Pazar 14.11.2021 10:05
Son Güncelleme: Pazar 14.11.2021 10:17

İstanbul’da sıra dışı müze: 51 yıldır ölü hayvanları yaşatıyor

İstanbul’da yaşayan 81 yaşındaki Veteriner Teknisyeni Ahmet Hamza, ömrünü adadığı tahnit sanatını 51 yıldır aralıksız sürdürüyor. Hamza’nın Pendik’te açtığı müzede 500 farklı türün olduğu 1000 tane hayvan yer alıyor. 100 yaşında kaplumbağanın, 2 metre timsahların, çeşitli kuşların, böceklerin, renkli yüzlerce kelebeğin bulunduğu müze ziyaretçilerini bekliyor.

Doldurulmuş hayvan işine 1970 yılında Bulgaristan'da başlayan 81 yaşındaki tahnit ustası Ahmet Hamza, 1985 yılında Preslev şehrinde doldurulmuş hayvan müzesinin kurulmasına ön ayak oluyor. Bulgaristan'dan 1989 yılında ailesiyle birlikte göç ederek Türkiye'ye yerleşen ve asıl mesleği veteriner teknisyenliği olan Ahmet Hamza, burada hobisini devam ettirmeye karar vererek Doğa Bilim Müzesi'ni açıyor. Hamza, çeşitli okullardan müzeye gelen öğrencilere hem hayvanları tanıtıyor hem de tahnit dersleri almak isteyenlere yardımcı oluyor. Oğlunun da kendisi gibi hem veteriner hem de tahnit yaptığını belirten Hamza, en büyük destekçisinin de eşinin olduğunu söyledi.

MÜZEDEKİ HAYVANLARIN YÜZDE 90'I TÜRKİYE'DE YOK

Birbirinden farklı türlere tahnit yaptığını belirten Hamza: "1989 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye geldim. Bulgaristan'da 30 yıllık veterinerlik yaptım. 1970 yılından beridir tahnit sanatı ile uğraşıyorum. 500 fark tür olmak üzere 1000 tane hayvandan oluşan bir koleksiyonum var. Birçok hayvan Darıca Hayvanat Bahçesi'nde telef olan hayvanlar, bir kısmı da yurt dışından bana gelen hayvanlar. Bunların yüzde 90'ı bizim ülkemizde yaşamayan hayvanlar. Bu müzede 2 metre timsahlar, 100 yaşında kaplumbağalar, kuşlar, kelebekler, böcekler gibi birçok hayvan türü var" dedi.

BİLENE KOLAY BİLMEYENE ZOR İŞ

Müzeye ve tahnit sanatına ilginin az olduğunu söyleyen Hamza: "Gelen her öğrenciye bu işi öğretmek istediğimi söyledim ama insanlar pek yanaşmıyor. Bilene kolay bilmeyene zor iş. Bu iş sabır işi, aceleye gelmez. Biraz kirli de bir iş. Telef olmuş hayvanların üzerinde keneler, parazitler var. Buna çok dikkat etmek lazım. Buraya gelenlerin en çok sorduğu soru, 'bu hayvanları nasıl öldürdün?' Ben de bu hayvanların ölü olarak geldiğini söyleyince herkes rahatlıyor. İnsan birçok hayvanı tanımıyor. Geçen bir öğretmen geldi, buzağıya inek diyor. Bütün eserlerimi seviyorum, hiç birini ayırt etmiyorum. Buradaki ürünleri almak isteyen oluyor ama satmıyorum. Daha çok ziyaretçinin gelmesini istiyorum" diye konuştu.

ÖLDÜ DİYE VERDİKLERİ İNEK CANLI ÇIKTI

Ahmet Hamza başından geçen ilginç hikâyeleri şu sözlerle anlattı: "Bulgaristan'da bir ineği öldü diye bize verdiler. Koyduk arabaya, tahnit yapmaya götürmek için. Arabadayken ineği inceleyen biri var arkadaşım, hayvana dokununca inek tekme attı. Meğerse öldü diye verdikleri inek yaşıyormuş. Bir gün de hayvanat bahçesine telef olmuş bir timsahı almaya gittim. Büyük bir buzdolabının rafında ip ile bağlamışlar. Niye bağladınız ölü değil mi dedim? 'Amca ne olur, ne olmaz diye bağladık' dediler."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.