Kaptan'ı kaybettik

Savaş Ay...Babıâli'nin namı diğer Savaş Ağabey'i...14 yıldır gırtlak kanseri tedavisi görüyordu. Hastalığına rağmen, her zaman haberciliğin merkezinde, refkleslerini kaybetmeyen, bir şehirden diğer bir şehire hep haber peşinde koşan bir muhabirdi. Haberle beslenir, haberle yaşardı. Yeni yetişen gazetecilere mesleğin inceliklerini öğretirken, kamuoyunu yaptığı haberlerle hep aydınlattı. Hastalığıyla ilgili tedavi altında olduğu hastane odasında bile hep gazeteciydi. Eylül ayının ortasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alındı. Ameliyat olması gerekiyordu. Ancak, dün tümör kanaması başladı. Doktorları, acilen ameliyata aldılar. Kalbi kanserin yorgunluğuna dayanamadı ve durdu. Doktorların çabasına rağmen Savaş Ağabey'i hayata döndürmek mümkün olmadı. 59 yaşında aramızdan ayrıldı. Bir yazısında "Savaş Ağabey kimdir?" sorusuna, "Daha ilkokuldayken dedem Çamur Şevket'in manav dükkânında özenle dizdiğim elmalar ve müşteriye verdiğim fazladan para üstleri sayesinde, alnımın teriyle kazandığım aşırmacalardayken ellerim, kulağımı tabure sohbetlerinden kalına bir çenebaz çamurum. Bunları bir kenara bırakırsak esasında ben yalnızca, 1954 Mart'ının bir sis çocuğuyum... Doyar mıyım ki zafere? Düşler görürüm ayaküstü...Şöyle bir estirdim mi rüzgârımı dağılır düşlerimin sisi." yanıtını veriyordu.

SAVAŞ AY'IN SON YAZISI - TIKLAYIN



SANATÇI ANNE BABANIN OĞLU
Ünlü ses sanatçısı Şükran Ay ile ünlü sihirbaz ve gösteri sanatçısı Turan Ay'ın oğluydu O. Çocukluk yılları anne ve babasının ünlü sanatçı olması sebebiyle kulislerde ve şehir şehir dolaşmakla geçti. Annesi Şükran Ay'ın sahne aldığı bir akşamı şöyle anlatıyordu: "Annem, makberi yani 'Her yer karanlığı' okurken, her yeri kararttılar diye korkup ağlamışım. Gıpti kemancı Cemal'in karısı Melek abla memesini, yaşıtım olan oğlunun ağzından çekip, beni emzirmiş susmuşum. Annem az sonra sahneden indiğinde duymuş olayı. Çok telaşlanmış. Parmağını gırtlağıma sokup kusturmuş beni. 'Ama herhalde hepsi çıkmadı" diyor. Anneme göre zaman zaman yaptığım şımarıklıkların, yüzsüzlüklerin ve küfürbaz oluşumun nedeni sırf bu yüzden. Benim içimde çingene sütü kalmış." Marmara Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu olan Savaş Ay, daha sonra İİTİA'da eğitim gördü. Gazeteciliğe, 1974 yılında Dünya gazetesinde muhabir olarak başladı. Daha sonra Tercüman, Vatan, Milliyet, Sabah, Posta gazetelerinde ve Akajans'ta çalıştı. Televizyon hayatına ise "32. Gün" programında çalışarak atıldı. Burada Ali Kırca, M.Ali Birand, Coşkun Aral, gibi ünlü isimlerle çalıştı. Daha sonra 18 Ağustos 1993 yılında kendisiyle özdeşleşen ve uzun yıllar süren "A Takımı" adlı haber programı yaptı. ATV, Kanal 6, Star TV, TGRT, Kanal 1 gibi tv kanallarında "A Takımı"nın yanı sıra, "Savaş Ay'la Show Biz" , "Savaş Ay'la tozlu yollar", "Savaş Ay'la sokak arası", "Stüdyo 4", "Savaş Ay'la Muhabir" gibi programlar yaptı. Son olarak Sabah'ta köşe yazıyor, haber yapıyor ve A Haber'de de habercilik yapıyordu.


YARIN TOPRAĞA VERİLECEK
600'ün üzerinde ödül alan usta gazeteci, 1992'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti başarı ödülüne layık görülmüştü. "Ay Hikayeleri", "Göz Tanığı", "Ara Sokak", "Sokak Çocuğu", "Çamur Şevketin Torunu" ve son olarak da "Anlat Savaş Abi' olmak üzere 6 kitabı vardı. Savaş Ay'ın cenazesi yarın toprağa verilecek. Ay için ilk tören saat 10.00'da Sabah Gazetesi önünde düzenlenecek. 11.30'da Cemal Reşit Rey de anma töreni yapılacak. Fatih Camisi'nde ikindi namazının ardından kılınacak cenaze namazının ardından cenazesi, Eski Topkapı Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
'AMELİYAT İÇİN İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORDUK'
Savaş Ay'ın hayatını kaybettiği İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastane Yöneticisi Doç. Dr. Özgür Yiğit, dün saat 14.30 itibariyle meydana gelen 'tümör kanaması' ve 'kardiyagarrest' sonucu yapılan tüm müdahalelere rağmen Savaş Ay'ın hayatını kaybettiğini açıkladı. Hastaneye geldiği ilk günden itibaren Ay'ı ameliyat olması konusunda ikna etmeye çalıştıklarını belirten Yiğit, ancak kabul etmediğini söyledi.