Madendeki gerilim ailelere de yansıyor
Ekmeklerini yerin altından çıkaran madenciler bir yandan ekonomik sorunlar bir yandan da ocaktaki can güvenliği endişesinde. Bu gerginlik ister istemez özel hayatlarına da yansıyor
Kömür ve madencilik, Zonguldak'la özdeşleşmiştir. Madenci ölümlerini ne kadar kanıksamış görünse de kent; her kaza ve ölüm yeniden yürekleri dağlar Zonguldak'ta. Geçen 17 Mayıs'ta Türkiye Taş Kömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü'nde 30 işçinin ölümüyle sonuçlanan iş kazası Zonguldak halkını bir kez daha derinden sarstı. Zonguldak 1990'lara kadar, Türkiye'nin birçok ilinden göç alıyordu. Ancak, 1992'nin mart ayında 267 işçinin ölümüyle sonuçlanan büyük faciadan sonra göç vermeye başladı. Merkez nüfusu neredeyse yarı yarıya geriledi. Eskiden 150 bin olan merkez nüfusu, şu anda 75 bin dolayında. Devletin sanayicilere sağladığı kolaylıklara rağmen yatımcıların ilgisini çekmeyen ve bu yüzden gitgide gerileyen bir kent görünümünde Zonguldak. Oysa bir zamanlar kendi kendine yeten, istihdam sorunu olmayan sayılı kentlerdendi.
TAŞERONLAŞMA FAKTÖRÜ
Kozlu, Amasra, Karadon, Üzülmez, Armutçuk üretim bölgelerinden oluşan Türkiye Taş Kömürü Kurumu'nun (TTK) yıllık üretim hedefi 5 milyon ton, ancak tüm zorlamalara rağmen yılda çıkarılan kömür miktarı 3 milyon ton ile sınırlı. Kurumun yıllık zararı 380 milyon TL olarak ifade ediliyor. TTK son yıllarda kapılarını, taşeron ve özel firmalara açmış durumda. Taşeron firmalarda çalışan işçi sayısı 3 bin 500 civarında. İş güvenceleri ve sendikal hakları yok. Taşeron firmalarda çalışan işçilerin aylık ücretleri 800 ile bin 200 TL civarında. TTK'da çalışan işçilerin ücretleri yaptıkları işe göre değişiklik gösterse de, taşeron firmalarına göre biraz daha iyi; yaklaşık bin 200 ile 2 bin 200 TL arasında değişiyor.
İŞÇİLERİN GENEL DURUMU
TTK'da çalışan işçi sayısı toplam 11 bin 750 olarak ifade ediliyor. Bu işçilerin 4 bini gruplu. Yani bir ay madende çalışıyor, bir ay boş. Boş günlerini köyde geçiriyorlar. Geri kalan 7 bin 500 civarındaki işçi ise, büroda ve yan hizmetlerde çalışıyor. Asıl üretimi gruplu işçiler yapıyor. Yani kömüre kazmayı onlar vuruyor. Yaşamları köyde geçiyor. Gruplu işçilerin dışındakiler ise -büroda çalışanlar- kentin çeperlerinde yaşıyorlar. Çok az bir kısmı kentte yaşıyor. Kent merkezinde oturanlar meslek lisesi mezunu, köyle ilişkileri yok. Kentte oturanlar en fazla iki çocuk sahibi. Sinema ve tiyatro benzeri kültürel etkinliklerden azami ölçüde yararlanmaya çalışıyorlar. Büyük çoğunluğu günlük gazete okuyor. Kendilerine ait evleri var. Lüks olmasa da, otomobilleri var.
PAVYONLARA İLGİ BÜYÜK
Gruplu işçiler ise köylerde yaşıyor. Genellikle evliler, ikiden fazla çocuklar var. Köyde küçük ölçekli tarım ve hayvancılık yapıyorlar; satmak için değil, ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar. Büyük çoğunluğu düzenli gazete okumuyor. Sinema ve tiyatroya hiç gitmemişler. Maaşlarını aldıklarında pavyonlarda çok miktarda içki tüketiyorlar.
MADENCİ EŞİNİN İSYANI
42 Yaşındaki Ayşe Erdoğmuş ise zaman zaman kocasından şiddet gördüğünü dile getirerek, "Kocam kaynakçı. Görücü usulü ile evlendim. Köydeki evlilikler şehirdeki gibi olmuyor. Hayat şartları beyleri sinirli yapıyor. Ama şimdi aramız iyi. Ne yapalım kader böyle işte" diyor. Evli, iki çocuk babası 40 yaşındaki Muhammet Türküm ise kadın dövmenin yanlış olduğuna değinerek "Tartıştık ama el kaldırmadım Allah şahidim." Genel olarak hepsinin kredi kartı var ve bankalara borçlular. 2000 ile 2005 yılları arasında büyük çoğunluğu tefecilere borçlanmış. Bankalardan aldıkları kredi ile tefecilere olan borçlarını ödemeye çalışırken bankaların kıskacı altına girmişler. Cinselliği Haydar Dümen'den öğrenmeye çalışıyorlar. Sendikaya güvenleri yok denecek kadar az. Eski yönetimlerin sendikanın içini boşaltmasından yakınıyor pek çoğu.
İş çıkışı sinirli yorgun oluruz
Görüştüğümüz gruplu işçilerin büyük çoğunluğu, eşlerini zaman zaman dövdüklerini söylediler. Karısını dövdükten sonra pişman olduğunu belirten Hasan Gümüş "İşten geldikten sonra sinirli oluyorum, en küçük bir olayı büyütüyorum. Ne yapayım elimde değil" diyor. Bir başka maden işçisi ise üçüncü evliliğini yaptığını belirterek, evliliği neden yürütemediğini şöyle anlatıyor: "İş çıkışlarında sinirli ve yorgun oluyorum. Görücü usulü evlendim. Bir gün eve geldim, evde bir kız vardı. Anneme 'Bu kim dedim?' Annem bana, 'Bunu sana aldık' dedi. Köy yerinde böyle oluyor bu işler.. Ben 14 yaşında ilk evliliğimi yaptım."
EN SON HABERLER
- 1 Aksaray'da ağılın çökmesi sonucu 50 küçükbaş telef oldu
- 2 Bingöl’de futbol maçında polis memurunun havaya ateş açması üzerine soruşturma başlatıldı
- 3 Van'da 3.9 büyüklüğünde deprem
- 4 Hatay'da tarihi binada çıkan yangın kontrol altına alındı
- 5 Esenyurt’ta havaya ateş eden şahıs gözaltına alındı
- 6 Vali Hasan Şıldak, Halfeti’de deprem konutlarını inceledi
- 7 Baba oğla silahlı saldırı! Hayatını kaybeden baba oğlunu barıştırmak istemiş
- 8 İstanbul’da kiraladıkları villadaki havuza düşen genç boğuldu
- 9 Muğla’da orman yangını büyümeden söndürüldü
- 10 Otobüsün altında kalan kadın, hayatını kaybetti