Giriş Tarihi: 17.2.2011

'Önce dövüp sonra da makyaja götürüyorlar'

Plastik makyaj uzmanı Reyhan Hanım, kendilerine sık sık şiddet mağduru kadınların geldiğini anlatıyor: Pek çok çalışan kadın geldiği gibi, dövdüğü kadını izleri kapattırmak için getiren adamlar da oluyor

İlk durağımız, dayak mağduru kadın imajını yaratmak üzeren, plastik makyaj uzmanı Reyhan Hanım... Önce telefonda konuşup ne istediğimizi anlatıyoruz. Ona yaklaşık bir hafta önce şiddete uğrayan ve yüzü gözü moraran bir kadın olmak istediğimizi söylüyoruz. Bizi İstanbul-Beşiktaş'taki ofisine davet ediyor. Önce bilgisayardan bazı "darp edilmiş kadın" fotoğrafları gösterip birini seçmemizi istiyor. Sol gözünde yer yer morluklar ve kızarıklıklar olan bir modeli beğeniyoruz. Ek olarak da dudak kenarına bir yara.
'MORLUKLARI KAPATIYORUZ'
Sonra makyaj salonuna geçiyoruz. Temizleme işlemiyle makyaj başlıyor. Hangi gözümün morarmasını istediğimi soruyor. Gerekli durumlarda saçlarımla kapatabilmek için "sol gözüm" diyorum. Makyaj bile olsa saklamak istiyor çünkü insan yarasını. Makyaj sürerken biz de Reyhan Hanım'a işiyle ilgili sorular soruyoruz.
Daha önce size oyuncular hariç, bu tarz bir makyaj yaptırmak için gelenler oldu mu? Hayır olmadı. Genellikle oluşan morluklarını kapatmak için geliyor kadınlar. Kocaları ya da sevgililerinden şiddet gören kadınlar kapatmak için geliyor genelde bize. Çoğu çalışan kadın, şiddete uğradıklarını gizlemek için bu yola başvuruyor.
Ne kadar dayanıyor peki bu tarz bir makyaj? Yıkayana kadar yüzde kalıyor yaptığımız kapatma makyajı.
Başka kimler geliyor? Karısını dövüp sonra da onu gizlemek için makyaj yaptırmaya gelenler de oluyor. Karısını ya da sevgilisini kendisi getiriyor bu adamlar.
Böyle gelen kadınların ruh hali nasıl peki? Gayet normal davranıyorlar. Kanıksamışlar belli ki durumu. Ne sıklıkla geliyor böyle müşteriler? Her gün gelmiyor tabii ki... Ama çok gelen oluyor... Derken yavaş yavaş da yüzümüz morarmaya başlıyor. Kat kat boya ve yapıştırıcı kullanıyor Reyhan Hanım. Estetik salonunda da yapılan makyaja ilgi giderek artmaya başlıyor. Birkaç sünger dokunuşunun ardından sıra yara izini yapmaya geliyor. Reyhan Hanım, "Yara iziniz kaç günlük olsun?" diye soruyor. "Yüzümdeki morluklar kaç günlük" diye soruyorum. Bir haftalık diyor Reyhan Hanım. O zaman yara da birkaç günlük olsun diyorum. Son darbeyi de alınca evden kaçmış olacağız çünkü.

GÖREN 'GEÇMİŞ OLSUN' DEDİ

Yapıştırıcı sürerek yapmaya başladığı yara izinin düşme ihtimali olunca onu da morluğa çevirmeye karar veriyoruz. Ortaya, sol gözü yer yer morarmış, şişlikleri inmiş, gözünün içindeki kanlanma sona ermiş yaklaşık bir hafta önce şiddet görmüş bir yüz çıkıyor. Sağ dudağın alt tarafındaki morluk da cabası. O geçmeye başlamış ama. Ayrıca çenede olduğu için göz gibi morarmıyor doğal olarak. Elmacık kemiklerine oranla daha çok yumuşak tabaka var çünkü. Doğal olarak darbeyi de çok göstermiyor. İnsanın yüzü morarınca dayak yemiş gibi hissetmeye de başlıyor zaten. Makyaj salonundan çıkana kadar herkes 'Geçmiş olsun' diyor. Makyaj olduğunu bilmek de, kendinizi berbat hissetmenize mani olamıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.