İyi bir başkandı ancak bırakma zamanı

Gökçebel... Bodrum'un şirin yerlerinden biri. Gündoğan ile Yalıkavak arasında. Camisi, ağaçların arasında. Bayram namazında cami tıklım tıklım... Cemaat camiye sığmayıp, dışarı taşmış durumda. Ali Şen bayram namazına gelirken, cemaat tarafından kuşatılıyor. Çıkarken de. Cemaatin içinde "her takımın taraftarları" var. İşte cemaatin Ali Şen'e söyledikleri:
Başkanım, bayramınız mübarek olsun.
Başkanım, Fenerbahçe ne olacak?
Başkanım, yaralıyız... Bayrama acıyla giriyoruz.
Ben Beşiktaşlı'yım... Ama şunu da kabul ediyorum: Fenerbahçe Türkiye'nin nadir bir mücevheridir.
***
Ali Şen önce Beşiktaşlı'yı öpüyor. Sonra da cemaate dönüyor:
- Cevher yere düşmekle kıymetinden birşey kaybetmez... Yiğit düştüğü yerden kalkar... Merak etmeyin... Fener sahipsiz değil... Sahibi de sizlersiniz.
YILDIRIM NE YAPMALI
Bayramın ilk günü... Akşama doğru Ali Şen'e "dışarı çıkalım biraz" diyoruz:
-Yürürüz... Sağa sola göz atarız... Eşi dostu görürüz. "Ali Baba Çiftliği'nden" çıkıyoruz ama... Çıkmakla dönmemiz bir oluyor. Yoldan geçen araçlar bir anda duruyorlar... Herkes etrafımızı sarıyor. İşte bu sırada 34 plakalı bir otomobilden inen genç bir kadın "ben doktorum... Fenerli'yim gururluyum" diye söze başlıyor. Ve Ali Şen'e soruyor:
- Aziz Yıldırım ne yapacak?.. Tavsiyeniz nedir? Ali Şen "burası, bu konuların konuşulacağı yer değil" diyor... Yürüyor ve çiftliğe geri dönüyoruz. Bu defa biz soruyoruz: -Aziz Yıldırım... Tavsiyeniz... Ne yapmalı. Ali Şen'in yanıtı:
Yukarıda Allah var... Aziz Yıldırım çok iyi başkanlık yaptı... İnkar eden çarpılır. 2008'de, başkanlığının 10'uncu yılında ona plaketi ben verdim.
Ama rüzgâr tersten esmeyegörsün.
Ters rüzgâra karşı direnirken, çok sevdiği Fenerbahçe'nin geleceğine zarar vermemeli.
Biliyorum aklı kulüpte... Ama hayat da işte böyle birşey.
Sanıyorum, ailesi de Aziz Yıldırım'ın artık görevi bırakması gerektiği düşüncesinde.
Ailesini dinlemeli... Bu koşullarda başkanlığı taşıyabilmesi çok zor. Eylül'ün sonunda Fenerbahçe'nin büyük kongresi toplanacak... Ali Şen'in bu konuda bir çağrısı var:
Fenerbahçe, tarihinin en önemli kavşaklarından birinde.
Kulübün geleceği ile ilgili hayati kararlar alınacak.
Tüm kongre üyeleri gelmeliler.
Toplantı, İstanbul'un en büyük salonunda yapılmalı.
Zira bu toplantı, olağan bir kongre değil, seçimsiz Fenerbahçe kurultayı olacaktır.
BİNALİ YILDIRIM ÖRNEĞİ
Birkaç yıl önceydi... Özel bir havayolu Şirketinin uçağı, Isparta yakınlarına düştü. Aradan bir iki hafta geçti geçmedi, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım o havayolu şirketinin uçağına bindi. O şirkete ve diğer havayolu şirketlerine moral verdi. Binali Bey'in yaklaşımı doğruydu. Ali Şen'le bu olayı konuştuk... Fenerbahçe ile bağlantılı olarak.
***
Ali Şen dedi ki:
-Futbolu seven herkes bugün birer Binali Yıldırım olmalı. Kulüplerimize sahip çıkalım... Dostluk ve insanlık bunu gerektirir.
ANADOLU GELENEĞİ
Canımızı sıkan bir şey oldu. Değişik takımların taraftarları, Fenerbahçe konusunda üzüntülerini söylerken 2-3 kişi "çok iyi oldu" gibisinden el hareketi yapınca, Ali Şen "bir dakika" dedi ve... Onları yanına çağırdı:
Böyle şeylere sevinilmez.
Tuttuğunuz takım ne zaman Fener'i yenerse, işte o zaman sevineceksiniz.
Bir kulübün başına gelen tatsız olaya sevinmek, sportif ruha aykırıdır.
Anadolu'da çok güzel bir gelenek var... Bir evden cenaze çıkıyorsa, o sokakta oturan hiç kimse müzik çalmaz... Eğlenmez.
YAĞMUR YAĞMAYINCA...
Sohbet bir ara futbolcular konusuna kaydı... Kim gider kim kalır?.. Fırtınalı denizde gemiyi önce kim terkeder? Ali Şen "Juventus örneğiyle" söze başladı:
Juventus küme düştüğünde o ünlü kadrodan sadece 3 futbolcu kalmıştı.
Diğerleri daha iyi şartlar, paralar için kulüplerini bıraktılar.
Profesyonelliği anlıyorum.
Yabancıların yeni kulüp aramalarını da kısmen anlayışla karşılayabilirim.
Ancak, bu kulüp benim diyebilen her futbolcu, tüm imkansızlıklara rağmen kulüpte kalmalıdır.Yağmur her zaman bahçeye yağmayabilir... Ama bahçe hepimizin... Yağmur yağmadığı zaman da.