Perşembe 31.05.2013

Ölümün kıskacına karşı sıcacık yürek

Toroslar'ın etek ucundan döne kıvrıla uzayan yılan yollardan geçtim dün sabah. Kah otobanlar, kah sapak dönüşlerinden sonra karşımıza çıkıveren yama yüklü dar asfaltları aşıp vardım İslamköy'e. Sabahın ilk saatleri... Merhume Nazmiye Demirel'in cenaze ve defin törenine epey var. Bu 'efsane' köyü gezip dolaşmak için iyi fırsat yani. İlk izlenimlerim biraz şaşırtıcı. İslamköy, Nazmiye Hanımın; herkesçe kabullenilmiş 'mütevazı' fıtratına hayli uygun bir beldeymiş çünkü. Doğal şirinliği, yeşilliği, toprak mümbitliğinin üzerine fazlaca 'torpil hormonu' eklenmemiş belli ki.

KİBİRLERİ BIRAKIP GELDİK

Eş durumundan, on yıllarca 'first lady' kalmış ama, doğup büyüdüğü bu köye abartılı 'çıkmalar' yapmamış, eşine de bu yönde arzu belirtmemiş demek. Dünyaya geldiği köy evinin sadeliğini görünce de böyle düşündüm, 'Demirel Bulvarı' adı verilmiş giriş yolunun sıradanlığını gözleyince de. Jandarma bölgesi olduğundan sıkça askeri kontrol noktası, yönlendirme timleri, trafiği sevk ve idare eden görevlilerle dolu her yan. Belediye binasının da bulunduğu küçümen meydana geldiğimizde, cenaze namazının kılınacağı caminin istikametini gösteriyor genç jandarmalar. Şehriban Hatun Camii'ne geldiğimde bakınıyorum çevreme. Şimdilik çelenk sayısı avluya toplaşan uğurlayıcılardan fazla ama dediğim gibi vakit pek erken. Sonra peyder pey, sonra gurup gurup derken güruhlar halinde akın ediyor, ortamı ağır kalabalığa çeviriyor gelenler. Otopark olarak kullanılacak geniş tarlalara varmak için cami yanından geçmek şart. Bütün araçlar göz önümüzden geçiyor böylelikle. Plakalarını okuyunca İstanbul, Ankara gibi 've elbette' diyeceğimiz şehirlerden gelenlerden gayrı; Antalya'dan, Afyon, Konya, Burdur, Denizli, Kayseri ve dahi pek çok kentten kopup gelen sevenleri kaydediyorum notlarıma. Törende ve defin anında tekmil televizyon kanalının canlı canlı naklettiği malum görüntüleri size bayat detaylar olarak sunmanın manası yok biliyorum. Yine de hiçbir kameranın kaydedemeyeceği o görünmez atmosferi aktarmak boynumun borcu. Meclis başkanından, başbakan yardımcısından, memleketin en büyük iş adamından, zamanlarının efsane bakanlarına, vekillerine kadar kimler kimler var burada. Olmayan tek şey; oh ne güzel ki kibir. Şimdi herkes sanki 'bir boyda', bir huyda, ortak acıda, ölümün kahredici kıskacına karşı sıcacık yürekler halinde.
İRONİ MİMARI ZAMAN
Ve zaman; tüm akışkanlığıyla, sayısız şekli şemal içinde geçerken, ara sıra yüz gösterip nasıl sürprizci ve ironi mimarı olabileceğini hatırlatıyor bize. Aktif siyaset hayatı boyunca geçen uzun süreçte; en yüksek devlet ve hükümet koltuklarına "yapışıp kalmakla " eleştirilen Süleyman Demirel, töreni izlerken yorulmasın diye kendisine uzatılan koltuğu kabul etmiyor. "Ömrünün yiten yarım elması" saydığı eşine "Ayakta veda edeceğini" söylüyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.