Karadeniz’in tadı damağında kaldı

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Guardian'ın gezi yazarlarından Caroline Eden, Karadeniz'i gezerek bu yörenin önde gelen lezzetlerini tanıttı. Sinop'ta mantı yiyen ve daha sonra Boyabat'ta ünlü Şekerci Mehmet Gürbüz dükkânına uğrayan Eden, İstanbul'dan karayoluyla geldiği Karadeniz'de tavsiye edilen tüm tatları denemeye çalıştığını yazdı. Sinop'taki "Anadolu'nun Alcatraz'ı" olarak tabir edilen, şimdi müze olan Sinop Cezaevi'ni de gezen Eden, yazısında bu cezaevinde Türk edebiyatının en çok satan eserlerinden Kürk Mantolu Madonna kitabının yazarı Sabahattin Ali'nin de yattığı bilgisine yer verdi. Boyabat'ı terk etmeden önce yol üstündeki lokantalardan birinde mercimek çorbası, kuru fasulye ve içinde 20 tür yeşilliğin bulunduğu bulgur salatası yiyen Eden, yiyeceklerin lezzetli, basit ve ucuz olduğunu, yol üstünde bir şeyler yiyip devam etmek için ideal olduğunu belirtti.
FINDIĞI ANLATTI
Eden, Kastamonu'ya özgün ve beyaz altın olarak bilinen sarımsağa da değinerek bu türün diğer sarımsaklardan 10 kat daha keskin olduğunu bildirdi. Karadeniz turuna Amasya ile devam eden Eden, 1925'ten bu yana faaliyette bulunan Amasya çörekçisinde fındık ve cevizli kurabiyeleri tattı. Bu yöreye özel toyga çorbasının da tadına bakan Eden, bölgede yetişen bamyanın da çok ünlü olduğunun altını çizdi. Üçüncü durak olan Tokat'ta, Karakaya kuzusundan yapılan kebabı çok beğendiğini belirten gazeteci, Giresun üzerinden Trabzon'a geçerek buradaki pazarları gezdi. Helva, Trabzon ekmeği, Trabzon tereyağını öven Eden, dünyaya ihraç edilen fındığın yüzde 70'inin bu bölgeden geldiğini hatırlatarak fındık içeren pek çok ürünü satın alarak geziyi sonlandırdı. Gazeteci Caroline Eden, "Karadeniz'in lezzetlerinin tadı damağımızda kaldı" sözleriyle yazısını tamamladı.