İşte o kafalar!

RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK), TV kanallarını tek tip bir sistemin içerisine oturtmaya çalıştığı yasakçı politikalarına yenisini ekledi. aHaber'in yorum ve görüşe dayalı olan röportaj ve siyasi içerikli programlarının içeriğine dahi karışan RTÜK-YSK ikilisi yine ceza yağdırdı. RTÜK'ün iki CHP, iki MHP ve bir HDP kontenjanından seçilen üyeleri seçim dönemindeki aHaber yayınlarına ceza verilmesi yönündeki raporu 4'e karşı 5 oyla kabul etti. RTÜK'ün raporunu fırsat bilen YSK da "Ajans Yeni Gün," "aHaber 19-20-21," "Ajans Haftasonu", "Söz Teması," "Memleket Meselesi" ve "Toplumsal Hafıza" isimli programların yayınlarının bir kez durdurulmasına, canlı röportaj yayınlarının ise uyarılmasına karar verdi. aHaber'in 25 Eylül-1 Kasım arasındaki yayınlarını inceleyen RTÜK, 7 Ekim 2015 tarihli kararında, aHaber'de yayımlanan haberlerde tüm siyasi partilere fırsat eşitliği sağlandığı fakat canlı röportaj ve siyasi içerikli yayınlarda eşitliğin sağlanmadığını iddia etti. Özel sermaye ile kurulan, hukuk kuralları içinde kamuoyunun bilgi edinme hakkı ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yayın yapan aHaber, sanki devlet sermayesi ile kurulan ve kamu yayıncılığı yapması gereken bir TV kanalı gibi değerlendirildi. YSK cezacı zihniyeti ile RTÜK raporunu da gerekçe göstererek aHaber'e yayın durdurma cezası verdi. RTÜK'ten ceza teklifi, 4'e karşı 5 oyla çıktı. Muhalefet kontenjanından seçilen 5 üye aHaber'e ceza verilmesini istedi. Kurula "en yaşlı üye" sıfatıyla başkanlık eden MHP kontenjanından seçilen Arif Fırtına, MHP kontenjanından seçilen Esat Çıplak, CHP kontenjanından seçilen İsmet Demirdöğen ve Süleyman Demirkan ile HDP kontenjanından seçilen Ersin Öngel özgür yayıncılığa "hayır," aHaber'e cezaya "evet" dedi. Cezaya gerekçe olarak, YSK'nın radyo ve televizyon kuruluşlarının tek yönlü yayın yapamayacakları ve adaylar arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda oldukları yönündeki kararı gösterildi. YSK, RTÜK raporu doğrultusunda aHaber'in canlı röportaj ve siyasi içerikli söz yayın programlarında ağırlıklı olarak bir partiye yer verildiğini, diğer partilere ise yer verilmediğini savunarak, söz konusu cezayı verdi. Özü itibariyle zaten yorum, görüş ve tartışmaya dayalı olan programlarda bile YSK direktifleri üzerinden tek tip bir zihniyetin dayatılması ve bu çerçevede programlara ceza verilmesi "ifade özgürlüğü" diyerek savunulan politikaların, aslında kendisiyle ne kadar çeliştiğini de gözler önüne serdi.
"Antika" belgeseller
RTÜK'ün cezalarından biri de "belgesel" yayımlatmak. Ancak RTÜK'ün yayımlanmasını zorunlu kıldığı belgesellerin en yenisi 15-20 yıl önce çekildiği için günümüzün "belgesel" anlayışından hem içerik hem de kullanılan teknik açısından çok gerisinde.