Hayata yeniden tutundu

22 Haziran 2010 tarihinde Halkalı'da askeri personel taşıyan servis otobüsüne yönelik bombalı saldırıdan yaralı kurtulan İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli sivil memur Serap Karaağaç, AA muhabirine, yaşadıklarını çok büyük bir tesadüf olarak nitelendirerek, ''22 Haziran 2010 tarihinde bizim otobüsümüze bombalı saldırı düzenlendi. Otobüsteki 6 arkadaşım şehit oldu. Ben ise bu bombalı saldırıda yaralandım. Bacağıma isabet eden şarapnel parçaları, İstanbul'da götürüldüğüm hastanede ameliyatla çıkarıldı'' dedi.
Olayın ardından çocuk sahibi olmak için 9 yıllık eşi Hüseyin Karaağaç ile birlikte İstanbul'da özel bir tüp bebek merkezinde tedavi gördüklerini anlatan Serap Karaağaç, ''Yaralı kurtulduğum bombalı saldırıdan 2 yıl sonra, aynı saatte 09.00-09.30 gibi ben yine hastanedeydim. Eskişehir Devlet Hastanesi'nde bir kez daha narkozla uyutuldum. Ama bu sefer uyandığımda üçüzlerime kavuştum. 9 yıl evlat hasreti çektikten sonra 2'si erkek olan üçüz bebeklerimi kucağıma almanın mutluluğunu yaşadım'' diye konuştu.

''Riski göze alıp üçüzlerimizi dünyaya getirmeye karar verdik''

Erkek bebeklerinin tek yumurta ikizi olmasından dolayı üçüz doğumun risklerinin doktorlar tarafından kendilerine anlatıldığını dile getiren Karaağaç, şunları kaydetti:
''Bize bebeklerin anne karnındaki beslenmelerinde sorun, gelişememe, zehirlenme, kalplerinden birinin durması halinde kötü sonuçlarla karşılaşabileceğimiz söylendi. Bu riskler yüzünden üçüz gebelikten ikisini durdurabileceğimizi söylediler. Ama buna rağmen biz devam etmeye karar verdik. Çok şükür, sonucu da çok güzel oldu.''
Çocuğu olmayan çiftlerin hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamalarını, sabretmelerini öneren Karaağaç, şöyle devam etti:
''Allah, tüm çiftlere bu mutluluğu yaşatsın. Üçüz bebek, bize çok büyük sürpriz oldu. Tek ya da ikiz bebek beklerken, o anı hiç unutmuyoruz. Çok heyecanlı bir bekleyişten sonra üçüzlerimize kavuştuk. Oğullarımız yaklaşık 2 kilo 500 gram. Kızımız da yaklaşık 2 kilo doğdu. Üçüz bebeklerimiz gayet sağlıklılar. İstanbul ve Eskişehir'de bizimle çok yakından ilgilenen doktorlarımıza ve diğer sağlık ekiplerine teşekkür ediyoruz.''
Esnaflık yapan baba Hüseyin Karaağaç da, 9 yıl bekledikten sonra üçüz bebeklerine kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Tüp bebek tedavi sürecimiz uzun sürdü. Ama hiç yılmadan devam ettik. 9 yılda birçok yere başvurduk. Çok şükür sonunda İstanbul'da güzel bir yerde, iyi bir sonuç aldık. Bir çocuk isterken, Allah'ımız bize pırıl pırıl üç evlat verdi. Bu anlatılmaz bir mutluluk. Biraz zorlukları da olsa, bu zorluklar bize mutluluk veriyor. Bizim gibi çocuk hasreti çeken çiftler, hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmasınlar ve kendilerine tüp bebek yöntemini tavsiye ederim. Biz, en başından beri hep Allah'ımızdan çocuk istedik, sabırla da bekledik. İnşallah, tüp bebek bizim gibi yıllarca evlat hasreti çeken tüm çiftlere de umut olur.''
Karaağaç çifti, oğullarına Ali Sinan ve Murathan, kızlarına ise Sedef Nil isimlerini verdi.