Pazar 15.11.2009 12:57

İktidara giden yolda muhalefet hep olacak...

'İki Melek' adlı albümüyle tüm yaz müzik listelerinin üst sıralarında kalan Bengü, bundan sonra kendisine atılan polemik paslarını karşılamamaya karar vermiş. Müzik dünyasında rekabetin kaliteli yapılmadığından dem vuran ünlü şarkıcı, "İktidara giden yolda muhalefet hep olacaktır" diyor...

Bengü yaz aylarında çıkardığı 'İki Melek' albümünün başarısının keyfini sürerken, yaptığı açıklamalarla da gündemde... Demet Akalın'ın "Tüm yaz tatil yaptı", "Boy fakiri" , "Müsamere kızı" gibi imalarla laf attığı Bengü, polemiğe girmemek için isim vermeden kendisine yapılan eleştirileri yanıtladı:
"Albümüm 70 bini geçerse kendime bir hediye alacağım" demiştiniz. Geçti. Ne aldınız?
Hediye almadım daha... Çok klasik ama en güzel hediye, her gün sokakta yaşadığım mutluluk... Ama kendimi şımartıyorum. SPA'lara gidiyorum. Masaj yaptırıp, kendime özen gösteriyorum. Mesela Antalya'ya işe gittiysem, kese yaptırıp, yorgunluk atıyorum.
Çoğunlukla Ege ve Akdeniz bölgesinde konser verdiniz. Hatta sizi 'Tatil yapıyor sananlar da oldu' değil mi?
15 Haziran'a kadar aranjörüm Volga Tamöz ile gece-gündüz çalıştık. Klip çekildi, fotoğraflar basıldı ve albümüm 1 Temmuz'da piyasaya çıktı. Albüm piyasaya çıkınca, sadece altı gün izin verdim kendime, sonra da bir daha tatil yapamadım. Çünkü albümüm çok başarılı oldu. Bu başarı da sürpriz değil zaten. Çünkü bilinçli bir çalışmaydı.
Adımlarınızı planlı mı atıyorsunuz? Şans faktörü yok mu hiç işinizde?
Var tabii ama ben planlı çalışıyorum. Kendimi bir şirket gibi, şirket yöneticisi gibi görüyorum.
KALİTELİ OLMAK LAZIM!
Peki neler öğrendiniz yöneticilik anlamında?
Kendi işimi takip etmenin müthiş önemli olduğunu, doğru insanlarla uzun vadede çalışmanın yararlarını öğrendim. Yönetimde kalite çok önemlidir. Kaliteli bir hayatım olmasına dikkat ediyorum. Çünkü parmakla gösterilebilen insanlar olabilme şansını verdi bu meslek bize... Örnek olmak, kaliteli durmak, öğrendiğim en önemli şey. Başarı denen şeyin çalışmaktan başka, kendine yatırım yapmaktan başka yolu yok!
Mesela?
Günde üç tane gazete okumakla başlayıp, dünyayı takip etmeye, şan dersi alıp, sporu ihmal etmemeye kadar varan, her şeyi kapsayan bir yatırım. 'Kendine yatırım yapan şirketler, her zaman ayakta kalır' diye düşünüyorum. Ayağım kaymıyor, her seferinde çok daha sağlam basıyor yere. Şarkımı söyleyip sahneden inmek çok kısa vadeli bir şey.
Kaliteli yaşamaktan kasıt neydi peki? Marka yaşamak mı?
Hayır, tabii ki değil. Kaliteden kastım, kişinin ruhuna, bedenine olan saygısıyla başlıyor. İyi besleniyorum, haftada üç gün sporumu yapıyorum, erken kalkıyorum, iyi yerlerde gözükmeye çalışıyorum. Geceleri dışarı çıkmamaya dikkat ediyorum. Arkadaşlarımla evde olmayı seviyorum zaten. Toplu halde baktığında insanlar da bunu söylüyorlar yani 'duruşun iyi' derken aslında kaliteli yaşamayı kastediyorlar. Kendimi, müziğimi geliştiriyorum. Çok kitap okuyorum mesela. Şimdi Canan Tan'ın eroinman bir kızın hayat hikayesini anlattığı kitabını okuyorum.

Etrafınızda var mı bu tür yaşam hikayeleri?
Yok, hiç olmadı.
Hiç biraraya geldiniz mi bağımlılarla?
Bağımlılarla değil ama başka alanlarda sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorum. İki ay önce Türk Böbrek Vakfı ile tanıştım. Beni davet ettikleri için koşa koşa gittim. Aynı şekilde Türk Kalp Vakfı'nın genç kuşak temsilcileri arasına girdim. Bana 'En İyi Kalp' ödülünü verdiler. Daha önce bu ödülü Sakıp Sabancı'ya vermişlerdi. Bir de web sayfamda yaptığım kampanyalar var.
ŞARKILAR KAPIŞSIN
Rakipleriniz arasından kendizi sıyırdığınızı düşünüyor musunuz?
Bunu son bir yıldır inanarak söylüyorum, kendime rakip gördüğüm hiç kimse yok. Rekabeti seviyorum ve istiyorum ama rakip göremiyorum. Rekabete gerçekten varım ama satışlar yarışsın, konserlerimiz yarışsın, şarkılarımız kapışsın. Bu kişiselliğe dönüştüğü zaman çok çirkin oluyor ve ben artık bunda yokum. Atatürk'ün çok beğendiğim bir sözü var: "İktidara giden yolda muhalefet hep olacaktır!" Ben de bu yolda muhalefete razıyım.
Rekabet şöyle mi algılanıyor: Saçının rengi, boyunun kısalığı, bacaklarının kalınlığı ya da geniş kalçalar? Boyunuzun kısa olduğu yolunda bir 'eleştiri' yapılmıştı...
İşte rekabet böyle algılanınca, olay kişiselleşiyor ve benim bu tür açıklamalara verecek tek bir cümle cevabım yok. Ben sadece şarkılarımı duyuyorum, bu söylenenlerin hiçbirini duymuyorum. Aylar önce kulaklarımı tıkadım zaten...
Bir dönem siz de bu polemiklerin içindeydiniz ama..
Çok eskiden. Hata yapmışım, onu anladım. Ben kendimle mutlu bir kızım, kendimle barışık bir ruha sahibim. Belki de o yüzden kimseyle kavga etmiyorum artık... Önce kendimle sonra etrafımdakilerle barıştım. Bu durum da insanın kendisine saygısıyla başlıyor.
ÖĞRENCİLERİN İHTİYAÇLARI İÇİN KAMPANYA BAŞLATTIM
'www.bengu.com' adresli web sayfamda bir kampanya başlattım. Yaşları 7 ile 15 arasında değişen, Muş Atatürk İlköğretim Okulu öğrencileri için destek topluyoruz. Onlar için az kullanılmış atkı, defter, kalem, kitap, ayakkabı aklınıza ne gelirse onların okula iletilmesini rica ediyorum. Buradan başladık ama devamı gelecek. Kendi adıma ulaşabildiğim her yere ulaşacağım...
SERDAR'A RAKİP OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Müzikal anlamda, "Ortak bir şeyler yapmak isterdim" dediğiniz hiç kimse yok mu?
Funda Arar var mesela, onu beğenerek dinliyorum, sanatçı bir kişilik. Onunla her zaman her şeyi yapabilirim. Göksel aynı şekilde. Yeni çıkan isimlerden çok beğenerek takip ettiğim eski arkadaşım Sıla var.
Kenan Doğulu vokalinden tanışıyorsunuz değil mi?
Evet, ben Kenan'ın vokalini bıraktığım gün Sıla başlamıştı. Bu saydığım isimler üreten gerçek sanatçılar. Bunun dışında Gülşen'i de çok beğenirim. Hande Yener'i cesur bulurum.
Hande Yener popa dönüyormuş?
Ne güzel işte, rekabet olacak. Özlediğimiz Hande Yener'i bulacaksak benim çok hoşuma gider.
GÜLBEN'İ SEVERİM
Arkadaşınız olarak görüştüğünüz var mı?
Birebir görüştüğüm yok. Gülben Ergen'in iş disiplinini ve zekasını çok takdir ederim. Şarkılarını da çok severim Zaman zaman onunla fikir alışverişinde bulunurum.
Serdar Ortaç?
O ayrı. Tabii ki.
Mesela evinizde bir davet vermişsiniz ve Serdar Ortaç, Murat Boz, Volga Tamöz gelmiş... Ne konuşuluyor o evde?
Ne konuşulacak, müzik tabii ki. Evimin misafir odasını boşalttım ve sadece kendimin kullanacağı bir stüdyo haline getiriyorum. O minik sistemle orada Serdar'a rakip olmayı düşünüyorum. (gülüyor) Bengü'nün stüdyosu Serdar'ın stüdyosunu döver mi göreceğiz... Çalışmaya devam, frene basmaya hiç niyetim yok. Yola çıktım beşinci vites tam gaz gidiyorum. Televizyonda bir müzik programı sunacağım yakında. Arı gibi çalışıyorum.
AKIN'LA FLÖRTÜN TADINI ÇIKARTIYORUZ
Sevgiliniz Akın Altan ile iki yıla yakın beraberliğiniz var ama yine de birlikte görüntülenmemeye dikkat ediyorsunuz. Neden?
Ben, popüler insanların özel hayatlarına dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki benim de özel hayatım var ama bunun hakkında konuşmayı sevmiyorum. İlişkimi insanların gözüne sokarak dejenere yaşamaktansa, liseli bir kız gibi yaşamak hoşuma gidiyor.

Hakkınızda hep evlenecekler deniliyor. Siz kendi aranızda bu konuyu konuşuyor musunuz?
Biz de sizin gibi bu haberleri gazeteden okuyoruz. Şimdilik ikimiz de flörtün tadını çıkartıyoruz. Zamanı gelince tabii ki ikimiz de evlenmeyi isteriz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.