Nefes alabilmek için 70 kilometrelik çile

Kuşadası'nda 3 ay önce prematüre dünyaya gelen Ayaz bebek, nefes alabilmek için oksijen tüpüne mahkûm. Ayda 4 kez 70 kilometre mesafedeki Aydın'a götürülen bebeğin, minibüsteki hali görenlerin yüreklerini sızlatıyor.

YA OKSİJEN YOLDA BİTERSE?
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan Adem-Seher Ökten çiftinin ikinci çocuğu Ayaz, düşük tehlikesi nedeniyle 6 aylıkken sezaryenle doğdu. Sadece 680 gram olan bebeğin kalbinde delik, kalp damarlarından birinde de açıklık bulunduğunu belirleyen doktorlar, aileye uzun süre yaşamayacağını söyledi. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan operasyonla kalbindeki delik ameliyatla kapatılan Ayaz bebeğin ciğerleri, daha önce açıklık bulunan damardan sızan kan nedeniyle iflas noktasına geldi. Doğduğundan beri oksijen tüpü desteğiyle yaşamını sürdüren Ayaz bebek, herşeye rağmen yaşama tutundu. Ancak ayda 4 kez Adnan Menderes Üniversitesi'ne gitmesi gerekiyor. Bu yolculuklar hem 3 aylık bebek hem de ailesi için işkenceye dönüşüyor. Özel aracı olmayan Adem Ökten, minik bebeği oksijen tüpü, balgam sökücü cihazı ve monitörüyle birlikte şehirlerarası minibüse bindirip 70 kilometre mesafedeki Aydın'da bulunan hastaneye götürüyor. İki ay önce ambulans talebinde bulunduğunu söyleyen çaresiz baba, "Kaymakamlık oğluma elektrikli solunum cihazı sağladı. Oksijen tüpü ile balgam sökücü cihazı da ben aldım. Belediyeden, festivaller nedeniyle araçların dolu olduğunu söylediler. Daha sonra birkaç kez daha girişimde bulunduk ama olumlu yanıt alamadık. Tek korkum, bir gün oksijen tüpünün yolda bitmesi ve oğlumun minibüslerde can vermesi" dedi.

YOL PARASI DA EŞ DOSTTAN
Anne ise 5 yaşındaki diğer oğlu Arda'nın da böbrek rahatsızlığı nedeniyle 6 defa ameliyat olduğunu söyleyerek şunları anlattı: "O'nu da sürekli hastaneye götürüyoruz. Ayaz'ın durumu ise daha kötü. İkisini de yaşatmak için çabalıyoruz. Eşim çocukların durumundan dolayı çalışamıyor. Yol parasını bile eş dosttan alıyoruz." Belediye yetkilileri ise ailenin 6 Haziran'da araç talep ettiğini, dilekçeyi inceledikten sonra telefonla aradıklarını ancak aile yola çıktığı için araç göndermekten vazgeçtiklerini söyledi.