Son Güncelleme: Perşembe 22.04.2010
Magazin dünyası neredeeen nereye...
SABAH'ın doğduğu 1985'te, dönemin Başbakanı Turgut Özal tüm Türkiye'nin çehresini değiştirirken, magazin gazeteciliğinin gelişiminde de önemli rol oynadı. İşte bu değişim...
90'lar öncesi az sayıdaki magazin gazetecisi ile sanatçıların diyalogları da, şimdiki gazetecisanatçı ilişkisinden çok uzak ve saygın... Sanatçılar haberlerinin yapılması için gazetecilerle ilişki kurup, 'haberin iyisi kötüsü olmaz' mantığında bunun savaşını verirken; 2000'ler sonrası magazin gazeteciliğinde yaşanan patlamanın ardından sanatçılar haberlerinde bir nevi doyuma ulaşınca, haber seçiciliği yapıyor ve haklarında sadece iyi haberlerin yapılması yönünde bir tutum sergiliyor...
GAZETECİ-SANATÇI İLİŞKİLERİ
1985-90 yılları arası için magazin gazeteciliğinin en özgür zamanları demek belki de yanlış olmaz... O yıllarda bir magazin dedikodusunun ya da çekilen bir aşk fotoğrafının gazetelerde yer almaması neredeyse imkânsız. Haberini engelleyebilecek güce sahip olan kişiler yok denecek kadar az. Bu yüzden sanatçılar bir yana siyasilerin bile aşkları ve kaçamakları gazetelerin yanı sıra dönemin Hafta Sonu, Ses ve Hayat dergilerinin manşetlerinde yer alabiliyor. 90'ların başlarında cemiyet gazeteciliği de magazin gazeteciliğinin önemli unsurlarından biri haline geliyor... Önceleri sadece VİP ve Fame isimli dergilerde boy gösteren sosyetik isimler, 92 yılında Klips dergisinin yayın hayatına başlamasının ardından gelişiyor. 92'den sonra paparazzilik kavramına da yeni bir boyut geliyor. Önceleri sadece takip ve belirli istihbarat sonucu yapılan paparazzilik, 92 yılı sonrası renkli İstanbul gecelerinde, gece kulüplerinde yaşanan hayatları ortaya koymaya yardımcı oluyor. Bu yıllarda magazin gazeteciliği, günümüzden çok farklı şekilde yapılıyor... Benim de muhabirlik yaptığım o yıllarda magazin gazeteciliği çok daha zor yapılıyor. Şimdiki gibi teknolojik imkânların olmadığı o yıllarda araştırmacılık, bilgi birikimine sahip olma ve mesleki tecrübe önemini çok fazla hissettiriyor. Çünkü yazılacak bir haberin ön bilgisine sahip olmak için elinizin altında internet yok o yıllarda. Bir haberi kurgulamak ve yazabilmek için ya ciddi bir araştırma yapmış olmak ya da ciddi bir arşiv belleğinizin bulunması gerekiyor. Bu durum magazin gazetecileri açısından zor olsa da araştırma ve takipçilik anlamında ciddi bir gelişim sağlıyordu. İki kişinin yan yana görüntülenmesi şimdiki magazin gazeteciliğinde final durumu olarak sergilense de, o yıllarda sadece işin başlangıcı olurdu. Çünkü haber öncesi ciddi bir araştırma yapmak gerekiyordu. Üstelik tek dert bu da değildi... O dönemlerde magazin muhabirlerinin çalışma şartları da çok zordu... Öğle saatlerine doğru gazeteye gelinir, akşam için önce davet ve organizasyon araştırması yapılırdı. Üstelik 90-95 yılları arasında gazetelerin ulaştırma servisleri de magazincilere hizmet vermiyordu. Magazin muhabirleri işlere toplu taşıma araçlarını kullanarak gitmek durumunda kalırdı. İstanbul'un en gözde gece kulüplerinin olduğu Nişantaşı, Taksim, Etiler bölgesindeki kulüpler tek tek dolaşılırdı. O yıllarda gece kulüplerinin hiçbiri magazin gazetecilerine yasaklı değildi. Aksine kapılar sonuna kadar açıktı. Zaten o yıllarda paparazzilik işler, şimdiki gibi mekânların kapı önlerinde değil, mekânın içinde çekilirdi.
EN SON HABERLER
- 1 Çöp kamyonu ile çarptığı kadın ölmüştü: Sürücü hakkında çarpıcı gelişme!
- 2 Düzce’de yakalanan uyuşturucu satıcısı tutuklandı
- 3 Alanya’da dere yatağına devrilen motosikletin sürücüsü öldü
- 4 Anadolu Başsavcılığı basın mensuplarıyla buluştu
- 5 Kız çocuğuna dehşeti yaşattı: Tekme tokat dövdü! Çevredekiler kurtardı...
- 6 Evden çalışan torununa yaptığı ikramlar yürekleri ısıttı! "İlk defa tatlı babaanne gördüm"
- 7 Edirne’de bir garip olay! Evini soyan hırsızı tebrik edip böyle seslendi: Güzel bir hırsızlık ama…
- 8 Kızıma tecavüz etti deyip kurşun yağdırdı: Abidin Topal cinayetinde kan donduran detay!
- 9 Pat pat kazasında 1 kişi hayatını kaybetti
- 10 Okul müdürü İbrahim Oktugan'ı öldürmüştü: İfadesi ortaya çıktı!