Pazar 22.08.2011

Ölüm korkusu mahkûmu

Down sendromlu çocuğuna doktorlar "7 yıl yaşar" deyince üzüntüyle "kronik panik atak" hastalığına yakalanan 43 yaşındaki Eryüz, ölüm korkusuyla 15 yıldır hastane bahçesinde yaşıyor

Evli ve iki çocuk babası olan 43 yaşındaki Beşir Eryüz'ün hastalığı bundan 16 yıl öncesine uzanıyor. Beş yabancı dil bilen Eryüz, 1994 yılında rehberlik yaptığı sırada tanıştığı Moldova uyruklu Maria Eryüz'le evlendi. Eryüz'ün eşi 1 yıl sonra bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Birol adı verilen çocuğun doğumdan 5 ay sonra down sendromlu olduğu tespit edildi. Bu yüzden büyük üzüntü yaşayan baba Eryüz, doktorlar "oğlunuz 7 yıl yaşar" deyince fenalaştı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir süre tedavi gören Eryüz, yaşadığı olayın etkisiyle "panik atak" hastası oldu.
UZAKLAŞINCA KRİZ TUTUYOR

Sürekli kalp çarpıntısı şikâyetiyle doktora giden Eryüz, kalp ilaçları kullandı. İkinci çocuğu Barış dünyaya geldikten sonra tekrar fenalaşan Eryüz, yaşadığı "ölüm korkusu" nedeniyle doktor doktor dolaşmaya ve hastanelerde kalmaya başladı. Evlerine yakın olan Koşuyolu Kalp Hastanesi'nin bekleme salonunda yatan Eryüz burada tam 6 yıl geçirdi. Buradan kovulduktan sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne giden Eryüz burada da 5 yıl kaldı. Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde 3 yıl kalan Eryüz yaklaşık 1 yıldır ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin bahçesinde yaşıyor. Eryüz, 2 çocuğu ve eşi ile hastane bahçesinde görüşebiliyor. Devletten 570 lira bakım parası maaşı aldığını söyleyen Eryüz, "Yazın bahçedeki bank üzerinde, kışın da bekleme salonunda yatıyorum. Banyomu hastanenin tuvaletinde yapıyorum. Eşim ayda iki kez temiz çamaşır getiriyor. Hastaneden uzaklaşınca nabzım hızlanıyor, fenalaşıyorum. Ölmekten korkuyorum. Köpek ısırır diye iki yılda 5 kere kuduz aşısı oldum. Bahçede kene yapışır diye korkarak, bekleme salonundan hiç çıkmıyorum. Doktorlar kuduz aşısını kısa sürede çok vurulduğum için felç kalabileceğimi söyledi. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Down sendromlu oğlum kaybolmuştu. Belediyenin ambulansı ile karakola gittim. Doktorlar, kronik panik atak olduğumu ve şizofrene doğru ilerlediğimi söylüyor" dedi.
AYDA İKİ KEZ ZİYARET

Maria Eryüz ise, "Bir yandan çalışıp 2 çocuğuma bakmaya, bir yandan eşimle ilgilenmeye çalışıyorum. Hastane uzak olduğu için ayda iki kez yanına gidebiliyorum. Bayramlarda bile hastanede görüşüyoruz. Türk vatandaşı olamadığım için 15 yıldır ülkeme gidemiyorum. Annemin yüzünü unuttum. Türk vatandaşlığına geçmem için yetkililerden yardım istiyorum. beni yurtdışına gönderirlerse 5 yıl Türkiye'ye dönemeyeceğim. Çocuklarıma kim bakar o zaman. 16 yaşına gelen down sendromlu oğlumun da iyi bir eğitim veren kuruma gitmesi gerekiyor. Benim gönderdiğim yerde hiçbir şey öğretmiyorlar. Cümle kuramıyor" diye konuştu.

'Eve gel n'olur baba'

Babasını sadece hastane bahçelerinde görerek büyüyen 13 yaşındaki ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencisi Barış Eryüz ise "Babamı hep hastanede görüyorum. Sürekli olarak biz yanına ziyarete gidiyoruz. Onun evde olmasını istiyorum. N'olur eve gel baba. Onu özlüyorum" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.