Çarşamba 09.11.2011
Son Güncelleme: Çarşamba 09.11.2011

Nefes nefese...

Diyarbakır'da, bankanın kurye aracındaki 3 milyon lirayla sır olan güvenlik görevlisi Selahattin Aktürk, müthiş bir takiple yakalandı. İşte filmleri aratmayacak nefes kesen 57 gün...

Son yılların en büyük soygunu Diyarbakır polis haber merkezine bildirildiğinde takvimler 8 Eylül'ü gösteriyordu. Bir bankanın kurye aracında güvenlik görevlisi olarak çalışan Selahattin Aktürk, para dolu aracı havalimanına götürmek yerine Cengizler Caddesi'ndeki 563 numaralı sokağa çekti. Araçtaki diğer görevliyi etkisiz hale getirdikten sonra ise içinde 3 milyon lira değerinde döviz ve lira bulunan bir çantayı alarak kayıplara karıştı. Soygun üzerine Diyarbakır Asayiş Şubesi Gasp Bürosu'nda özel bir ekip oluşturuldu. Ekip önce şu sorunun peşine düştü: "Selahattin nereye gitmiş olabilir?" Bu sorunun yanıtına aynı gece ulaşıldı. Selahattin Aktürk'ün köyü Elazığ'daydı ve bir tanığın ifadesine göre Aktürk, önce Ergani'ye uğramış ardından köyüne gitmişti. 6 polisten oluşan özel ekip hemen Elazığ Gezin ilçesine bağlı Yeşilova köyüne doğru yola çıktı. Hızlı bir soruşturmanın ardından, Aktürk'ün gerçekten de köyüne uğradığı belirlendi. Ama Aktürk köyde kısa bir süre kalmış ve çalıntı paranın bir kısmını birkaç yere gömerek ayrılmıştı. O yerlerden biri bir dere kenarındaki bir söğüt ağacının dibiydi. Ancak gömülen paranın yerinde yeller esiyordu. Soyguncunun köydeki bağlantılarını araştıran ekipler, Abdullah Artuç ismine ulaştı. Söğüt ağacının dibine gömülen parayı alan Artuç'tan başkası değildi. Kısa bir sorgunun ardından Artuç parayı nereye sakladığını gösterdi. Orada ele geçirilen 150 bin euro, soygun parasının yakalanan ilk partisiydi.

NEREDE BU SOYGUNCU?

Peki köyünden ayrılan Selahattin Aktürk nereye gitmişti? Bu noktada devreye giren Asayiş Şube Teknik Büro, soyguncunun telefonlarını ve internet hesaplarını takibe aldı. Selahattin Aktürk'ün MSN üzerinden dost hayatı yaşadığı bir kadınla mesajlaştığı tespit edildi. IP adreslerine göre, Aktürk mesajları Ankara'dan atıyordu. Asayiş Şube bünyesinde hemen 4 kişilik bir ekip daha oluşturuldu ve hızla Ankara'ya doğru yola çıkıldı. Teknik Büro'nun yönlendirmesi sayesinde deyim yerindeyse "nokta atışı" yapan polis, Ulus bölgesinde konuşlandı ve Aktürk'ün yeniden mesaj yazmasını bekledi. Şüphelinin otelde kalma ihtimalini değerlendiren polisler, bölgedeki binlerce kaydı inceledi. Ancak hiçbirinde bu isimle açılmış bir kayıt yoktu. Bekleyiş devam ederken Aktürk sevgilisine mesaj yazdı. Bu kez, "Antalya'da buluşalım" diyordu. Çemberi daraltan polis, nihayet soyguncunun kaldığı oteli buldu. Ancak Selahattin Aktürk çoktan ayrılmıştı. Soyguncu otelde Nurhak Tekinoğlu adına düzenlenmiş sahte kimlikle kalmıştı.
"ANTALYA'DA BULUŞALIM"
"Antalya'da buluşalım" mesajı üzerine takip ekibi bu kez Antalya'ya doğru yol aldı. Artık ellerinde kayıt incelemesi yapılacak bir isim daha vardı: Nurhak Tekinoğlu... Ama otel ve pansiyon kayıtlarında ne Nurhak Tekinoğlu ne de Selahattin Aktürk adına bir kayıt vardı. Bunun da sebebi sonradan anlaşıldı. Banka soyguncusu bir yatta kalıyordu. Selahattin Aktürk, Diyarbakır polisinin kendisini adım adım takip ettiğinden habersiz soygun paralarını sevgilisiyle yemeye devam etti. Antalya'dan sıkılan soyguncu bu kez Alanya'ya gitmeye karar verdi. Yapılan teknik takipte bu belirlenince, özel ekip bu kez Alanya'ya doğru yola çıktı. Çember giderek daralıyordu.

57 GÜN SONRA KEBAP

Neredeyse iki aya varan müthiş takibin ardından özel ekip artık Selahattin Aktürk'e ulaşmıştı. Emrah Güneş adlı bir şahsın evinde kaldığı belirlenen soyguncu hemen alınmadı. Çünkü muhtemel suç ortaklarının da açığa çıkarılması hedefleniyordu. Nitekim öyle de oldu. Polis, Emrah Güneş'in dışında Hayri Canpolat ve Ali Kaya isimlerine de ulaştı. Adı geçen dörtlü, Alanya Cuma Pazarı mevkisindeki bir restorana birlikte yemeğe gittiklerinde operasyon için düğmeye basıldı. Dörtlü bir masaya, takipteki polisler de başka bir masaya oturdu. Selahattin Aktürk, Adana kebap, ekipler ise dürüm siparişi verdi. Kebap tam masaya gelmişti ki, ekip şefinin "Yat, polis!" sesi restoranı çınlattı. Selahattin Aktürk tam 57 gün süren müthiş bir takibin ardından yakalandığında takvimler 5 Kasım'ı gösteriyordu.
'ŞEYTANA UYDUM'
Aktürk ilk ifadesinde, "Gençtim, bekardım. Şeytana uydum, pişmanım" dedi. Paranın bir kısmını Ergani ve Elazığ'da gömerek sakladığını söyleyen Aktürk, "Çoğunu da barlarda, pavyonlarda yedim" diye ifade verdi. Polise "Kaçtıktan sonra boş inşaatlarda yattım. Açık arazide, tarlada yattım. Para torbasını yastık yaptım" diyen Aktürk, "Soygunu benim yaptığımı öğrenince 'Seni saklarız' diye üzerime çöktüler. Elimden parayı almak istediler. 'Para kopartırız' diye sakladılar. Zaten bir bölümünü de aldılar" ifadesini kullandı. Aktürk'ün bu ifadeleri doğrultusunda Antalya'da 3, Elazığ'da 6 kişi olmak üzere toplam 9 kişi daha yakalanırken, zanlılardan 6'sı tutuklandı.

1.5 MİLYON LİRA HÂLÂ KAYIP

Soygunun ardından Diyarbakır Gasp Bürosu ekipleri çalınan paranın 150 bin euro'luk kısmını Abdullah Artuç'un evinde buldu. Alanya'da saklandığı Emrah Güneş'in evinden 130 bin euro çıktı. Elazığ'da ise çeşitli adreslerden toplam 117 bin lira, 16 bin dolar ve 10 bin Euro ile çalıntı parayla alınmış 6 bilezik, bir set ve 4 yüzük ele geçirildi. Selahattin Aktürk'ün sevgilileriyle yediği sanılan para yaklaşık 500 bin TL civarında. Polis son noktada yaklaşık 1.5 milyon TL kayıp para olduğunu sanıyor. Kayıp parayla ilgili olarak Selahattin Aktürk'ün verdiği ifade oldukça ilginç: "Paraları gömdüğüm bazı yerleri unuttum."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.