'Kırmızı bültenle aranıp dışarıda işyeri kuran var'
Sivas katliamının 22 yaşındaki kurbanı Hasret Gültekin'in eşi, asıl sanıkların dışarıda olduğunu söyledi ve ekledi: "Yaşananlar torunlarımıza kalacak bir travma."
ODASINA GİREMİYOR
Ölümünün üzerinden tam 17 yıl geçti ama Hasret Gültekin'in İstanbul Bahçelievler'de bulunan baba evinde ondan kalan acı izler hâlâ dün gibi duruyor. Odası, yıllardır el değmemiş bir müzeyi andırıyor. "Hasret Müzesi" odada Gültekin'in bağlaması, curası, gitarı, kitapları, fotoğrafları ve binlerce kayıttan oluşan müzik arşivi var. Oğlunun acısını yıllardır içinde yaşayan anne Hacıhanım Gültekin, onu hatırlatan her şeyden uzak duruyor. Konuşmak, hatırlamak istemiyor. O günden beri oğlunun odasına giremiyor... Gültekin'in eşi Yeter Gültekin ile o odada konuştuk. Aradan onca yıl geçmesine rağmen Madımak katliamıyla ilgili hiçbir şeyin aydınlatılamadığına dikkat çeken Gültekin, dava sürecinde tutuklanan kişilerin de gerçek suçlular olmadığını söylüyor: "Ama biz gerçek suçluların bu isimler olmadığını düşünüyoruz. O kadar kısa süre içinde binlerce kişinin toplanması, polisin askerin etkisiz kılınması bu kişilerin yapabileceği bir şey değil. Bunların 'Sizi kurtaracağız, ceza almayacaksınız, ailenizi ihya edeceğiz' vaatleriyle ikna edildiklerini düşünüyorum. Kırmızı bültenle aranıp yurtdışında işyeri kuran bile var. Çok tuhaf değil mi?"
'KAHRAMAN OLMASAYDI'
Gültekin o dehşet dolu günü de şöyle anlatıyor: "Hasret beni her gün en az 3 kez arardı. Ama o gün aramayınca ters giden bir şeyler olduğunu sezdim. Akşam televizyonda gördüğüm ilk 3 isimden biriydi Hasret. Karanlık bir sokakta faili meçhul bir kurşuna kurban gitmek aklımıza gelirdi de, kameraların önünde binlerce insan tarafından kuşatılarak ateşe verilen bir otelde ölüm aklımıza gelmezdi. Bu bizim torunlarımıza kalacak bir travma. Bunun üstesinden hukuk ve adalet duygumuz güçlenirse gelebiliriz. 17 yıldır bunu beceremedik, umarım bunu görmeye ömrümüz yeter." Olay tarihinde oğlu Roni Hasret Gültekin'e dört aylık hamile olduğunu söyleyen Gültekin, "Düşük yapma riskim vardı. Buna rağmen geldim Sivas'a. Durumum çok kötüydü. Doktorlar bebeğin ölü olduğunu, benim hayatımın da tehlikede olduğunu söyleyerek 'Çocuğu almamız gerek' dediler. Ama inat edip 6 Temmuz'da Köln'e döndüm. O zaman doktorların 'ölü' dediği çocuk şimdi 16 yaşında" diyor. Oğlu Hasret'in katledilen aydınların ailelerinin babalar gününde yaptığı anma etkinliğine Almanya'dan görüntülü olarak katıldığını anlatan Gültekin, şöyle devam ediyor: "Etkinlikte oğlumun, Nükhet İpekçi, Eren Aysan ve Bengü Öz gibi babasını kaybedenlerle aynı duygular içinde olduğunu gördüm. Ne yazık ki, 'Benim babam bir kahramandı' cümlesini kurmak oğlumu sevindirdi. Keşke babası kahraman olmasaydı da hayatta olsaydı."
'MÜZİK YETENEĞİ GENETİK'
Genetik olarak oğlunda da müzik yeteneği olduğunu belirten Gültekin, "İlk olarak 3 yaşındayken bir ritimle dolaştığını fark ettik. 5 yaşında erken müzik eğitimine götürdüm. Hocası bazı ritimler öğretmiş. O da köşede duran darbukaya benzer aleti alıp 9/8'lik bir ritim çalmaya başlamış ve 'Bu da bizim ritimler' demiş. Oğlum bağlama biliyor ama daha çok piyano çalıyor. İki de bestesi var" diyor.
EN SON HABERLER
- 1 Kırmızı bültenle aranan DEAŞ'lı tutuklandı
- 2 Kız arkadaşından ayrılınca ilk işi bu oldu: Açtığı pankart herkesi hayrete düşürdü!
- 3 Hatay’da başıboş köpek dehşeti: Kötü sonuçlar olabilirdi!
- 4 Söğüt’ü dolu vurdu
- 5 Oğuz Murat Aci’nin ailesi Eylem Tok ile katil oğlu Timur’a seslendi: Ülkeye eli kelepçeli gelecekler!
- 6 Yer Adana: 2 gündür kayıptı, bakın nerede ortaya çıktı
- 7 Şehit Er Vedat Zorba memleketi Iğdır’da toprağa verildi
- 8 11 yaşındaki Ceylin'in acı sonu: Annesinin kullandığı otomobilde...
- 9 Dünyanın en uzun boylu adamı Sultan Kösen’den kan bağışı çağrısı
- 10 Aksaray'da köpek saldırısı: Okul dönüşü kabusu yaşadı...