Ekimin ilk haftasında Atatürk'ün sağlık durumuyla ilgili kötü haberler yayılmaya başlamıştı. İşte bu tarihlerde Sir Loraine, 10 Ekim 1938'de İstanbul'dan Londra'ya geçtiği telgrafta, Cumhurbaşkanlığı halefleri arasında Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Fethi Naci'nin ismi üzerinde de duruyor ve şunları yazıyordu: " (...) Atatürk'ün Fethi'yi Cumhurbaşkanlığına aday olarak göstermek istediğine dair etrafta bir söylenti var. Bu söylentiyi kontrol etmek güç. Şayet gerçekse Atatürk öldüğü takdirde rejimin bir imtihana tabi tutulmasından çok korkuyorum. Atatürk'ün isteğine kimse karşı koymak istemeyecektir.
"FEVZİ ÇAKMAK İSTEMEZ"
Aynı zamanda Fethi'nin, gerek memlekette gerekse Büyük Millet Meclisi'nde kendisini destekleyecek yeterlikte popüler olduğundan şüpheliyim. Sıhhati de sağlam değildir ve böyle bir makama getirilmesi, Türk liderler arasında Atatürk'ün güçlü karekterinin tamamen kontrol altında bulundurduğu şahsi kıskançlıkların patlak vermesine yol açabilir. Bence Atatürk'ün yerini alabilecek halef olarak her tarafta kabul edilen, millet arasında çok rağbet gören ve kendi otoritesini hemen kurabilecek tek kişi, İsmet İnönü'dür. Mareşal (Çakmak) da sağlam karekter sahibidir, fakat bu görevi isteyeceğini sanmıyorum."