Midibüse değil tabuta bindirmişler

Kayseri'de 9'u öğrenci 11 kişinin hayatını kaybettiği, 31 kişinin de yaralandığı katliam gibi kazayla ilgili savcılık soruşturma başlatırken, kazaya bir dizi ihmaller zincirinin neden olduğu ortaya çıktı. Midibüsün yolcu taşıma belgesi olmadığı, zorunlu olmasına rağmen kış lastiği takmadığı ve 2 yıldır da muayenesinin yapılmadığı belirlendi. Bin 600 lira maliyetten kaçıp takılmayan kar lastikleri 11 cana mal oldu. Gezi organizasyonunu yapan ve kazadan sağ kurtulan öğrenci ise olay yerinden kaçtı.

AYNI YERDE 2 KAZA BİRDEN
Niğde'den Erciyes Dağı'nda kayak yapmak için giden üniversiteli gençlerin gezisi faciayla bitti. Niğde Üniversitesi'ne bağlı fakülte ve Meslek Yüksek Okulları'nda okuyan öğrencilerin içinde bulunduğu Durmuş Ozan yönetimindeki midibüs, dönüş yolunda Kayseri'nin Hacılar ilçesinde yoldaki buzlanma ve frenin boşalması nedeniyle önce bir evin duvarına çarptı daha sonra devrildi. Kaza yerinde tam bir can pazarı yaşanırken kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans gönderildi. Bu arada, yine üniversitelileri taşıyan Adem Akpınar'ın kullandığı bir diğer minibüs, kaza yerine yardıma giden vatandaşlara ve ambulans şoförüne çarptı. İki kaza sonunda 11 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi yaralandı. Kazada ölenlerin isimleri şöyle: Çiğdem Gürbüzoğlu (20), kardeşi Gamze Gürbüzoğlu (17), Mehmet Tosun (25), Ecenur Kılıç (23), Melike Velioğlu (19), Hüseyin Baran (25), Ebru Salmanoğlu (24), Tuğba Çanlı (21), Altay Bahadır Utar (19), Coşkun Coşkun (27) ve kuzeni Celal Coşkun (33). Katliam gibi kazanın altında ise bir dizi ihmaller zinciri yatıyor. Midibüsün K2 yolcu taşıma belgesi olmadığı, zorunlu olmasına rağmen kış lastiği takmadığı ve muayenesinin 2 yıldır yapılmadığı belirlendi. Kayseri Valisi Orhan Düzgün de kazadan sonra yaptığı açıklamada, "Kış mevsimi geldiğinde araç sürücülerini uyarıyoruz. Mevsime göre gerekli bakımları yaptırmalarını söylüyoruz. Ama maalesef midibüsün 2011'den bu yana muayenesinin olmadığı ve kış lastiklerinin olmadığı belirlendi" dedi.

BİN 600 LİRA İÇİN ÖLDÜLER
Midibüsün arka 4 lastiğinin kış lastiği olması gerektiği, bunun fiyatınınsa bin 600 lira olduğu öğrenilirken mevcut lastiklerin de çok eski ve yıpranmış olduğu saptandı Kazanın yaşandığı Hacılar ilçesini Erciyes'e bağlayan yolda karlanma ve buzlanmanın çok sık yaşandığı ve daha önce de burada ölümlü kazaların meydana geldiği belirtildi. Bu arada öğrencilerin tura katılmak için kişi başı 35 lira ücret ödediği öğrenilirken, organizasyonu yapan ve aracı kiralayan Alper Yıldırım adlı öğrencinin kazadan sağ kurtulduğu ve olay yerinden kaçtığı belirtildi. Öğrencilerin öğrenim gördüğü Niğde Üniversitesi'nde yas ilan edilirken, Kayseri'de de bine yakın kişi kan vermek için hastanelere akın etti.
İKİ KIZ KARDEŞ ÖLÜME BİRLİKTE GİTTİ
Kazada ölenlerin hayat hikâyeleri ise yürek burkuyor. Feci kazada kız kardeşi Gamze ile birlikte can veren ve dün Konya'da defnedilen Çiğdem Gürbüzoğlu'nun Niğde'de öğrenim gördüğü ve Ereğli'de lisede okuyan kız kardeşi Gamze'yi de geziye çağırdığı ortaya çıktı. Çiğdem Gürbüzoğlu'nun erkek arkadaşının ailesi evlenmelerine izin vermediği için birkaç kez intihara teşebbüs ettiği de öğrenildi. Burslu okuyan genç kızın yurttan atılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı, babasının ise bir yıl önce cezaevinden çıktığı öne sürüldü.

SON ANDA ARACA BİNDİ
Kazada ölen üniversite öğrencisi Tuğba Çanlı'nın rahatsız olduğu için geziye katılmak istemediği ancak arkadaşlarının yoğun ısrarı sonucu son dakikada karar değiştirip midibüse bindiği ortaya çıktı. Bir başka kaza kurbanı Niğde Üniversitesi Çevre Temizliği ve Denetimi öğrencisi Altay Bahadır Utar'ın ise dereceyle okula girdiği ve derslerinde çok başarılı olduğu belirtildi. Kazada yaşamını yitiren öğrencilerden Ebru Salmanoğlu Hatay'da, Melike Velioğlu da Adana'da toprağa verildi.

YARDIMA KOŞTULAR, ÖLDÜLER
Kaza sonrasında yaralılara durup yardıma koşan kuzenler Coşkun Coşkun ve Celal Coşkun ise arkadan gelen diğer minibüsün çarpması sonucu yaşamlarını yitirdi. Olayın görgü tanığı ve kuzenlerin iş arkadaşı Kadir Yılmaz, sanayide elektrik işi ile uğraştıklarını ve olay günü otomobille Kayseri'ye döndüklerini belirterek o anları şöyle anlattı: "Coşkun, Celal ve ben kazayı görünce durup, yaralılara yardım etmeye başladık. Midibüsün içerisinde sıkışanlar vardı onları çıkarmaya çalışırken, Erciyes tarafından gelen minibüsün çok hızlı bir şekilde bize doğru gediğini fark ettik. Bu arada bir TIR da Hacılar'dan Erciyes'e doğru rampayı çıkıyordu. Minibüs tıra çarpmamak için bizi üzerimize doğru gelmeye başladı. Ben son anda kurtuldum. Minibüs yaralıların ve onlara yardım edenlerin arasına daldı. Celal ile Coşkun kaçamadı. Kardeşim gibi sevdiğim iki arkadaşım kucağımda can verdi." İki kuzen dün Kayseri'de toprağa verildi.
ŞOFÖR 'FREN PATLADI' DEDİ
Kazadan yaralı olarak kurtulan Ömer Faruk Yılmaz da Erciyes Dağı'na çıktıkları sırada balatalardan koku geldiğini ve şoförü uyardıklarını söyledi. Yılmaz, "Dönüşte yokuş aşağı inerken, şoför frenin patladığını söyledi. Ben kendisine karşı karlara doğru sürmesini söyledim. Fakat kendisi yokuş aşağı sürdü. Bu hızla kontrolü sağlayamadı ve son virajda arabayı direğe doğru sürdü. Zaten çok şiddetli oldu ve arkadaşlar camlardan dışarı fırladı. Arabayı karlara sürmüş olsaydı bu kadar ölü olmazdı" dedi. Korkunç kaza Niğde'yi ve üniversiteyi de yasa boğdu. Kazanın ardından Kayseri'ye giden Niğde Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Görür, çok üzgün olduklarını belirterek, "Öğrenciler kendi organizasyonları ile bir günlüğüne eğlenmek için bu turu gerçekleştirmiş" dedi. Öte yandan Niğde Üniversitesi öğrencileri de dün ölen arkadaşları için yürüyüş düzenlediler. Niğde Hükümet Meydanı'nda toplanan yaklaşık 1500 öğrenci, yaptıkları açıklamalarda kazada ihmal olduğunu, denetimsizlik sonucu kazanın meydana geldiğini söyledi. Derbent Şehitliği'ne yürüyen öğrenciler yolda durarak, arkadaşlarının isimlerini tek tek okudu.