Giriş Tarihi: 18.3.2012

Sandıktan çıkan tarih

Çanakkale'de yedek subay olarak görev yapan Tevfik Rıza Bey'in tuttuğu 4 günlük, 97 yıl sonra ortaya çıktı. Günlükler, onbinlerce askerin şehit olduğu savaşın tüm acılarını gözler önüne seriyor

Birinci Dünya Savaşı'nda en şiddetli çatışmaların yaşandığı Çanakkale cephesinde yedek subay olarak görev yapan Tevfik Rıza Bey'in, cephede tuttuğu 4 günlük tam 97 yıl sonra ortaya çıktı. Eşi tarafından kendisine gönderilen defterlerde tutulan günlükler, on binlerce askerin şehit olduğu savaşın acılarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Tevfik Rıza Bey... Bir elektrik mühendisi olarak gittiği Çanakkale cephesinde yedek subay olarak görev yaptı. O savaşın isimsiz yüz binlerce kahramanından sadece birisi ama tuttuğu günlükler, savaşı farklı bir yüzüyle karşımıza çıkarttı.

UZUN YILLAR SIR KALDI

Yıllarca eşi Belkıs Hanım'a ait bir sandığın içinde kilitli kalan mektup ve günlükler, dedelerini sadece yazdığı mektup ve günlüklerden tanıyabilen Tevfik Rıza Bey ve Belkıs Tansuğ'un torunları Yasemin Yücetürk ve Oya Kommas tarafından gün yüzüne çıkartıldı. Sandığın içinden Fransızca ve Osmanlıca yazılmış günlük ve mektuplar, kurutulmuş çiçekler, saç teli yapıştırılmış mektup kağıtları çıktı. Kırklareli Üniversitesi Tarih Bölümü Cumhuriyet Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. V. Türkan Doğruöz Tevfik Rıza Bey'in 4 adet günlüğünü yayına hazırladı. Günlükler "Dedem Tevfik Rıza Bey'in Çanakkale Günlükleri" adı altında basıldı. Tevfik Rıza Bey, günlüklerini 17 Kasım 1914'te Çanakkale'ye hareket ettiği günden itibaren yazmaya başladı. Dört defteri bulan günlüklerini 18 Şubat 1916 günü bitirdi. Torunları Yasemin Yücetürk ve Oya Kommas, bu günlük ve mektupların kendileri için uzun yıllar bir sır olarak kaldığını belirterek, şunları anlattı: "Anneannemiz özel günlerinde odasına çekilir, sandığındaki mektuplarını okurdu. Bizim için bir sırdı. O sandığı biz ancak anneannemin mayıs 1969'da vefat etmesinden sonra yaklaşabildik. Annem de aynı yılın şubat ayında vefat etti. Mektupların birkaç tanesini açıp okuduk ama özel hayatına ait olduğu düşüncesi ile düzenleyip paylaşmayı uygun görmedik. Yıllarca biz de bu mektupları ve günlükleri sakladık. Onların ruhunu incitir miyiz? diye çok düşündük. Sonra bunu kendimize saklamanın bencillik olacağına karar verdik. Kocası ile birbirlerine yazdıkları 400'e yakın mektup ve dedemizin Çanakkale Savaşı'ndaki günlükleri saklıydı sandığın içerisinde. Günlüklerinde bir sivil gözüyle savaşı anlatıyor. Ayağına bombanın düştüğü anları anlatıyor. Romantizm giriyor işin içine. Savaşı ve günlük hayatı iç içe anlatması bizi çok duygulandırdı. Dedem 1916'da rahatsızlığı üzerine gönderildiği Davos'ta yaşamını yitirdi. Eşi Zincirlikuyu'da yatıyor. En büyük arzumuz dedemin mezarını vatanına getirmek."


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.