Maymunlara bile nikâh kıyan kültür

Bazı Hindularda hayvan sevgisi tavan yapmış. Havada uçuşan mikroplara, bakterilere ve küçük böceklere zarar vermemek için ağızlarının üstüne bir parça kumaş takıyorlar.
Bizi "dhobi" dedikleri çamaşırcıların yaşadığı gecekondu bölgesine götürecek bir rehber geldi otele. Sordum:
Ne yani, çamaşırcılarla mı söyleşi yapacağız? Uzun yıllardır Hindistan'da yaşayan bu yurttaşımız Bombay'ın ıcık cıcığını iyi bildiği için gülümseyerek yanıtladı:
Tam senin istediğin gibi fotoğrafların merkezine götüreceğim sizi abi. Az sonra bir minibüse atlayıp korkunç yoğun, kalabalık, gürültülü trafiğin içine sızdık.
4-5 kilometrelik mesafeyi 1 saate yakın sürede ancak aldıktan sonra söz konusu Slum'a (gecekondu semti) vardık. Rehber kardeş az bile söylemiş. Benim gibi fotoğraf âşıklarına gerçekten de müthiş bir çalışma alanı burası. Labirent, dar sokakların iki yanı derme çatma gecekondularla dolu. Kapıları ardına kadar açık olan bu minik evlerde bazen ütü yapan, bazen dikiş dikerek düğme sağlamlaştıranları gördük önce. İçerilere doğru yürüyünce de meydan sayılacak bir boşluğa kurulan 'yalak' tarzı küçümen su havuzlarına rastladık.
ŞAŞIRDIK ELBETTE
Kadın erkek pek çok işçi kıvırıp büktükleri her türlü çamaşırı taşlara vura vura yıkıyor, sonra özenle ve kuvvetle sıkıp bir leğene oturtuyor.
Kirli çamaşırların adı "ghat." Bunları kapınızdan alıp aynı gün içinde tertemiz yıkanmış ütülenmiş olarak yeniden kapınıza bırakıyorlar.
On binlerce parça içinde tek bir mendilin bile karışmamasıyla gurur duyarmış bu yıkayıcılar.
Sonra tekrar minibüsümüze binip kentin diğer kuytuluklarına, muhteşem renklerin, ilginç karelerin bulunduğu bölgelere gidiyoruz. Hindistan'ı iyi bilen başka Türkler de katılıyor ekibimize.
Anlattıkları gördüğümüz garipliklerle yan yana gelince Hindistan gerçekten de "inanılmaz" sıfatını hak ediyor. Birkaç örnek vereyim.
Hindistan'da her yıl yaklaşık 10 bin kadın namus cinayetine kurban gidiyor, on binlerce kadın da şiddet görüp tecavüze uğruyormuş.
Kadınlar birleşmiş, ellerine sopaları almış "Pembe Örgüt" adı altında örgütlenerek polis asker ayrımı yapmadan tüm erkeklere bu sopalarla hücum eder olmuş.
Ülkenin Uttar Pradesh eyaletine bağlı Dataganj Köyü'ndeki bir olayı anlattılar mesela.
Orada yaşayan tek yumurta ikizleri Ram ve Shyam Singh kardeşler 20 yıldan fazla zamandır aynı kadınla evliymiş. İyi birer veteriner olan ikiz kardeşler bunu garipseyenleri de kendileri garipseyip; "Hindu geleneklerine göre çoklu evlilik yapabiliriz. 7 çocuğumuz var. Her an beraberiz, beraber yatıp kalkarız üçümüz" diyorlar.
Yine soruyorum rehber dostlara:
AYNI KADINLA EVLİ İKİZLER
Başka ne gariplikler var? - Hindistan'da iki maymun evlendirildi Savaş Abi.
Nasıl yani? - Hindu geleneklerine uygun olarak müthiş bir düğün yapıldı, 3 bin davetli huzurunda Jhumuri adlı 'gelin' çiçeklerle bezeli 5 metrelik bir sari giydi.
Şaşırtmaya devam edin bakalım... - Arınma törenleri de çok ilginçtir.
Ne gibi? - Hiç banyo yapmamak veya saçlarını ve sakallarını hiç yıkamamak gibi.
Pislikten ölmüyorlar mı? - Alışkın onların bedeni. Ayrıca belli bir süre için bir ya da birden fazla, el ve ayak gibi uzuvlarını kullanmamak gibi huyları da var.
Hayvanlara zarar vermemek için çok ilginç yöntemleri varmış. - Var. Bazıları şiddetin her türlüsüne karşı olduğundan yollarına çıkan böcekleri öldürmemek için her zaman bir süpürge taşıyorlar.
Bazıları havada uçuşan mikroplara, bakterilere ve küçük böceklere zarar vermemek için ağızlarının üstüne bir parça kumaş takıyorlar.
Her zaman zor pozisyonlarda meditasyon yapıyor ve vücutlarının önemsiz olmadığını ve ruhlarına odaklandıklarını ispat etmek için zor hava koşullarına dayanıyorlar.
Aslında bu muhteşem ülkeyi ve insanları anlatmak için keşke bin sayfalık yerim olsa. Her bölgesinde ayrı bir kültür ayrı bir dil ayrı ayrı etnik köken, hayat görüşü, davranış biçimi olan, serüvenlere doyulmayacak bir ülke Hindistan.
Ne diyelim, Allah herkese nasip etsin, herkes gidip görebilsin bu inanılmaz ülkeyi...