Mutfağı döndüren, dünyayı döndürür!

Fecir Alptekin

Unutamadığınız lezzetler yok mudur hiç hayatınızda? Anneannenizin börekleri, babaannenizin çörekleri, Ayşe teyzenin dolmaları, Fatma ninenin sarmaları… Ama ne yazık ki o güzel eller yoktur artık hayatta ve ne yapsanız etseniz o ellerden çıkmış lezzeti bir daha yakalayamazsınız.
İşte bu yüzden, elimde tutmakta olduğum kitabın değeri bence çok büyük… Güler Sarıgöl Köymen'in, Birgi'de doğup büyümüş annesinden başlayarak Ege mutfağından nice anne tarifleri ve anne – kız hikayelerini biraraya getirdiği, yitip gitmekte olan lezzetlerimizi kayıt altına alarak mutfak belleğimizi muhafaza etme yolunda önemli başlangıç yaptığı çalışması, "ANNESİNİNKIZI"!
***
Güler Hanım'ın da dediği gibi; "Annelerin kızlarına hem mutfakta hem de hayatta el vermelerine dair bir proje bu"… Sadece yemek tarifleri değil, daha ne hikayeler, ne anılar, ne bayram telaşları, 23 Nisan heyecanları, kış hazırlıkları, bahçe sefaları, dost sofraları var bu çalışmada… Evet, Annesininkızı sadece bir yemek kitabı değil, anneler ve kızlarının o kendilerine ait çok özel dünyalarından anlamlı, derin, kalp sızlatan, yaşam değiştiren, iz bırakan anlar/ sözler/ paylaşımlar/ sevgiler atlası adeta.
Kitaptaki önsöz niteliğinde iki yazıdan birkaç alıntı yapmam şart… Slowfood Türkiye Lideri Nedim Atilla diyor ki; "Anne ve kız birbirine destek iki yolcudur Anadolu'da… Bu yolculukta onlara eşlik eden en önemli şey damak tadı ve lezzet arayışıdır. Kız, anasının mutfağından öğrenir yemek kültürünü önce, sonra da taşır kendi mutfağına".
Ve Çiya Lokantası Ustası Mustafa Dağdeviren diyor ki; "Yeme ve içmeyle ilişkimiz, bizi var eden annemizin karnında başlar. Anneyle çocuğu arasında göbek bağıyla başlayan bu ilişki bir ömür boyunca devam eder… Hangi yaşta olursak olalım yemek deyince ilk aklımıza gelen hep annemizdir… Yaşayan yemek kültürümüzün hafızasıdır annelerimiz".
***
Bir okuyuşta öyle çok şey öğrendim ki bu kitaptan… Mesela Egeliler'in deyişiyle, "Tattım var, yuttum yok"! Evet, yürek burkuyor ama o lezzetler bugün var yarın yok… Hayat bugün var, yarın belki. Sevdiklerimiz bugün burada, yarın bilinmez. En sevdiğimiz ellerden çıkan lezzetleri yaşatmak sadece bir kültürü ve mutfak belleğini değil, aynı zamanda işte o sevgileri de yaşatarak dünyayı döndürmektir belki de… Yine dün izlediğim Bulut Atlası filminde kulağıma çalınan şekliyle; "Kalplerimizin atmasını sağlayan güçle, bu dünyayı döndüren güç aynıdır aslında"! (Film hakkında yazımı da Cuma günü bu köşede okuyabilirsiniz).