Sandıktan çıkan tarih
Çanakkale'de yedek subay olarak görev yapan Tevfik Rıza Bey'in tuttuğu 4 günlük, 97 yıl sonra ortaya çıktı. Günlükler, onbinlerce askerin şehit olduğu savaşın tüm acılarını gözler önüne seriyor
UZUN YILLAR SIR KALDI
Yıllarca eşi Belkıs Hanım'a ait bir sandığın içinde kilitli kalan mektup ve günlükler, dedelerini sadece yazdığı mektup ve günlüklerden tanıyabilen Tevfik Rıza Bey ve Belkıs Tansuğ'un torunları Yasemin Yücetürk ve Oya Kommas tarafından gün yüzüne çıkartıldı. Sandığın içinden Fransızca ve Osmanlıca yazılmış günlük ve mektuplar, kurutulmuş çiçekler, saç teli yapıştırılmış mektup kağıtları çıktı. Kırklareli Üniversitesi Tarih Bölümü Cumhuriyet Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. V. Türkan Doğruöz Tevfik Rıza Bey'in 4 adet günlüğünü yayına hazırladı. Günlükler "Dedem Tevfik Rıza Bey'in Çanakkale Günlükleri" adı altında basıldı. Tevfik Rıza Bey, günlüklerini 17 Kasım 1914'te Çanakkale'ye hareket ettiği günden itibaren yazmaya başladı. Dört defteri bulan günlüklerini 18 Şubat 1916 günü bitirdi. Torunları Yasemin Yücetürk ve Oya Kommas, bu günlük ve mektupların kendileri için uzun yıllar bir sır olarak kaldığını belirterek, şunları anlattı: "Anneannemiz özel günlerinde odasına çekilir, sandığındaki mektuplarını okurdu. Bizim için bir sırdı. O sandığı biz ancak anneannemin mayıs 1969'da vefat etmesinden sonra yaklaşabildik. Annem de aynı yılın şubat ayında vefat etti. Mektupların birkaç tanesini açıp okuduk ama özel hayatına ait olduğu düşüncesi ile düzenleyip paylaşmayı uygun görmedik. Yıllarca biz de bu mektupları ve günlükleri sakladık. Onların ruhunu incitir miyiz? diye çok düşündük. Sonra bunu kendimize saklamanın bencillik olacağına karar verdik. Kocası ile birbirlerine yazdıkları 400'e yakın mektup ve dedemizin Çanakkale Savaşı'ndaki günlükleri saklıydı sandığın içerisinde. Günlüklerinde bir sivil gözüyle savaşı anlatıyor. Ayağına bombanın düştüğü anları anlatıyor. Romantizm giriyor işin içine. Savaşı ve günlük hayatı iç içe anlatması bizi çok duygulandırdı. Dedem 1916'da rahatsızlığı üzerine gönderildiği Davos'ta yaşamını yitirdi. Eşi Zincirlikuyu'da yatıyor. En büyük arzumuz dedemin mezarını vatanına getirmek."
EN SON HABERLER
- 1 Husumetlisini tabancayla 13 yerinden vurarak öldürdü
- 2 Sema Dilekçi cinayetinde Meriç Nehri detayı: Güvenlik güçleri fark etti!
- 3 İşten atılan işçiler için sendika devrede Genel merkez yöneticileri Tugay ile görüşecek
- 4 'Olağanüstü kuraklık' alarmı
- 5 İstanbul’da anne oğul ölü bulundu: Katil tanıdık çıktı! Tüm şehirde aranıyor
- 6 Sultangazi'de şoke eden olay: Önce silahlı saldırı sonra el bombası...
- 7 Gençler, 'Akdeniz Gençliği Deniz Kampı Projesi'nde buluşuyor
- 8 Bu okuldan mezun olanlar paraya para demiyor: En düşük maaş 30 bin dolar!
- 9 Gözde Karamus’u canice öldürmüştü: Cani koca Serdar Karamus için istenen ceza belli oldu!
- 10 İstanbul'da bir iş yerine pimi çekilmemiş el bombası atıldı!