İtalya'da futbolcuydu ülkesine bakan oldu

Tarih 15 Kasım 2012. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ndeki Manchester United maçı öncesi kampta. Teknik Direktör Fatih Terim bir telefon alıyor; "Hocam Milan'daki öğrencilerinizden Kakha Kaladze İstanbul'da. Kendisi ülkesi Gürcistan'ın enerji bakanı olmuş. Sizinle görüşmeden ülkesine dönmek istemiyor." Hoca'nın bu buluşmayı reddetmesi mümkün değil. Kısa süre birlikte çalışmalarına rağmen, 11 yıl önceki öğrencisi "saygılarını" sunmak üzere GS Florya Metin Oktay Tesisleri'ne geliyor. Hoca'nın karşısında artık bir bakan var. Çok alışılagelmiş bir durum değil. Terim, Gürcistan'ın yeni Enerji Bakanı olan eski öğrencisi Kaladze'yi kapıda karşılıyor. Bakan ise hâlâ öğrenci hissediyor kendisini. Önünde ceketini ilikliyor. Fatih Terim, dünyanın başarısını kabul ettiği bir teknik direktör. Ama öğrencileri üzerinde yarattığı "usta" etkisi, sanırım onu diğer teknik direktörlerin bir adım ötesine taşıyor. İşte bu yüzden, kendi "amatör" yıllarının geçtiği odada karşılıyor öğrencisi Kaladze'yi: "Burası benim gençlik yıllarımda gece yattığım oda. Burada kalırdım. O yüzden benim için çok anlamı var."
'BELKİ DEVLET BAŞKANI OLURSUN'
Bugün misafir odası olarak kullanılan odada İtalyanca bir sohbet başlıyor. Sohbete bir yıl İtalya'da top koşturan Ümit Davala da katılıyor. Fatih Terim, "Ben senin bakan olduğunu bilmiyordum. Belki de ileride devlet başkanı olursun" diyor gülerek. "Karakterini çok beğendiğim bir öğrencimdi" diyerek öğrencisini övüyor. Sonra da biraz iç çekerek, "Acısıyla tatlısıyla zor bir dönemi beraber geçirdik" diyor. Bakan Kaladze, Terim hâlâ teknik direktörüymüş gibi saygısında kusur etmiyor. Usta, öğrencisine imzalı bir Galatasaray forması hediye ediyor. Kucaklaşıp ayrılıyorlar. Ziyaret tamamlanırken, en beyefendi haliyle eski bir futbolcu ve taze bakan Kakha Kaladze (34) ile sohbete başlıyorum:
Henüz birkaç haftalık bakansınız. Alışabildiniz mi?
Doğuştan politikacı değilim. Isınmam için zaman gerekiyor. Ama futbol nedeniyle insanlarla sıcak ilişki kurmayı biliyorum. Zaten hedefim bakan olmak falan da değildi.
Ekim seçimlerinde galip gelen Gürcistan Hayali'ne katılmanız nasıl oldu?
Gürcistan'daki korku ve güvensiz ortam beni politikaya itti. Halk son yıllarda çok huzursuzdu. Biz, Gürcistan Hayali'ndeki insanlar çoğunlukla politikanın içinden gelmiyoruz. Halkın içinden gelen ve halkı dinleyen bir terbiyeden geliyoruz. Profesyonel değiliz. Halkın sesini dinliyoruz. Parti başkanımız Bidzina İvanişvili de öyle.
'RAHATTIM AMA ÜLKEM AĞIR BASTI'
Futboldan vazgeçip siyasete geçmek zor olmadı mı?
Futbolu bırakmak kolay olmadı tabii. 17 yıl boyunca top oynadım. Yıllarca belirli bir disiplinle yaşıyorsunuz. Ama ben ülkemdeki durumu görünce, her şeyi bir tartıya koydum. Ülkem ağır bastı. Yoksa Milano'daki hayatım çok rahattı. Allah bana 12 yıl Avrupa'da top oynama fırsatı verdi. Siyasete girmek zorunda değildim. Kendi seçimimdi. Kendimi ülkeme karşı sorumlu hissettim.
Bakanlık görevinin de üstesinden geleceğinizi söylüyorsunuz yani?
Bu işte de bence futbolda olduğu gibi kurduğunuz takım çok önemli. Kısa sürede takımımla iyi işler çıkaracağımı düşünüyorum. Siyasete girmeden önce hidroelektrik santrali yapan bir firmam vardı. Siyasete girmeden sattım.
Tiflis sokaklarındaki tepkiler nasıl?
Futbolcu olduğumdan daha fazla sevgi görüyorum. Zaten halk bize, onlar gibi düşündüğümüz için oy vermişti.
Yeni bir hükümetsiniz ve verilmiş çok söz var. Nasıl başa çıkacaksınız?
Biz küçük bir ülkeyiz. Bizim bazı adımlar attığımızda sonuç almamız için çok zamana ihtiyacımız yok. Ama önce güçlü bir ekonomi gerekiyor. Tarıma destek önceliğimiz. Artık herkes hükümetten bağımsız iş yapabilecek. Ayrıca sosyal sigorta sistemini uygulamaya başlayacağız.