Pazar 11.04.2021 11:32
Son Güncelleme: Pazar 11.04.2021 12:18

Yaşar Yılmaz: O eserleri mutlaka almalıyız

Anadolu topraklarından çıkarılıp yurt dışına kaçırılan tarihi Yılmaz, 1830-1922 arası sistematik bir şekilde yapılan eserlerin sayısı yaklaşık 150 bini buluyor. Bunun yaklaşık 90 bini Batı ve ABD'deki müzelerde sergileniyor. Yaşar Yılmaz bu müzeleri tek tek gezip bu eserlerin yüzde 90'ını tespit etti. Ve yaşanan talanı Anadolu'nun Gözyaşları kitabında yazdı Yılmaz, 1830-1922 arası sistematik bir şekilde yapılan soygunun boyutlarını anlattı. "Yıllar sonra keşfedilen batıkların içinden bile eserlerimiz çıkıyor" diyen Yılmaz'a göre Türkiye, bu tür soygunlarla ele geçirilen eserlerin iadesi konusunda uluslararası alanda öncülük yapmalı.

"Dünyada toprakları en çok talan edilen iki yer var. Biri Mısır diğeri Anadolu" diyor Yaşar Yılmaz. O, bir mühendis ama Anadolu'dan kaçırılarak yurt dışına götürülen tarihi eserlerin peşinde bir ömür harcamış bir yurttaş. Yıllardan beri kendi imkanlarıyla dünyadaki müzeleri dolaşıp tek tek bu topraklara ait tarihi eserleri belgeliyor. Anadolu'nun Gözyaşları adlı kitabında da bu eserleri ve sistematik hırsızlığı ifşa ediyor. Yılmaz, Anadolu topraklarından çıkarılan ve kaçırılan eserlerin sayısının yaklaşık 150 bin olduğunu söylüyor. Bu eserlerin çoğu müzelerde, bir kısmı da özel koleksiyonlarda yer alıyor. Müzelerde bulunan ve sergilenen Anadolu'ya ait 84 bin eseri tek tek tespit etmiş Yılmaz ve "Bizim topraklarımıza ait olan ve Batı ve ABD'deki müzelerde sergilenen eserlerin yüzde 90'ı tespit ettim" diyor. Yılmaz, Anadolu'nun Gözyaşları kitabını sürekli güncelliyor. Anadolu Kültürel Girişimcilik'ten çıkan kitabın son baskısında bu topraklardan kaçırılmış tarihi eserlerin en geniş envanterini önümüze koyuyor. İngiltere'de, British Museum'da birçok paha biçilmez eserimiz var, bu biliniyor. Ya da Almanya'da Pergamon Museum'un Bergama'dan çalınan eserler üzerine kurulduğu da. Ama mesela Berlin'deki Bode Müzesi ya da Neues Museum, Münih'teki Glyptothek de Anadolu'dan çalınan eserlerle dolu. Yine Avusturya'daki Ephesos (Efes) Museum'daki eserlerin Anadolu'dan gittiğini biliyoruz. Ama Sanat Tarihi Müzesi'nde de paha biçilmez onlarca eserimiz var. ABD, Danimarka, Hollanda, Fransa, Rusya, Portekiz... Yani Batı'daki herhangi bir müzeye gittiğinizde orada, bu topraklardan kaçırılan tarihi eserleri görmemeniz neredeyse imkansız...

Yılmaz, Anadolu topraklarının talan edilmesinin 1830'lardan itibaren başladığını söylüyor: "Batı müzeleri Osmanlı'da tarihi eser bilincinin yeterince olmadığını fark ediyor ve buradaki eserleri kendi ülkelerine götürmek için her türlü yolu deniyorlar. 1922'nin sonuna kadar devam ediyor bu talan." Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasıyla bu talana son veriliyor ama yaklaşık bir yüzyılda yapılan hırsızlık sonucu yurt dışına çıkarılan eserler dünyaya yayılıyor. Bu tarihi eser hırsızlığının ne kadar sistematik olduğunu Yılmaz bir örnekle anlatıyor: "Lord Curzon, 16 Mart 1920'de Osmanlı İmparatorluğu'nun son kalesi başkent İstanbul'u işgal ettikleri gün, İngiliz kabinesindeki gizli oturumda, ülkemizle ilgili aldıkları kararları şöyle açıklıyordu: '... Paris'ten arkeoloji uzmanları getirilerek bütün tarihi eserlere kıymet konacaktır. Kıymet tespit heyeti şu şahıslardan oluşmuştur: İngiltere adına Kumandan Hogarth, Fransa adına Prof. Cagnat, İtalya adına Sinyor Parabeni, Amerika adına ise Mr. Butler. Tarihi ve artistik değeri olan mallar alınıp götürülecektir." İşte sistematik soygunun nasıl gerçekleştiğinin az bilinen öyküsü...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.