Almanya'da oğlunu kaybeden gurbetçi Hakkı Ünalmış, 67 yaşında memleketi Konya'ya dönerek avukatlığa başladı, kendisini çocuklara adadı. Çocuk Haklarını Koruma Derneği'ni kurarak çocuk davalarını ücretsiz üstlenen Ünalmış, "Her kurtardığım çocukta, 'Conum' diye sevdiğim oğlumu görüyorum" dedi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1967'de mezun olan Hakkı Ünalmış aynı yıl doktora çalışmaları için Almanya'ya gitti. Almanya'da yeni bir hayat kuran ve orada öğretmen olarak göreve başlayan Ünalmış evlendi ve Fevzi Conkur adını verdiği oğlu dünyaya geldi. İlköğrenimini Almanya'da tamamlayan, İngilizce, Almanca, Latince, Fransızca ve Türkçe bilen Conkur, henüz 16 yaşındayken Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı ve doktor çıktıktan hemen sonra yakalandığı bir hastalık nedeniyle Almanya'da hayatını kaybetti. 10 yıl önce hem eşini hem de oğlunu kaybeden Hakkı Ünalmış, memleketi Konya'ya kesin dönüş yaptı. Ünalmış, evlat acısını dindirmek için 67 yaşında avukatlığa başlayarak kendisini çocuklara adadı.
KURDUĞU DERNEĞİN BAŞKANI
Hayatta yalnız kalan Ünalmış, oğlunun fotoğrafları ile donattığı bürosunu hem evi hem de ofisi olarak kullanmaya başladı. Oğlunu acısını mağdur çocukların haklarını arayarak hafifletmek isteyen Ünalmış 2003'ten 2009'a kadar Konya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu'na başkanlık yaptı. Türkiye genelinde çocuk hakları konusunda seminerler veren Hakkı Ünalmış, yurt genelinde çeşitli çocuk ıslah evlerini ziyaret ederek raporlar hazırladı. 2010'da aralarında avukat ve sosyal hizmetler uzmanlarının da bulunduğu bir grupla Çocuk Haklarını Koruma Derneği'ni kuran Ünalmış hâlâ derneğin başkanlığını yürütüyor. Ünalmış, sosyal medya ve bastırdığı broşürlerle kendisine ulaşan avukat ya da mağdur ailelere ücretsiz olarak mağdur çocukların hakları ve yapılması gerekenler hakkında danışmanlık hizmeti veriyor, ücret almadan davalarını üstleniyor.
İSMİ CONKUROĞULLARI'NDAN...
Avukatlık mesleğine, çocuk haklarını savunmak için önemli bir fırsat olarak gördüğü için başladığını anlatan Hakkı Ünalmış, "Conkuroğullarından geldiğimiz için oğlumun adını Conkur koymuştum. Onu 'Conum' diye seviyordum. Kaybettiğimde bir yanım da onunla gitti. Çocuk istismarları ve tacizlerine karşı önceden de seminerler ya da hazırlığım tezlerle katkı sunmaya çalışıyordum. Oğlumun ölümünden sonra, onun acısını dindirebilmek için başka çocuklara yardım etmeye yöneldim. Avukatlık mesleğine dönüşümün temeli buydu. 67 yaşında başladım, şimdi 77 yaşındayım ve yaptığım işle gurur duyuyorum. Adım 'çocuk işlerine bedava bakan avukat' olarak çıktı. Çocukları mağdur eden kimsenin davasına bakmadım da bakmam da. O tarzda bir insanın davasını mezardaki oğlum kalksa gelse 'savun' dese yine de savunmam" ifadesini kullandı.