Son Güncelleme: Pazar 12.09.2010
Sizin hiç kızınız öldürüldü mü?
Bodrum'da, bir ay kadar önce öldürülmüş halde çalılıkta bulunan Ayten'in babası isyan ediyor: Yetkililer bize hiç bilgi vermiyor. Kızımın cesedi hâlâ morgda, avukatlara bile kapıları duvar ettiler
BİZİ KİMSE ANLAYAMAZ'
Zaten bayram değil ki bize. Katil bulunup, adaletin pençesi boğazını dalarsa belki su serpilir yüreğimize.
Haber de yok, umut da yok... Varsa da bizi bilgilendiren yok. 'Gizlilik kararı' diye diye tek söz etmeden, açıklama yapmadan eğleyip duruyorlar bizi.
Daha nasıl sabredelim? Bizim istediğimiz gizli araştırmaları anlatmaları değil. İnsan yerine koysunlar, ümit içinde beklememizi sağlayacak iki çift laf etsinler yeter. Avukatımıza bile kapıları duvar ettiler.
Anlayamazsın Savaş Bey. Tahmin edersin belki ama anlayamazsın. Kimseler anlayamaz. Kimseye de böyle acı göstermesin Mevla'm.
Ben başından beri kızımın eski erkek arkadaşı olan o Gaziantepli M.E.E.'den kuşkulandığımı söylüyorum ama dinleyen yok.
İKİ AYTEN DE YAŞAMADI
Tam 3 defa "Kızımız tehdit ediliyor" diye şikâyet ettik. Okul yetkilileri "Kuru lafla ispatlanmaz. Bir daha kafasına bir şey at, karşılık versin okuldan atalım" dediler.
Kız gittikten sonra açsınlar soruşturmayı!.. Sonra M. E.E. denen bu çocuk bir sabaha karşı 02.30'da evi telefonla aradı. Sarhoştu. "Sor kızına, her fırsatta nasıl sevişiyoruz" diye konuştu. Sabah savcılığa gidip suç duyurusu yaptık. Elimi öptürüp, özür diletip bıraktılar.
Bir akşam yine M'den gelen tehdit telefonundan sonra baygınlık geçirdi. Hastaneye kaldırdık. Oraya da gelip tehdit etmiş. Saldırmış telefonunu zorla almış elinden. Birkaç mesaj görmüş orada. "Sana da, mesaj çekenlere de günlerini göstereceğim" demiş. Taburcu ettiler, eve geldik, aynı akşam markete diye çıktı onu son görüşümüz oldu.
Derslerine yardımı olur diye internet bağlattım, bu ailemizin sonu oldu sanki. Dualar okuyan, muskasını takmadan adım atmayan, namaza niyaza düşkün kız bilgisayar başından kalkmaz oldu. Ben bir emekli şoförüm. 70-80 lira fatura gelince kapattırdım interneti.
Gece yarılarına kadar gezdiği olurdu bazen. Tanımadığımız erkek arkadaşlarıyla gizlice buluştuğu olurdu. O zaman çok kızar bağırırdım. Kızını dövmeyen dizini döver.
Psikolojik tedavi görüyordu. Ağır ilaçlar alıyordu. Uyku hali, bitkinlik yapıyordu o ilaçlar. Bir yerde uyur, sızar kalırsa, dadanan, yararlanmak isteyen olur diye endişeleniyordum.
1992'de ölen ilk eşimin mezarı... Sonrasında yeniden evlendim, doğan kızıma da vefat eden ilk hanımın adını verdim. Çok sevdiğim iki Ayten Kıvılcım da yaşamadı yani...
EN SON HABERLER
- 1 Polis memuru karokola silahla saldırdı
- 2 Meteoroloji'den son dakika hava durumu uyarısı! İstanbul dahil birçok il için alarm verildi: Kuvvetli geliyor
- 3 Küçükçekmece'de yeğenini öldüren amca tutuklandı!
- 4 Ankara'da gök gürültülü sağanak etkili oldu
- 5 Kadıköy'de deniz taksi ile kanonun feci kazası! Bir kadının ayağı koptu
- 6 Balıkesir'de feci kaza: 2 ölü, 1 yaralı
- 7 Gökten yağan şifa: Faydalarını duyan topluyor! Nisan yağmuru bakın nelere iyi geliyor…
- 8 Seydikemer’de kaza: Otomobil takla attı: 1 ölü
- 9 SON DAKİKA | Korhan Berzeg gizemiyle ilgili flaş gelişme: DNA'sı kızıyla eşleşti...
- 10 Yaşımız ilerledikçe sesimiz neden daha yaşlı çıkar? Meğer ardındaki neden oymuş...