Lise öğrencileri sanal tehlike altında
Gaziantep Üniversitesi, Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özkan Yıldız, Gaziantep Kolej Vakfı Okulları Rehberlik Öğretmeni İpek Kundak, Sosyoloji Öğretmeni Sümer Karamık ve GKV öğrencilerinden oluşan bir grup TÜBİTAK için hazırladıkları projede Sosyal Paylaşım Ağı olarak bilinen siteleri mercek altına aldı. 500 öğrenciyle yapılan ve 29 sorudan oluşan anket çalışması, yeni neslin sanal ortamda nasıl bir iletişim kurduklarını, nasıl bir iletişimsizlik alanı inşa ettiklerini gözler önüne serdi.
Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; öğrencilerin yüzde 89'u sosyal ağlarda 30 dakika ile 1 saat arasında vakit geçiriyor. Öğrencilerin yüzde 20'si çevresindeki kişilere uyum sağlamak için sosyal paylaşım ağlarını kullanırken, sosyal ağları kullanmayı ilgi ve gereksinimlere göre hareket etmediklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 33. Anket verileri öğrencilerin farkındalıklarının yeterli olmadığını, bunun sonucunda çelişkili yorumlar içerdiğini gösteriyor. Örneğin, serbest zamanlarında öğrencilerin büyük bir kısmı SPA'da vakit geçirmelerine rağmen SPA kullanımına 'yasak ve sınırlama' getirilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 54'leri buluyor.
Araştırma grubunun aile durumu değerlendirildiğinde babanın eğitim durumu daha iyi, anne ise genelde ilkokul mezunu. İnternete en fazla evden bağlanılıyor. En çok ziyaret edilen siteler yüzde 79 ile video paylaşım siteleri ve sosyal paylaşım siteleri. SPA kullanma nedenleri yüzde 12 yeni arkadaş edinmek, yüzde 64 arkadaşlarıyla iletişim kurmak, akademik bilgi paylaşımı ise yüzde 4 oluşturuyor.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Gaziantep Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özkan Yıldız, SPA'ların net bir şekilde artı ve eksileriyle tanımlanması, öğrenilmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, Yeni iletişim ortamlarının temel özelliklerinin getirisi olan 'kontrol' kavramına daha etraflıca bakılması gerekmektedir. Bu tarz araştırmalar yapılması gerekenler hakkında bizlere ışık tutmaktadır. Burada temel olarak yapılması gereken şey eski tanımları gözden geçirmek ve dönüşümü iyi anlayarak gelecekte nasıl bir 'sosyal ortamın yaratılacağını' öngörebilmektir. Sonuç olarak bu araştırma ile birlikte toplumbilimcileri yeni bir 'sosyalleşme' tanımı üzerinde etraflıca çalışarak literatüre kazandırmaları konusuna davet etmekteyiz'' dedi.
EN SON HABERLER
- 1 Bursa'da faciadan dönüldü: 3 yaşındaki çocuk metrelerce yükseklikten düştü!
- 2 Neden bazı şarkıcıların sesini severken diğerlerini beğenmiyoruz? Meğer asıl sebebi oymuş...
- 3 Binlerce Yörük, Türkmen Şöleni’nde buluştu
- 4 Ayda 100 bin TL’ye çoban aranıyor: Vasıfsız birisi bile…
- 5 İstanbul’da İngiliz Katie’in korkunç sonu: Seni bugün öldüreceğim son kararım! 3 saat 15 dk…
- 6 Metrobüs sapığını telefonu ele verdi: Onlarca etek altı fotoğrafı bulundu!
- 7 Eda Nur Gezer’in ölümünde karar verildi: O isim tutuklandı!
- 8 Ne kadar iyi şoförsün testi: Bu ehliyet testinde 10/10 yapabilecek misin?
- 9 Trabzon'da "11. Yeşilay Bisiklet Turu" düzenlendi
- 10 Yaş çay alımları doğu bölgesi ağırlıklı olarak başladı