleşir" diye konuştu. AA