Pazar 13.01.2019 14:43
Son Güncelleme: Pazar 13.01.2019 15:08

Kendi ektikleri fidanın gölgesinde yaşıyorlar... İşte orman dedeler!

Canla başla çalışarak yıllarca çorak tepelere çıplak elle fidanlar diktiler. Şimdi kendi ektikleri ormanın gölgesinde yaşıyorlar. Onlar Konya Akşehir’e bağlı Tekke Köyü’nün Ramazan, Şükrü ve Mevlüt Karakoyun kardeşleri.

Karakoyun kardeşler, Konya Akşehir'e bağlı Tekke Köyü'nde yıllar önce başlayan ağaçlandırma seferberliğinin bir asra merdiven dayamış son şahitleri. Yıllar önce fidanlar diktikleri çırılçıplak tepelerin zümrüt denizine dönüştüğünü görebildiler.

Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, Kendi diktikleri ağaçların gölgesinde şenlikler yaptılar, eskileri andılar. O günlerden geriye neredeyse bir tek onlar kaldı. Herkeslerin göçüp gittiği ve 10-15 haneye düşen köyde yaşamaya devam ediyorlar. Orman Bölge Müdürlüğü de onları unutmamış, hazırladıkları küçük bir filmde ağızlarından hikâyelerini ölümsüzleştirmişti. Lapa lapa karların sedir dallarına konduğu bir günde bu üç güzel dedeyle buluştuk ve eskileri konuştuk.

'TEK TEK HATIRLIYORUM'

Ramazan Karakoyun 89 yaşında, 5 çocuğu, çok sayıda da torunu var. Askerliği dışında hep köyünde yaşamış. Eşini 6 yıl önce kaybetmiş. Yıllarca ormana fidan dikmiş. 26 yıl da bekçiliğini yapmış. Çok emek verdiğini anlatıyor ama 26 yıl buradan ekmek yediğini de vefayla hatırlıyor. Diktiği ağaçlardan yerini tek tek hatırladıkları bile var. "Kaç tane istiyorsun, göstereyim hemen" diyor gururla. Kıdemli olmanın özgüveniyle şunları söylüyor:

"Bu ormanların her yerinde çalıştım. 1958-1959 gibi başladım. Hep dikdik, hep dikdik. Çok çam dikdik. Dumanlı sedir de dikdik. Az da göknar... Hanımım da bana azık getirirdi. O da yardım eder, dikim yapardı. Fidanları ya merkeplerle taşır ya da kucağımızda çıkarırdık. O zamanlar dağlar çıplaktı. Şimdi içinden geçilmez. Sonunda ormana kavuştuk ama başlangıcında 'Biz bunların büyüdüğünü göremeyiz' derdik. Cenab-ı Allah hepsini gösterdi. Sonradan huzur evi yapılırken de hem ağaç diktim hem de dikenlere tarif ettim. Çok uğraştım, çok emek verdim. Nerede bir boşluk var oraya gittim. Bekçiliğini yapıp korudum."


Şükrü Karakoyun ise 85 yaşında... 6 çocuk büyütmüş. "Hastayım çok konuşamayacam" diye başladı söze. "40 yılımı bu ormanlara verdim. Her yerinde çalıştım. Kadın-erkek herkes çalıştı. Nice canlar geldi geçti, kimseler kalmadı şimdi" diyerek hüzünle anlatıyor yaşadıklarını.

'BAKTIĞIMIZDA FAREYİ GÖRÜRDÜK'

Kardeşlerin en küçüğü Mevlüt Karakoyun 84 yaşında... 4 çocuğu var. Dağlara baktı, bir iç geçirdi ve şöyle devam etti: "Dağlar çırılçıplaktı o zamanlar. Çok az bir orman kalmış. Hep kesilmiş eskiden. Her yer meydandaydı. Köyden bakardık, bir fare bile kaçsa görürdük dağda. Şimdi ne mümkün! Gençken yaşadığımız sellere, orman set oldu. Suyu bile salmıyor orman. Birini bırakıyorsa, üçünü tutuyor. Ağaçlandı tepeler, çok güzel oldu. Şimdi kışlar bile değişik. Hep yürüyerek giderim ormana. Yaylaya çıkarım. Hoş gitmeme de gerek zira ormanın içinde yaşıyoruz zaten. Her ağacın canı var. Ağzı dili yok ama onlar da can. Bize yoldaşlık ediyorlar."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.