Pazar 15.02.2010
Son Güncelleme: Pazartesi 15.02.2010

'Merlin' Türk yönetmeni kökleriyle buluşturdu

Fantastik TV dizisi Merlin'in yönetmeni Metin Hüseyin'e, ismini jenerikte gören akrabalarından e-mail yağıyor. Ama Londra doğumlu Hüseyin, Türkçe bilmiyor.

İki Kıbrıslı genç, Osman Hüseyin ve Andaç Raif, 1950'lerde çalışmak üzere gittikleri Londra'da tanışıp evlenir. 5 çocukları olur. İlk çocukları Metin, diğerlerinden biraz farklıdır. Hayatta ne yapmak istediğinin arayışı içinde koşturup durur. Sonunda "işaret" gelir ve kendini sinemada, yönetmen koltuğunda bulur. Yetenek, yaratıcılık, azim; hepsi ondadır. Tek ihtiyacı olan, sihirli bir değneğin ona dokunmasıdır. O dokunuş "Merlin"den gelir. Sihirli güçlere sahip olan Merlin, büyülü dünyasının kapılarını Kıbrıslı bir Türk'e, Metin Hüseyin'e açar. "Merlin" isimli ünlü İngiliz TV dizisinin ülkemizde gösterilen son bölümlerini izlediyseniz, yönetmeninin Metin Hüseyin olduğunu görmüşsünüz demektir. Kıbrıslı bir Türk. Daha doğrusu, Türk asıllı bir İngiliz vatandaşı. Ne KKTC, ne de Türkiye onu tanıyor. Ama Merlin, bu yabancılığı ortadan kaldırdı. Şimdi Hüseyin'e internet üzerinden, anlamadığı Türkçe dilinde mesajlar yağıyor. Bu hikâyenin sonuydu. Şimdi başa dönelim: Osman ve Andaç Hüseyin, göç ettikleri Londra'da zar zor bir hayat kurup kuru temizlemeci olarak tutunmaya çalışırken, bir yandan da geniş bir aile kurdu. İlk gözdeleri Metin Hüseyin'i eczacılık meslek okuluna verdiler. Onlar oğullarının eczacı olacağını düşüne dursun, onun kimyası okuldaki tiyatro derslerinin dramatik dünyasıyla uyuştu. Hüseyin'in, güzel sanatlar fakültesinde "naif" resim sanatıyla devam eden arayışı, "teknolojik" animasyon prodüksiyonuyla bir adım ilerledi. Sonunda kendini, kendi komik hikâyelerini anlatan bir yönetmen olarak buldu. Bu, onun son kararıydı. "Turkish Man in London"ın (Londra'daki Türk Adam) yönetmen koltuğundaki 1990'da başlayan yolculuğu, 2009'da yönettiği Merlin'e kadar biraz zorlu geçti: "İngiltere'de yabancı bir yönetmenseniz ırk konusuyla ilgili işler yapmanızın beklendiği anlamına geliyor. Bu durumda kendinizi marjinal işler yaparken bulabiliyorsunuz. Ancak genel anlamda popüler, herkesin izleyebileceği işler yaptım."

TÜRKİYE'YE BİR KEZ GELDİ

Hüseyin'in İngiltere'nin en popüler dizilerinden birini yönetmesi, artık bir "yabancı" olmadığının göstergesi: "İngiltere'de bir film sektörü olduğu tam olarak söylenemez. Filminizin çekilmesi için çok şanslı olmanız gerek. Çekilen filmlerin çoğu da finansal olarak ABD'li yapım şirketlerince destekleniyor. Bu yüzden daha çok TV işleri yapılıyor." Kimse inkâr edemez, Merlin'in sihri etkisini gösterdi ve Metin Hüseyin, hiç gitmediği KKTC ve sadece bir kez tatil için geldiği Türkiye'deki kökleriyle buluştu: "Merlin'de adımı görenler, Türkiye ve KKTC'den twitter ve e-posta aracılığıyla mesajlar yağdırıyor. Türkçe konuşmak istiyorlar ama konuşamıyorum." Şimdiye kadar birbirimizi arayıp sormadıysak hata kimde? 51 yaşındaki Metin Hüseyin, kendi payına düşen hatayı itiraf ediyor: "Anne ve babam Türk radyosu dinliyor, Türkçe gazete okuyup Türk yemekleri yapıyor. Bense uzak kaldım, sadece bazen Türk yemekleri yapıyorum. Sanırım iki çocuğum büyüyüp eşimle baş başa kaldığımızda, köklerime dönmek için daha çok vakit bulacağım." Bence yeterince zaman kaybettik. En iyisi birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi yapıp yeniden tanışalım.
SİHİRLİ BİR DÜNYA: MERLİN
Fantastik bir dünya üzerine kurulu olan Merlin'de izleyici kendini Camelot isimli bir krallıkta sihir, büyü dünyasının içinde buluyor. Camelot halkının yaşadığı kalenin dış çekimleri Fransa'da, iç mekânlar ise Galler Krallığı'nın başkenti Cardiff'de gerçekleştiriliyor. Yönetmen Metin Hüseyin, Merlin'i anlatıyor: "Dizinin popüler olmasının nedeni, Merlin karakterinin sürekli olarak yeni güçlerini keşfetmesi ve bol aksiyonlu kılıç dövüşü sahneleri. Galler'deki kaleleri, şövalyeleri ve atları da unutmayalım. İnsanlar bunları izlemekten hoşlanıyor. Merlin'de kullanılan dijital efektlerin kalitesi eleştiriliyor. Ancak çok küçük bir bütçeyle ve çok az bir zamanda yapıldığını unutmamak gerek. Başta Merlin'i oynayan Colin Morgan (24) olmak üzere tüm ekip çok çalışıyor. Arthur'u oynayan Bradley James (27) ise kılıç dövüşünde çok iyi. Genel olarak çok çalışkan ve eğlenceli bir set."
KUZENİ, TALAT'IN EŞİ...
Metin Hüseyin, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın eşi Oya Talat'ın teyzesinin oğlu. Talat, kuzeninin başarısı karşısında şaşırmadığını söylüyor: "Benim anne tarafım eğitime ve sanata çok düşkün. Metin de aynı ortamda büyüdü. Kız kardeşi Elmas, New York'ta moda tasarımcısı; diğer kız kardeşi Eliz, Londra'da ünlü bir yayınevinde grafik sanatçısı. Yaratıcılık biraz da genetik anlaşılan. Metin, sinema ödülleri olan çok yetenekli bir insan. Film sektöründe isim olmak biraz zor. Ama biz sonunda adını duyuracağını biliyorduk."
BAFTA'YA İKİ KEZ ADAY GÖSTERİLDİ
Metin Hüseyin, ilk filmi "Tight Trousers" ve "Common As Muck" isimli TV dizisiyle iki kez İngiliz Film ve Televizyon Akademi (BAFTA) Ödülleri'ne aday gösterildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.