Katliam köyünde çaresiz bir gelin

Mardin'de beş ay önce yaşanan katliamda 44 kişinin yaşamını yitirdiği Bilge köyünde ölüm sessizliği sürüyor. Ne sıvasız derme çatma evlerde yaşam belirtisi hissediliyor, ne de çamurlu yollarında mutlu çocuklar koşturuyor... Ve çok değil, 20 gün sonra bebeğini dünyaya getirecek genç bir kadın, çaresizlik içinde sesizce gözyaşı döküyor. Asuman Çelebi saldırıya uğrayan ailenin kızı. Aynı zamanda katliamı yapan ailenin gelini... Üstelik karnı burnunda, hamileliğinin 9'uncu ayında. Hesaplarına göre 20 gün sonra anne olacak. Ama, mutlu da değil heyecanlı da...
"BİZİMKİSİ KÖTÜ KADER"
Katliamda en çok annesi ve ablasını kaybetmenin üzüntüsünün her geçen gün katlandığını, özellikle annesini çok özlediğini söyleyen Çelebi, saldırıyı yapan eşinin yakınları olduğu için ayrılmak zorunda kaldığını anlatıyor. Eşini çok sevdiğinin altını çizdikten sonra, 18'inde nişanlanıp 19'unda evlendiğini, evlendikleri günden itibaren hep kötü tecrübeler yaşadıklarını vurguluyor. Çelebi, Bizim kaderimiz baştan kötü yazılmış. Nişanlandığımız gün, kocamın o sıra çalıştığı fabrika yandı. Evlendiğimiz gün dedem vefat etti. Bizim bu dünyada yüzümüz gülmeyecekmiş. Babamlar istemese de seviyorum eşimi, isterdim ki beni ve çocuklarımı da alsın, dünyanın öteki ucuna götürsün, ama burada bir başımıza bırakmasın" diyor. Birden boynunda bir ipe kolye ucu gibi taktığı alyansı gösteriyor ve "Bunu evlendiğimizde kocam taktı, o günden sonra hiç çıkartmadım, bizi birbirimize çok yakıştırırlardı, özellikle de annem" diye konuşuyor.
"ERKEK OLURSA YURDA..."
Gece gündüz huzursuz olduğunu söyleyen Asuman Çelebi, 20 gün sonra yeniden anne olacak olmasına rağmen hiç mutlu değil. Çelebi, "Keşke yaşamasa, ölseydi. Çünkü kız olursa yanımda kalacak, erkek olursa, yurda verecekler, oğlumu göstermeyecekler bana" diyor. Bebeğini istemediğini söylese de, saldırıda ölmeden önce, çok sevdiği annesinin doğacak torunu için isim belirlediğini söyleyen Çelebi'nin yüzü ilk defa gülüyor: "Kız olursa Ebral, erkek olursa Geylani olacak. Ebral, Mekke'deki cennet kapısıymış. Geylani de önemli bir İslam bilgini" diyor. Sonra fısıldıyor: "Bir gün eşim ve çocuklarımla yeniden bir aile olacağız, buna inanıyorum."
NE BEYİN NE DE KALP UNUTABİLİYOR'
Köydeki Ceylan Alabalık tesisinde ilk buluştuğumuz kişi aslında Asuman Çelebi'nin babası Ramazan Çelebi oluyor. Ramazan Çelebi saldırının faillerini Nemrut ve Firavun'dan bile acımasız bulduğunu anlatırken, sigarasından derin bir nefes çekerek, "Öyle bir acı ki bu; ne beyin ne de kalp unutabiliyor" diyor. Doğumu yaklaşan kızı Asuman'la konuşmak istememize başta karşı çıksa da, bir süre sonra ikna oluyor. Böylelikle Asuman Çelebi ilk kez evinin kapılarını SABAH'a açıyor.
Beş aydır oğluna hasret
MİNİK oğlu Kadir'i istemeyerek de olsa 5 ay önce babası Ramazan Çelebi'nin isteği ile eşinin ailesine vermek zorunda kaldığını anlatan Çelebi, "1.5 yaşında Kadir'im, bıraktığımda hâlâ süt kokuyordu. Ama 'katilin oğlu' derler diyerek babam istemedi, ama o küçük, günahsız. Öyle özledim ki Kadir'i. Bir gün olsun Kadir'imi görsem, o gün ölsem. Ama köyde kalamaz ki o. 'Katilin çocuğu' diyorlar. Hem kalsa bile, katilin çocuğunu kim besler?" diyor.