Kilim dokurken gördüğü jet hayali olmuştu

Tam 10 yıl önce bugün, F-5 savaş uçağı düşen Pilot Teğmen Ayfer Gök Türkiye'nin ilk şehit kadın pilotu oldu. Aradan geçen 10 yılda acısı hiç dinmeyen ailesi, aralarına yeni katılan iki Ayfer ile avunmaya çalışıyor. Küçük kızlar şimdi hem teyzelerinin adını, hem de anılarını yaşatıyor. Ayfer Gök, henüz bir yaşındayken babasını kaybetmiş, annesi ve üç ablasıyla birlikte hayat mücadelesine girişmiş bir genç kızdı. Aile bütçesine katkıda bulunmak için evin balkonunda kurdukları halı tezgahında kilim dokurken ilk kez başının üstünden geçen jet uçağıyla tanıştı. Ablasının "Hava Harp Okulu sınavını kazanırsan sen de gökyüzünde olursun" demesi, her şeyi bırakıp İstanbul'daki sınavlara katılmasına yetti. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin Matematik Bölümü'nü kazandığı halde hayallerinin peşinden gitti. 1994'te, Hava Harp Okulu'na girdi. 1998'de teğmen rütbesiyle mezun oldu. 2001, Ayfer Gök'ün de görev yaptığı Konya 3'üncü Anajet üssü için uğursuz başladı. Ocak ayında Sivrihisar'da düşen F-4 savaş uçağında şehit olanlar Yüzbaşı Tacettin Tüfekçi ve Gök'ün hocası Üsteğmen Mustafa Oğuz Önder'di. 2 gün sonra Kayseri'de düşen uçağın pilotu ise sınıf arkadaşı teğmen Murat Orbay'dı. Cenazesinde döktüğü gözyaşı gazetecilerin de dikkatini çekmiş, Anadolu Ajansı Ayfer Gök'ün fotoğrafını servis etmişti. Ancak Ayfer Teğmen, tam 21 gün sonra benzer bir kazada şehit olacağını bilmiyordu.
'MASA BAŞI İŞ BUL' DEMİŞTİ
Ayfer Gök'ün ailesinin acısı hâlâ ilk günkü gibi taze. Ancak şimdi ailede iki Ayfer daha var. Kız kardeşini kaybettiğinde 5 aylık hamile olan Güllü Kutsal, kızına Ayfer Gök Kutsal adını koymuş. "Kızım fiziksel olarak teyzesine hiç benzemiyor ama bazı huylarında kardeşimi görüyorum. Kızım da teyzesi gibi içe kapanık ve derslerinde çok başarılı. Yavrumun saçını okşadığımda, kardeşimi anıyorum" diyor. Şehit teğmenin diğer ablası Ayşegül Yazar da 14 Şubat 2005'te ikiz kızlarını dünyaya getirmiş. Kızlarından birine Ayfer diğerine ise Fikriye ismini koyan Yazar, "Ona masa başı işine geçmesini öneriyordum ama o uçmaktan asla vazgeçmiyordu. Şimdi o soyadı gibi göklerde yaşıyor bizim için" dedi.
NURDENİZ ERKEN / HABER MERKEZİ