Son Güncelleme: Cuma 13.01.2017
O gece biz de evsizdik
Muhabirimiz Ahmet Külsoy, İstanbul’da kar yağışının yoğun olduğu 9 ve 10 Ocak’ta evsiz görünümünde sokaklardaydı. İBB, ikinci gün Külsoy’un yardımına yetişti onu spor salonuna yerleştirdi
İLK ÇAĞRI HAVADA KALDI
Muhabirimiz için ilk gün 13.30 sıralarında İBB'ye bağlı "Beyaz Masa 153" arandı ve yardım istendi. Külsoy, tipi altında ve Meteoroloji'ye göre -10 derece hissedilen sıcaklıkta 3.5 saat kaldı. Ekipler o saatlerde sokaklardan 87 kişiyi topladı. Ancak muhabire ulaşan olmadı. Tipi ve şiddetli fırtına nedeniyle zor anlar yaşayan muhabir, bekleyişine son verdi. Ertesi gün aynı yerde yeniden yardım istendi. Ekipler bu kez 20 dakika sonra geldi ve muhabiri Zeytinburnu Kapalı Spor Salonu'na götürdü.
ÖLECEĞİM KORKUSU SARDI!
'Evsiz gazeteci' karla imtihanını şöyle anlattı: ilk gün 3.5 saat bekledim. Beyaz Masa'daki görevliler "Arkadaşlarımız 5-10 dakika içinde gelecek" demiş ama gelen olmadı. Sabrımı zorladım. Rüzgâr ve tipi ayakta durmamı zorlaştırıyordu. Çaresizdim. Ayakkabım su almıştı. Belirli bir süre sonra hayal bile kuramıyorsun. Her şeyden umudunu kesiyorsun. 'Bu soğukta donup öleceğim' diyorsun, yani giderek robotlaşıyorsun.
TUVALET KAVGASI
Külsoy'un salon macerası ise şöyle başladı: Girişte kimliği istediler. Kayıt yaptılar. "Şapkanı çıkar" dediler. Çıkardım, fotoğraf çektiler. İçeri girdim. Salonda iki televizyon vardı. Her yer yatak olarak kullanılan sedyelerle doluydu. Az sonra tuvalet tarafından bir ses duydum. Tuvalet ve banyo iç açıcı değildi. Kirliydi, yetersizdi ve ihtiyacı karşılamıyordu. Biri "Haydi ulan, çabuk. Ev tuvaleti değil burası" diye bağırıyordu. Salonun bir köşesinde de sedye tartışması vardı. Biri diğerinin sedyesini kaptı.
YEMEK MEMNUN ETTİ
Salondakiler için yemek çok önemliydi. Kahvaltıda çay, peynir, zeytin, öğle yemeğinde çorba, barbunya ve bulgur pilavı vardı. Ama hemen herkes uygulamadan çok memnundu. Şükrediyorlardı. Sürekli "Allah devletimizden razı olsun. Bu kar kış kıyamette dışarıda değiliz" diyorlardı. Hikayelerini dinledim. Mesela Nevzat, kundura ustası... "Yargıtay'da hâkim akrabam var. Ama yazma, görür ayıp olur" dedi. Yaşar, Sultangazi'de ablasının yanındaymış eniştesi istemeyince sokakta kalmış...
SABAH OLSA DA GİTSEK
Salondakiler sabah ezanıyla uyandı. Ezan sesini duyan kalkıyor ve hemen dışarı bakıyordu. Hava açmış mı diye, hava düzeldiyse gitmek için. Düzelmediğini görünce, çıkıp hava alıp, üşüyünce geri dönüyorlardı.
FOTOĞRAFIMI ÇEKTİLER
İkinci gün tramvay durağının arkasına bir pikap geldi. 2 kişiydiler. Beni pikaba almadan önce "Alo 153" logosu gözükecek şekilde cep telefonu ile fotoğraf çektiler. Çekilen fotoğrafları dört beş yerle paylaştıklarını hissettim. Nereyle paylaştıklarını sormadım.
AĞIR KOKU VE HORULTU
İçeride sıcaklık 10 dereceydi. İçerisi havasızdı. Çoğu ayakkabısını çıkarıp, başucuna koyuyordu. Horlayanlar çoktu. Belediyenin doktorları geldi. Hasta olanları muayene etti ve onlara ilaç verdi.
EN SON HABERLER
- 1 Adana’da bir baba kızını taciz eden kişiyi öldürdü
- 2 Sokak ortasında av tüfeğiyle cinayet
- 3 Bakan Tekin'den öldürülen okul müdürü için başsağlığı mesajı
- 4 İzmir'de tarihi binada yangın: Mahsur kalan kadını ekipler kurtardı
- 5 Traktörün altında kaldı: Feci şekilde can verdi
- 6 Kastamonu’daki 'kesik baş' cinayetinde 3 tutuklama
- 7 İzmir açıklarında 47 düzensiz göçmen kurtarıldı
- 8 Komşudan insanlık dışı eziyet: Komşusunu iple arabaya bağladı, metrelerce sürükledi!
- 9 Sosyal medyadan tanıştıkları kişinin mobil bankacılığını kullanarak 360 lira kredi çektiler
- 10 Okul müdürü İbrahim Oktugan öldü! Okuldan atılan öğrencisi kurşun yağdırmıştı!