Sel ve heyelan Karadeniz'in kaderi oldu

Belirlemelere göre 1929 yılında Trabzon'da meydana gelen heyelanda 146 kişinin ölümüyle birlikte bu kaderi yaşamaya başlayan bölge, 82 yılda 35 büyük sel ve heyelana maruz kaldı. 582 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin kaybolduğu, tahmini rakamlara göre 1 milyar liralık maddi kayba yol açan bu doğal afetlerin 80 yılı aşkın bir süre etkili olmasına rağmen herhangi bir önlem alınmadı.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN!
Belirlemelere göre; "1929 yılında Trabzon Of'ta heyelan nedeniyle 146 kişi,1959'da Tirebolu, Görele, Trabzon ve Rize'de sel nedeniyle 13 kişi, 1963'te Trabzon Oksu'da sel nedeniyle 3 kişi, 1963'te Trabzon Akçaabat'ta sel nedeniyle 2 kişi, 1965'te Giresun ve Trabzon'da sel nedeniyle 2 kişi, 1973'te Rize İyidere ve Hemşin'de sel nedeniyle 4 kişi, 1973'te Rize-Güneysu-Kalkandere'de heyelan nedeniyle 4 kişi, 1974'te Gümüşhane Harşit'te sel nedeniyle 3 kişi, 1977'de Rize Pazar'da Hemşin Deresi taşkını nedeniyle 6 kişi, 1981'de Rize Pazar'da sel nedeniyle 27 kişi, 1982'de Rize İkizder'de heyelan nedeniyle 8 kişi, 1983'te Rize Pazar ve Fındıklı'da taşkın ve heyelan nedeniyle 27 kişi, 1985'te Rize'de sel nedeniyle 10 kişi, 1988'de RizePazar, Ardeşen, Fındıklı'da heyelan nedeniyle 3 kişi, 1988'deTrabzon Çatak'ta heyelan nedeniyle 64 kişi, 1990'da Trabzon Değirmendere, Akçaabat'ta sel nedeniyle 56 kişi, 1990'da Rize Çamlıhemşin'de heyelan nedeniyle 51 kişi, 1995'te Rize-Güneysu, Ardeşen, Pazar'da sel ve heyelan nedeniyle 9 kişi, 1997'de Giresun'da taşkın nedeniyle 5 kişi, 1998'de Trabzon, Sürmene ve Beşköy'de sel ve heyelan nedeniyle 50 kişi, 2001'de Rize Taşlıdere ve Güneysu'da sel ve heyelan nedeniyle 10 kişi, 2002'de Rize Taşlıdere, Güneysu ve Çayeli'nde sel ve heyelan nedeniyle 34 kişi, 2005'te Rize İyidere, İkizdere ve Kalkandere'de sel nedeniyle 1 kişi, 2005'te Trabzon-Of Solaklı Havzası'nda sel nedeniyle 7 kişi, 2005'te Rize Çamlıhemşin, Çayeli'nde sel nedeniyle 4 kişi, 2005'te Rize Taşlıdere'de taşkın nedeniyle 7 kişi, 2005'te Trabzon Of'ta heyelan nedeniyle 1 kişi, 2006'da Artvin-Arhavi'de heyelan nedeniyle 1 kişi, 2006'da Giresun'da taşkın nedeniyle 2 kişi, 2006'da Rize Güneysu Başköy'de heyelan nedeniyle 3 kişi, 2009'da Rize Kalkandere'de heyelan nedeniyle 1 kişi, 2009'da Artvin Şavşat'ta taşkın nedeniyle 3 kişi, 2010'da Rize Gündoğdu'da sel ve heyelan nedeniyle 13 kişi, 2011'de Ordu Perşembe'de heyelan nedeniyle 2 kişi, 2011'de Rize'de sel nedeniyle 1kişi" hayatını kaybetti.
"ERKEN UYARI SİSTEMİ YOK"

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetimi Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu, Karadeniz Bölgesi'nin çok yağışlı bir bölge olduğunun bilinmesine rağmen erken uyarı sistemi bulunmadığını söyledi. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, karalahana.com sitesinde yayınlanan açıklamasında, Karadeniz Bölgesi'nin gerek büyük yağış miktarı, gerekse topografyasının dağlık, engebeli oluşu ve eğimin fazlalığı bilindiğini, bu nedenlerden dolayı bölgede yağışların hızla yüzey akışına geçerek kısa sürede sellere sebep olduğunu hatırlattı. Kadıoğlu, "Bütün bunlara rağmen Karadeniz Bölgesi'nde yağışlar hala ağırlıklı olarak klasik gözlem ağı ile tespit ediliyor. Bu yağış istasyonlarının tamamı yerleşim merkezlerinde konuşlandırıldığı için, yağış havzalarını temsil etmekten çok uzaklar. Selleri önceden tespit edip kamuyu bilgilendirecek sayısal taşkın modellerini de içeren erken uyarı sistemi yok" uyarısında bulundu.
RİZE'DEKİ TEMİZLİK ÇALIŞMALARI 15 GÜN SÜRECEK

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, ilde önceki gün yağan şiddetli yağışlar sonrası il merkezini basan sel suları ve toprak birikintilerinin temizliğinin 15 gün kadar süreceğini söyledi.
Halil Bakırcı, yapılan çalışmalarla ilgili Müftü, Ekrem Orhon ve Çarşı mahallelerinde incelemelerde bulundu. Vatandaşlarla sohbet eden Bakırcı, mağduriyetlerin giderilmesi için çalışmaları hızlandırdıklarını belirtti.
RİZE SEL NEDENİYLE BU HALE GELDİ

İnceleme sonrası gazetecilere açıklama yapan Başkan Bakırcı, Rize'de 1939 yılından itibaren yağan en yüksek yağmur oranı olduğunu ifade ederek, ''Hasar çok yüksek. Rakamsal boyutlarını konuşmak mümkün değil. Üç çöken ev, 10 ağır hasarlı ev var. Boşaltılan ev sayısı ise 400 civarında. Arka mahallelerde ulaşımın olmadığı ve su verilemeyen yerler var.'' dedi.
Çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini kaydeden Bakırcı, ''Şehir merkezinde kendi ekiplerimiz ve diğer illerden gelen ekiplerle 120 iş makinesi, 20 tane de su boşaltma pompası çalışıyor. Şehrin temizliğini 15 güne ancak bitirebiliriz. İller bankası ile hasarların bir kısmını 'alabilir miyiz' diye görüşüyoruz.'' diye konuştu. Esnafın gözükmeyen hasarının çok fazla olduğunu vurgulayan Bakırcı, şöyle devam etti: ''350 binanın bodrumu su dolmuş. Yaklaşık bin esnafımız yağmurdan etkilendi. Esnafın kaybı noktasında merkezi hükümetin tedbirleri olacak. Sigortasız olan esnaflarımız var. Esnaflarımız çoğu sermayesi kadar malı zarar görmüş. Bunlara da bir tedbir düşünmemiz gerekiyor. Şehir olarak en kısa sürede toparlamak için çalışacağız.''
Bakırcı, çok sayıda aracında otoparklarda sular altında kaldığını maddi kaybın oluştuğunu sözlerine ekledi.
Öte yandan, birçok iş yeri sahibi sigorta şirketlerinin hasar tespiti yapmaması nedeniyle temizlik çalışması yapamıyor. Birçok esnaf sigorta şirketlerinin olay sonrası duyarsız davrandıklarını, olayın üzerinden iki gün geçmesine rağmen sigorta inceleme ekiplerinin inceleme yapmaya gelmediğini, eleman sayısının yetersiz olduğunu kaydetti.