Kendimi 'kadın' gibi hissettim!

Melekler Korusun' dizisinde eski erkek arkadaşının tacizine uğrayan 'İpek' karakterini canlandıran Özge Özpirinççi, sevimli imajının dışına çıkarak All dergisine seksi pozlar verdi. Oyuncu Engin Altan Düzyatan'la bir yıldır birlikte olan Özpirinççi, "Bu pozlara herkes çok şaşıracak. Çünkü ben de çok şaşırdım" diye konuştu.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ


Fotoğraflarınız çok iddialı ve genel imajınızın dışında. Bu sizin için bir ilk mi olacak?
Evet daha önce de kapak oldum ama ikisi de çok farklı işlerdi. Biri Pelin'le (Karahan) beraberdi zaten. Daha çocuksu karelerdi. İlk defa böyle bir hale bürünüyorum. Saç, makyaj, kostüm... Hepsi benim tarzımın çok dışında...
NARSİST BİR YANIM VAR
Bu pozları verirken nasıl hissettiniz kendinizi peki?
Bu tip değişim insana kendini 'kadın gibi' hissettiriyor. Hatta güçlü bir kadın... Hayatta giymeyeceğim kıyafetler, hayatta yapmayacağım bir saç ve makyaj bu... Başka biri gibiydim.
Sizce hayranlarınız beğenecek mi bu halinizi?
Herkesin çok şaşıracağı kesin! Ben aynaya bakınca çok şaşırdım çünkü... Normalde sokakta görünce gelip yanağımdan makas alan teyzeler pek beğenmeyebilir ama...
Beş yıl önceye dönelim... Aklınıza gelir miydi popüler olacağınız?
Gerçekten böyle olacağını hiç düşünmemiştim ama hayalini kurardım kendimce... Benim narsist bir yanım vardır. Bu yüzden aklımın bir köşesinde hep şovla, performansla ilgili bir şeyler yapmak vardı.
REZİL OLMAK KORKUTTU
Oyunculuğa nasıl başladınız peki?
Her zaman acting'le ilgili bir şeyler yapmak istiyordum. Başka biriymişim gibi rol yapmak düşüncesi küçük yaşlardan beri çok keyifli geliyordu bana. Önce reklam filmlerinde oynadım. Aslında bana ilk gelen teklif bir sinema filmi içindi ama olmadı. O dönem ailem de oyunculuk fikrine pek sıcak bakmıyordu.
Deneyiminiz olmamasına rağmen teklif almak nasıl bir duyguydu?
İnsanın ruhunu okşayan bir şey ama açıkcası rezil olmaktan çok korktum. Çünkü hiçbir şey bilmiyordum bu işlerle ilgili...
ENGİN NE DERSE DOĞRUDUR!

Engin Altan Düzyatan'la ilişkiniz yaklaşık bir yıldır sürüyor. Aranızda yaşananı kısaca tanımlayabilir misiniz?
Eğlenceli, rahat, dostça...
Meslektaş olmanız ilişkiniz açısından avantaj mı dezavantaj mı?
Büyük avantaj! Mesela birlikte Londra'ya Hamlet'i izlemeye gittik. Ben tiyatroya teknik anlamda çok hakim değilim. Çıktığımızda sohbet ettik. Eğer o yanımda olmasaydı Hamlet eksik kalacaktı benim için. Çünkü mesela ondan İngilizler'in teknik oynadığını, Türkler'in konuya duygusal yaklaştığını öğrendim.
Oyuncu koçu da oluyor mu size?
Tam olarak değil ama mesleğimde gelişmemle ilgili çok yardımcı olduğu kesin... Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek lazım!
Bir röportajında 'gizli maço' olduğunu söyledi...
O kendini benden daha iyi bilir, o ne dediyse doğrudur. (gülüyor) Ayrıca bence her erkeğin öyle bir tarafı var.
'ŞİRİN İMAJIM' ÜSTÜME YAPIŞMASIN!
Dizide canlandırdığınız 'İpek'in hayatıyla, sizin o yaşlardaki yaşantınız arasında örtüşen bir taraf var mı?
Hayır ben çok daha özgürdüm. İpek'in ise çok 'kutsanmış' bir hayatı var.
İpek eski erkek arkadaşınının tacizine uğruyor. Siz aynı durumla karşılaşsanız nasıl bir tepki verirdiniz?
İpek için çok büyük bir travma... Düşünsene ilk sevgilinin evine neden ondan ayrıldığını açıklamaya gidiyorsun ve sana öyle bir şey yapıyor. Ben herhalde İpek kadar güçlü olamazdım.
KİŞİSEL BİR KARAR
İpek erkek arkadaşıyla beraber olmak konusunda sıkıntı çekiyor. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Hayatında öpüşmemiş bir kız ve tepkisi de çok normal. Genel anlamda bu durumun kişinin kendi kararına kalmış olduğunu düşünüyorum. Kiminle, ne zaman, nerede nasıl istiyorsa öyle yapması gerekiyor. Kimse bu yüzden yargılanmamalı...
İnsanların sizi tanımlamak için en sık kullandıkları kelimeler sevimli, şirin, sıcakkanlı... Rahatsızlık oluyor musunuz?
Ben ailemde de öyle biliniyorum. Şirin, sevimli ve pozitif. İzleyicilerin bana bu şekilde yaklaşması beni sıkmaz. Tek korkum bu imajın üzerime yapışması.
Sevimliliğiniz sette de işinize yarıyor mu peki?
Tabii ki... Mesela kostümcümüze ya da kuaförlerimize şirin şirin, bebek bebek ricalarda bulunuyorum. Hiç kırmıyorlar beni... Ne de olsa 'Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır' derler.