İstanbul aşkının göç ettirdiği Yunanlar
Yıllar önce ülkelerinden gelip âşık oldukları İstanbul'dan ayrılamayan 3 Yunan genç, kendilerini kentin değişen yüzünden şikâyet edecek kadar 'yerli' hissediyor
"BEN BİR PERA ÇOCUĞUYUM"
Alexandros Massevatas (Yazar-36): İstiklal'de yürüdüm, çok etkilendim ve "Ben burada kalacağım" dedim. 2003'ten beri buradayım. İstanbul'da makaleler, kitaplar yazıyorum. Gazetecilik de yapıyorum. Cibali-Balat-Ayvansaray üzerine kitap hazırlıyoruz. Metni ben yazıyorum. Olga kitabın haritalarını çiziyor. Haris de çalıştığı Istos Yayınevi'nde basacak. Ben bir Pera çocuğuyum. Asla başka bir yerde yaşamak istemezdim. Mahmutpaşa'ya, Mercan'a, Tahtakale'ye gidiyorum. Fotoğraflar çekiyorum, söyleşiler yapıyorum. Türkler ile Yunanlar için "Çok benziyorlar" diyenlere katılmıyorum. Türkler çok daha hassas, romantik ve sakin. Seni kırmamak için çok uğraşıyorlar. Türkler'in hüznü beni yoruyor. Kış gelince bütün Türkler çok mutsuz. Ben de tatillerimi kış aylarında alıp gidiyorum.
"VATANDAŞLIĞA BAŞVURACAĞIM"
Haris Rigas (Siyaset Bilimi Uzmanı-29): Baba tarafından köküm Türkiye'ye dayanıyor. Babaannem doğduğu Tuzla'dan 1930'larda ayrılmış. 2006'da İstanbul'a ikinci kez geldim ve kalmaya karar verdim. Buraya resmen âşık oldum. Boğaziçi Üniversitesi'nde İstanbul Rum Cemaati üzerine doktora yapmaya başladım. Rum cemaatinin kurduğu Ipsos adlı yayınevinde çalışıyorum. Burada Atina ve Londra'da kurduklarımdan çok daha yakın ve derin dostluklar kurdum. Sadece Türklerle değil Yunanlarla da. Ortak noktamız İstanbul sevdası. Türkiye'de bir garsonla, tezgâhtarla samimiyet kurabiliyorsunuz. Yunanistan'da bu kalmadı. Tarlabaşı'nda yaşıyorum. Çevreyle hiçbir sorun yaşamadım. Mahallemdeki travestinin annesi beni yemeğe çağırırdı. Ancak 4 yılda çok değişti ve butik oteller açılmaya başladı. Eskiden Karaköy'deki açık hava balıkçılarını seviyordum. Bir adam vardı, 5 de masası. Şimdi hanutçu dolu. Tam rezalet. Türkçe çok zor. En çok "eczane" kelimesinde zorlandım. Bir sabah fotokopi çektirmeye gittim. Adama "Print (çıkış) yapabilir miyim?" diyeceğime "Pırt yapabilir miyim?" dedim. Ne dediğimi öğrendikten sonra çok gülmüştüm. Trafik hariç "Keşke buraya yerleşmeseydim" cümlesini bir kez bile kurmadım. Vatandaşlığa başvurmayı planlıyorum.
HALİÇ'TE TEKNE KEYFİNİ DEĞİŞMEM
Olga Alexopoulou (Ressam-31): 2004'ün sonbaharında geldim. Buraya yerleşmek için resimlerini görmeniz bile yeter. Arkadaşlarım bu kenti görmek istiyor. İstanbul'da ucuza yaşayabilirsiniz. Alışverişimi Tarlabaşı'ndaki pazardan yapıyorum. Bayılıyorum oraya. Arkadaşlarımla Karaköy'e gidip bir tekne kiralamayı seviyoruz. Şarabımızı alıp gün batışında Haliç'e açılıyoruz. Balık yiyoruz. Muhteşem bir deneyim. Bu kenti seviyorum ve daha uzun yıllar kalmak istiyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Elektrik panosundaki yangına müdahalede bulunan yönetici elektriğe kapılıp kalp krizi geçirdi
- 2 Elazığ merkezli dolandırıcı operasyonu: 5 tutuklama
- 3 Cumhurbaşkanlığı 5. Uluslararası Yat Yarışları Bodrum’da başlıyor
- 4 Kurban Bayramı tatili kaç gün, 9 gün mü olacak, hangi gün başlıyor? Diyanet takvimi ile Kurban Bayramı tarihleri 2024
- 5 Selen hemşireyi o iğne mi öldürdü? Kayıp enjektör bulundu... İşte erkek arkadaşı doktorun ifadesi
- 6 Depremde vefat eden MSKÜ öğrencileri anısına fidan dikildi
- 7 Pitbull saldırısında yaralanan mağdurdan yasal düzenleme talebi
- 8 Geriye 12 parça kemik kalmıştı! Adli Tıp incelemesi tamamlandı:Orhan Berzeg'in ölümünde flaş gelişme
- 9 TCG Nusret Müze Gemisi’nin kahramanlık dolu anıları anlatıldı
- 10 Kara para aklama operasyonu: 8 şüpheli gözaltında