İstanbul,
İzmir, Kayseri, Antalya, Muğla, Nevşehir ve Adana'da 12 yaşından beri 200'den fazla ev, işyeri ve kuyumcuda hırsızlık yapan Ersin Bilir 1999'da yakalanmıştı. Bilir'in kilolarca ziynet eşyasına el kondu. Ele geçirilen ziynetin sahiplerini bulmak için tüm illerin emniyet müdürlüklerine yazı yazıldı. Ancak ziynet eşyalarının sahipleri çıkmadı. Hırsızlıktan zaman aşımı süresi 5 yıl olunca dosya rafa kaldırıldı. Bilir, yattığı Metris Cezaevi'nden İstanbul Çocuk Mahkemesi'ne yazı yazdı. Bilir, "Adli emanette bulunan ismime kayıtlı tüm ziynet eşyalarının sahibi benim. İadesini istiyorum" dedi. Bu talep üzerine mahkeme, arşive kaldırılan dosyayı tekrar ele aldı. 11 yıldır mahkeme emanetinde tutulan malların sahipleri ortaya çıkmayınca, malların sahibi olarak Bilir'e iadesine karar verildi. İstanbul Çocuk Savcısı, mahkeme kararına itiraz etti. Dosya Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay, "Arşivde bulunan altın ve paralar hırsızlıkla elde edilmiştir. Hırsızlık suçundan ceza almış Ersin Bilir'e asla iade edilemez" diyerek son noktayı koydu. Emekli Yargıtay savcısı Ahmet Gündem, "Hırsızlıkla elde edinilmiş mallar hiçbir zaman hırsıza iade edilemez" dedi.