Bizans'ın başbakanı Metokhites, onarıp birbirinden değerli mozaikler yaptırdığı Chora Kilisesi'nin (Kariye Müzesi) yüzlerce yıl ayakta kalmasını sağlasa da kendisini bekleyen hazin sondan kaçamamış. Geçmişi 6'ncı yüzyıla kadar uzanan Fatih'teki Chora Manastırı Kilisesi, Bizans Başbakanı Theodoros Metokhites sayesinde bugünlere ulaştı. Theodoros Metokhites'in hikayesi oldukça dramatik. Osmanlılar tarafından camiye çevrilen ve bugün müze olarak kullanılan Kariye, mozaik ve freskoları ile dünya sanat tarihinde önemli bir yere sahip. Arkeolog İlhan Akşit, alışveriş merkezi Akmerkez'in sponsorluğuyla hazırladığı, 'Chora, Bizans'ın Işıldayan Eseri Kariye Müzesi' isimli kitabında, iki önemli hikaye anlatıyor. Biri Chora'nınki (Kariye), diğeri de Metokhites'inki. Chora Kilisesi'nin hikayesi, 500'lü yıllarda ayı terbiyecisinin kızı Theodora ile evli olan Trakyalı köylü Justinos'un tahta geçmesiyle başlıyor. İmparatoniçe Theodora'nın yakını olan Aziz Theodoros, Aziz Babylas ve müritlerinin kemiklerinin gömüldüğü, Hıristiyanlarca kutsal bölge olarak kabul edilen Chora'ya bir manastır yapıyor. Depremler ve isyanlar gören manastır defalarca tahrip oluyor ve yenileniyor. Theodoros Metokhites, kiliseyi günümüze kadar taşıyacak şekilde onarıyor, bakımını yaptırıyor. İddialı söylemleriyle İmparator Andronikos'u etkileyen Bizans'ta hızla yükselmeye başlayan Metokhites, felsefe, tarih ve politika üzerine 120 denemeden oluşan bir eser de üretti. Platon ile Aristotales'i ütopyacı olmakla suçlayan Metokhites, bir dönem Bizans'ta başbakanlık da yaptı.
EN BÜYÜK HAYALİYDİ
Zamanla büyük bir güç ve servete kavuşan Metokhites'in en büyük hayali saray benzeri evine çok yakın olan Chora Manastırı'nı ayağa kaldırmaktı. 1316'da Chora ile ilgilenmeye başlayan Metokhites, 5 yılda onarımı tamamladı. Yapı daha sağlam bir hale getirilirken içi de muhteşem mozaik ve freskolarla süslendi. İpeksi dokumalarla zenginleştirilen kiliseye kütüphane de kuruldu. Metokhites, bazı mülkleri de kilise için bağışladı. Metokhites, başbakanlığı döneminde hakkında çıkan iddialarla zamanla halkın nefretini kazandı. Mallarına el konulan ve vergi ve hukuk sistemini yozlaştırmakla suçlanan Metokhites'in evi ateşe verildi ve fakir bir keşiş olarak Dimetoka'ya sürgün edildi. İki yıl burada kalan Metokhites, onarıp süslediği Chora'da hapis hayatı yaşamak kaydıyla Constantinopolis'e dönmek istedi ve bu isteği kabul edildi. 13 Mart 1332'de iyice ilerleyen hastalığı onu hayattan kopardı. Metokhites'in kiliseye katkısı mozaiklerle dile getirildi.