CEZALAR artırıldığı, tahliye oranı düştüğü için 75 bin kişilik kapasitesi olan cezaevlerindeki mahkûm sayısı 115 bine çıkınca, Adalet Bakanlığı çözüm aramaya başladı. "Rahşan Affı" olarak bilinen düzenleme amacının dışına taştığı için yeni bir af projesi yerine alternatif formüller geliştirildi. Cezasının önemli bir bölümünü çekmiş ve terör gibi özellikli suçlardan hüküm giymemiş olanların kapalı ceza ve tutukevlerinden, koşulları daha esnek açık cezaevlerine geçişinin kolaylaştırılması düşünüldü. Bu amaçla yasal düzenleme hazırlığı başlatıldı.
TEPKİDEN ÇEKİNİLİYOR
Adalet Bakanlığı'nın bu planı gereğince, açık cezaevlerinin kapasitesi prefabrik bina ve blok eklemeleri ile kısa sürede artırılacak. Bu noktada tek çekince, iyileştirme düzenlemelerinden yararlanıp açık cezaevine gidecek hükümlülerin arasında "sansasyonel" olayların başrolündeki isimlerin de yer alması ve bunun kamuoyunda tepki doğurması. Buna karşın, tahliye yerine mahkûmların günlük hayata uyumunu sağlayan açık cezaevi formülüne geçilmesinin taraftar bulacağı da düşünülüyor. Açık cezaevlerinde, firara karşı engeller ve dış güvenlik görevlisi bulunmuyor. Mahkûmlar izin alıp ailelerinin yanına gidebiliyor. Cezasını bu şekilde çeken kişiler, hakim kararı ile kamuya yararlı işlerde çalıştırılacak. Ayrıca belli aralıklarla karakollara gidip imza verecekler.
PRANGA SİSTEMİ
2005'teki kanun kapsamında cezası altı ay hapsi geçmeyen kadın ve 65 yaş üstü suçluların evlerinde cezalarını çekmesinin yolu açılmıştı. Ancak sistemin altyapısı oluşturulmamıştı. Hükümet, şimdi elektronik pranga uygulamasını devreye sokmaya hazırlanıyor. Buna göre, cezası hafif ya da önemli bölümü tamamlanmış olanlar cezaevinden çıkacak. Bu kişiler kalan cezayı evlerinde çekecek. Durumları bu prangalarla izlenecek.