Giriş Tarihi: 24.2.2010

'Keşke Yunanlılar öldürseydi babamı'

Dev-Sol tarafından öldürülen, Kıbrıs kahramanı Oramiral Kemal Kayacan'ın kızı Fatoş Kayacan: 'Yunanlılar adam tutup öldürttü' dediler. Keşke öyle olsa, 'Kuyruk acıları var' derdik. Düşmanın içeriden olması insanı kahrediyor

Emekli Oramiral Kemal Kayacan 29 Temmuz 1992'de evinin kapısında vurularak katledildiğinde, sıradan bir gün yaşanıyordu evde. Torunlarına patlıcan ve patates kızartan eşi Feriha Hanım, kapıdaki boğuşma seslerini duyunca koştu ancak elinden çok sevdiği eşinin ölümünü izlemekten başka bir şey gelmedi. Mütevazı evinin kapısında katledilen Kayacan'ın kızı Fatoş Kayacan Hataylı, babasını ve o kara günleri anlatırken sık sık duygulanıyor, gözleri yaşarıyor. Bugüne kadar suikast sonucu hayatını kaybeden en yüksek rütbeli Silahlı Kuvvetler mensubu olan Oramiral Kayacan'ın kızı Fatoş Hanım söze, faili meçhul cinayetlere kurban giden askerlerin neden gündeme getirilmediğini sorarak başlıyor: "Büyük bir vahşet yaşandı. Hepsi benim için çok kıymetli, bütün faili meçhuller. Uğur Mumcu babamın arkadaşıydı mesela. Babamın vefatında şöyle demişti: 'Keşke katil kapıda birkaç dakika konuşsaydı güleryüzlü amiralle, kesin vazgeçerdi.' Babam da Uğur Mumcu için çok korkardı, 'Bu çocuğa bir şey yapacaklar' der dururdu. Demeye kalmadı, Mumcu da birkaç ay sonra öldürüldü. Televizyonlarda izliyorum herkes var. Bütün kurbanlar. Ama biz yokuz. Babam yok. Eşref Bitlis yok. Askerler ölümü hak ediyorlar sanki."
'ANNEM ÜSTÜNE KAPANMIŞ'
Olay günü yurtdışında olduğunu belirten Fatoş Kayacan Hataylı, olanları nemli gözlerle ve güçlükle anlatabiliyor: "29 Temmuz'da akşam üzeri bir telefon geliyor eve, babam açıyor. 'Kemal Karacan'ın evi mi?' diyorlar. Babam da 'Hayır Kayacan' diye düzeltiyor. Şoföre anahtarı atıp 'Tamam oğlum sen git' diyor sonra. Hemen ardından kapı çalıyor. Annem kızartma kokusu gitmesin diye mutfağın kapısını kapatmış. Kapı çalındıktan sonra boğuşma seslerini duyarak kapıya koşmuş. Babamı kurtarmaya çalışmış. Ona da silah yöneltmişler. Annem gözünü kapamış 'Bari ikimiz birden gidelim' diye ve babama sarılmış. Annemin kollarının arasında vurmuşlar onu. Annemin gözünün içine baka baka ölmüş babam. Katiller kaçmış." Yurtdışından apar topar dönmelerinin nedenini önce anlayamadığını belirten Hataylı, olan biteni uçaktan inişte subayları beklerken görünce anlamış: "Beni hemen VIP'e alıp koluma serumlar taktılar. Sonra eve doğru yola çıktık. Herkes ağlıyordu. Korkunçtu o günler. Kapıda bir panzer vardı. Ambulans vardı. 'Ambulans neden?' dedim. Anneniz rahatsız dediler. İçimden 'Annem de ölseydi, nasıl yaşayacak tüm bunlardan sonra' diye geçirdim. Halen geçmek istemem VIP'ten, aklıma o günler gelir."
'HAZMEDEMİYORUM'
Kıbrıs Barış Harekâtı'nın komutanı babası Kemal Kayacan'ın Türk vatandaşları tarafından katledilmesini hazmedemediğini söyleyen Fatoş Hataylı, şöyle tamamlıyor sözlerini: "Babam öldürüldüğünde 'Yunanlılar, Türkiye'deki taşeronlara yaptırdılar' diye söylendi. Bu beni biraz rahatlattı. Düşmanın dışarıdan geliyor olması çok fark ediyor biliyor musunuz? Babamı öldürecekse Yunanlı öldürmüş olsun. 'O kadar canları yanmış ki, kuyruk acıları var' derdik. Ama sonradan bunu çürüttüler."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.