İlk engelli açık hava sınıfı doğayla buluşturuyor
Başakşehir Kayaşehir Özel Eğitim Uygulama Okulu 1. ve 2. Kademe’de eğitim gören Down sendromlu, otizmli ve çoklu tanısı olan özel gereksinimli çocuklar, yalnızca akademik değil, yaşam becerileri alanında da destekleniyor. Onlar sınıflarda birebir özel eğitim alırken çocuklarını bekleyen anneler ise atölyelerde üretip sosyalleşiyor. Türkiye’de ilk kez bu okulda kurulan özel yaşam evi ve açık hava sınıfı projeleriyle ise engelli bireylerin hayata katılımı desteklenirken anneler de yeniden hayata tutunuyor.

Down sendromlu, otizmli ve çoklu tanısı olan özel gereksinimli çocuklar, eğitim sistemine getirilen modern yaklaşımlarla yaşam becerileri alanında destekleniyor. Başakşehir Kayaşehir Özel Eğitim Uygulama Okulu 1. ve 2. Kademe'de eğitim gören çocuklar, sınıflarda özel eğitim alırken çocuklarını bekleyen anneler ise atölyelerde üretip sosyalleşiyor. Türkiye'de ilk kez bu okulda kurulan "özel yaşam evi" ve "açık hava sınıfı" projeleriyle ise engelli bireylerin hayata katılımı desteklenirken anneler de yeniden hayata tutunuyor.
Okulda bulunan sosyal projeler şöyle:
*Yaşam becerileri edinmeleri için içinde mutfak, banyo, yatak odası, salonun bulunduğu gerçek bir ev ortamı kuruldu
*İçinde kitap köşesi, matematik alanı, müzik merkezi ve duyusal gelişim alanları bulunan Türkiye'nin ilk engelli açık hava sınıfı açıldı
*Domates, biber, patlıcan, roka gibi ürünleri ekip biçtikleri "Başak Köy" adını taşıyan hobi bahçesi kuruldu
*Anneler için dikiş, el sanatları, seramik, mum yapımı gibi birçok atölye hayata geçirildi
* Başakşehir Müftülüğü iş birliğiyle annelere yönelik Kur'an-ı Kerim ve dini bilgiler kursu açıldı
SABAH, bu çok özel engelli okuluna gidip öğretmenler, veliler ve atölye hocaları ile görüştü.
Kayaşehir Özel Eğitim Uygulama Okulu 1. ve 2. Kademe'de down sendromlu, otizmli ve çoklu tanısı olan engelliler sınıflarda eğitim görüyor. Veliler her gün çocuklarını okula getirirken büyük bir heyecan yaşıyor. Çünkü okulda yaklaşık iki yıl önce atölyeler kuruldu. Dikiş atölyesinden el sanatlarına, Kur'an-ı Kerim kursundan pasta kursuna kadar birçok atölyeden engelli çocukları sınıflarda eğitim görürken anneler bu atölyelerde kendilerini geliştiriyor. Okulda, Türkiye'de bir ilk olan bir evde bulunuyor; engelli çocuklar, yatak odası, banyo, salon ve mutfakta günlük yaşam becerilerini öğretmenleri eşliğinde ediniyor. Bu evde engelli çocuklar evi süpürdükleri gibi bahçeden topladıkları domates, biber ile kümesten topladıkları yumurtayla mutfakta menemen dahi yapılıyor. Okulun bahçesinde ise Türkiye'nin ilk engelli açık hava sınıfı bulunuyor.
TÜRKİYE'NİN İLK AÇIK HAVA SINIFI
Okul idaresi, öğretmenler ve Aile Birliği üyelerinin birlikte faaliyete geçirdiği açık hava sınıfı projesini hayata geçiren özel eğitim öğretmeni Şöhret Doğan (44) SABAH'a açıklamalarda bulundu. Doğan ilk olarak, "Erken çocukluk akademisine katıldım. Eğitimin içeriğinde okul öncesi çocukların açık havada eğitim yapmasına dair teşvik edici Rumeysa Çevlik'in projesi de vardı. Bizlerde bu eğitimi aldık. Ben bir tek özel eğitimciydim. Özel çocuklarımız da bu projeden faydalansın diye düşündüm. Okulumuzun idaresi bunu destekledi ve açık hava sınıfını okulumuzda açtık. Çocukları dört duvar içerisinde değil de doğada esintiye maruz kalarak, rüzgarına maruz kalarak, dokunarak, hissederek eğitime açmış oluyoruz. İçeriğinde köşeler var; kitap merkezi, günlük yaşam becerileri, duyusal alan, matematik becerileri, denge yürüyüş alanları, müzik merkezi, nereden nereye, bir de Başak Köy Tarım Alanı var. Hepsinin ayrı ayrı işlevi ve kazanımları var. El becerilerini geliştirirken kendi becerilerinin farkına varıyor. Duyusal ve sosyal becerilerini geliştirmiş oluyor. Materyaller geri dönüşümden tasarlandığı için çocuklara çok cazip geliyor." dedi.
BAŞAK KÖY HOBİ BAHÇESİNDE BİRÇOK ŞEY ÜRETİLİYOR
Velilerde hem atölyeden hem de açık hava sınıfından memnun olduğunu söylüyor. Açık hava sınıfında bulunan Başak Köy isimli hobi bahçesinin de engelli çocukların bahçeyle ilgilenmeleri için yapıldığını söyleyen Müdür Yardımcısı Murat Aydın (47), "Hobi bahçesi uygulama alanı açtık. Özel gereksinimi çocuklar ekim, sulama yapıyor ve çıkan ürünleri topluyor. Soğan, domates, patlıcan, pırasa, kıvırcık, biber, tere, roka üretiliyor. Çilek bile var. Çocuklar burada zaman harcarken çok mutlu oluyor ve çok memnunlar" diye konuştu.
ATÖLYELER HAYATIMIZI DEĞİŞTİRDİ
Kayaşehir Özel Eğitim Uygulama Okulu 1. ve 2. Kademe Aile Birliği Başkanı Saliha Sağlam'ın ise (46) hem kendi hikayesini hem de okul aile birliğinin faydalarını anlatıyor. Sağlam'ın kızı çoklu tanısı olan down sendromlu Zeynep Sema Sağlam (14). Kızı okula uygun olmayan çocuklardan olduğu için bir yıldır destek eğitimlerinden yararlanabiliyor. Günde iki saat ders alma hakkı tanınan Zeynep Sema, aile birliği olarak gün sınırlamasına gidilen 10'a yakın çocuktan biri ve bir yıldır bu okulda okuyor. Kızının sağlık sorunları nedeni ile okula başlayamadığını ifade eden Saliha Sağlam, "Okula uygun olmayan çocukları okula uydurma çabası içerisindeyiz. Yıllarca hastane ve ev arasında ömrümüz geçiyordu. İlk defa büyük bir korku ile okula başladık. İdarede bu konuda yardımcı oldu. Halk Eğitim Merkezi'nin okulun talebi üzerine okulda dikiş kursu iki yıl önce açıldı. Ben de kursa katıldım. Kurs hocamız bizi teşvik etti; nakış, örgü, çanta, kıyafet el sanatlarına dair birçok şeyi burada öğrendim. Yıllar geçmiş ve hayatın içine bu kursta yeniden doğmuşuz gibi hissettim" diyor.
ÜRETİP SATTIK
Okul Aile Birliği'ne katılan Saliha Hanım, bu kursların insanlara kattığı değerleri, motivasyonu görüp yaşayıp deneyimledikten sonra bunu tüm annelere sunmaya ve kursları çeşitlendirmeye karar verdiklerinden söz ediyor: "İdarenin desteği ile sadece Aile Birliği değil, bir kadın ve anne hareketi olarak kendimizi tanımlıyoruz. Okulumuz, özel gereksinimli çocuklar için ve bu okul anne ve çocuk okulu gibi. Bizler dışarı çıkamıyoruz ve çocuklarımızın yanında olmamız gerekiyor ve biz çocuklarımızla aynı okulu paylaşıyoruz. Dünyayı okulumuza getirmeye çalıştık. Atölyelerde mum, ahşap, seramik birçok el sanatını yaptık. Arkadaşlarla Kur'an- Kerim Kursu'nda otururken aramızda para toplayıp bir şey üretip satmaya karar verdik. Aşure, turşu, yöresel ürünleri, el sanatları kendi aramızda sattık ve parasını biriktirdik ve projelerimizde kullandık. Milli Eğitim Bakanlığı'nın maarif modelde normalde açık hava sınıfları var. Okul müdürü, Şöhret hocaya bunu özel eğitim uygulama okuluna uyarlamasını isteyince biz de aile birliği olarak projeye destek olduk. Türkiye'de yaygınlaştırılmaya çalışıyor. Devlet okullarında normal gelişim gösteren çocuklarda yeni başlayan proje özel gereksinimli çocukların olduğu bir okulda ilk kez açık hava sınıfı bu proje faaliyete geçti. Başakşehir'de toplamda 5 bin küsur engelli var. Biz evlerdeki çocuklara ve annelere talibiz. Çocukları öğretmenlere ulaştırmanın derdindeyiz."
ÇOCUKLARIMIZ OKULU SEVDİ
Okul Aile Birliği Başkan Yardımcısı Sedef Kaya, (44) 8,5 yaşındaki engelli oğlu Osman Taha'nın geçen sene okula başladığını söylüyor. Kaya, veliler olarak okuldaki sınıflara çocuklarını bırakmaya gelmediklerini, onların bir ihtiyacı olduğunda öğretmenler tarafından arandıklarını ve bezlerini değiştirme ya da yemek yedirmek için yanlarını gittiklerinsen söz ediyor. Kaya, atölyelerden söz ederek "Biz gayret ettik, idaremiz bunu gördü ve her şey böyle başladı. İdare bizim önümüzü açtı. Bu sene o kadar çok aktivite ve etkinlik var ki, özel çocukların anneleri de rehabilite oluyor. Veliler diyor ki, 'Evimize gitmek istemiyoruz, burada bir aile gibi olduk. Hepimiz birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Engelli bir çocuğu olanı engelli bir çocuğu olan anlayabiliyor. Çünkü hayatlarımız birbirine çok yakın. Bir senede bu okul değişti. Çocuklar iyi olunca annenin de psikolojisi iyi oluyor. Annenin psikolojisi direk çocuğa, eve ve eşe yansıyor. Okulda velilerimiz rahatlayarak evlerine dönüyorlar. Konuşuyorlar ve üretiyorlar. Ve eve sakin ve rahatlamış bir şekilde gidiyorlar ve çocuğa da bu yansıyor. Osman Taha dışarıdan okulun içine girmek istemezken şimdi evde kapının önünde bekliyor okula gelebilmek için... Çocuklarımız da okulu böylece sevdi" diyor.
GÜNDE BEŞ SAATLİK KUR'AN VE DİNİ EĞİTİM
*Başakşehir Müftüğü'nden Kur'an Kursu Hocası Kadriye İşboğa (46): "İki yıldır kurs açık. Velilerin talebi üzerine buraya geldik. Kur'an-ı Kerim, dini bilgiler ve ilmihal dersleri veriyoruz. Anneler çocuklarını okulda derse verdikten sonra kursa geliyorlar. Günde beş saatlik eğitim oluyor. Dikiş kursuda var. Hem bir üretiyorlar hem de dini bilgilerini geliştiriyorlar. Velilerimizin okulda faal ve aktif bir hayatları var. Bu kursların açılış amacı zaten ben de özel çocuk annesiyim. Özel çocuk ailelerinin sosyalleşebileceği alanlar olamaz, başka yerlere gitmiyoruz hatta hiç gitmiyoruz çünkü başka insanları rahatsız etmemek için. Sosyalleşirken bizim kalplerimiz biraz yorgundur, manevi boşluğu da kursta dolduruyoruz. Veliler, çocuğunun bir ihtiyacı olunca özgürce dışarı çıkabiliyor. Sadece velilere değil, hostes ve okul eğitmenlerinin sorularına cevaplar veriyoruz. Hatta okuma yazma bilmeyen üç veliye de okuma yazma öğrettim."
"ONLARIN 20 YAŞINA BİLE GELSE ÇOCUKLARI BEBEK"
*Halk Eğitim Merkezi'nden görevlendirilen Dikiş Kursu Hocası Sultan Şimşek, "İki yıldır kadın dış giyim kursu veriyorum. Veliler, kendi kumaşlarını getirip tasarım yapıp ihtiyaçlarını karşılıyor. Çocuklarına giysi yaptıkları gibi kendilerine de kıyafet dikiyorlar. Özel gereksinim gereken annelerin çocukları kendileri de özel insanlar. Onların 20 yaşına bile gelse çocukları bebek. Hiçbir sosyal alanları yok. Çünkü çocukları ile vakit geçiriyorlar. Anneler çocuklarını sınıfa bıraktıktan sonra atölyelerde 6 saat ders yapabiliyor. Öğretmen anneyi çağırırsa atölyeden istediği zaman çıkabiliyor. Çocukların ise sınıfta organik hamuru karşılamasını istiyoruz."
"DİKİŞ BANA TERAPİ GİBİ GELİYOR"
*Kursa katılan anne Nurşen Özben (39): "16 yaşında otizmli ve epilepsi hastası bir çocuğum var. Çocuğum 6 yıldır bu okula geliyor. Atölyeler bana öncelikle bir samimiyet verdi. El becerilerim gelişti, birçok elbise diktim. Bir psikoloğa gitsem dikişin verdiği mutluluğu veremez. Dikiş bana terapi gibi geliyor. Çocuğumla ilgilenmemin şekli değişti. Çocuğum kıyafetlerini farkında olmadan yırtıyor. Onun da kıyafetlerini dikiyorum. Burada bir aile ortamı var. Bizi bizden başkası anlamaz."
EN SON HABERLER
- 1 Son dakika: İzmir Çeşme ve Ödemiş'te orman yangını! 5 mahalle tahliye edildi: İzmir-Çeşme kara yolu ulaşıma kapatıldı
- 2 SON DAKİKA | Rize'ye giderken düşen uçaktan acı haber geldi! Pilot hayatını kaybetti yolcu yaralı olarak bulundu
- 3 Bayburt-Erzurum sınırında uçak düştü: Ekipler arama kurtarma çalışması başlattı
- 4 Mersin’de gece denize giren kadın boğuldu! Kayıp 2 kişi aranıyor
- 5 Erzurum'da 3.9 büyüklüğünde deprem
- 6 Yenidoğan Çetesi davasında yeni gelişme: 3 sanık tahliye edildi!
- 7 Cansız bedenini çoban bulmuştu: İstanbul’da öldürüp Nevşehir’e gömmüşler!
- 8 İzmir Ödemiş'te de yangın çıktı! 3 mahalle tahliye edildi
- 9 Şanlıurfa'da dehşet anları! Sokak ortasında eşine yumruk attı
- 10 Balıkesir'de zincirleme kaza! 3 araç birbirine girdi: 9 yaralı