Selde can pazarı

Kızı Pelin Soğanlılar (24), ablası Feride Araplarlı (63) ve kardeşi Nermin Öven (55) ile birlikte oturduklarını anlatan Neriman Soğanlılar (56), 'Yemeğimizi yemiştik. Yağmur yağıyordu. Dışarı bakmak için kapıyı açtığımızda birden sular içinde kaldık. O gece öldük öldük dirildik. İmdat çığlıklarımızı duyan yoktu. Telefonla jandarma, polis ve kaymakamlığı aradık. Yetkililer saatlerce bize ulaşamadı. Kurtarmaya gelen dozer bizi ararken sel sularına kapılmış. Köpeğimizi sular aldı. Tavuklarımız telef oldu. Biz de artık dua etmeye başlamıştık. Evin içinde en yüksek yere çıktık. Sular boynumuza kadar geldi. Ölümle mücadelemiz saat 19.30'dan gece saat 01.30'a kadar sürdü. O sırada bahçe duvarı yıkıldı. Su az çekildi. Ardından bizi canlarını ortaya koyarak gelen askerlerimiz kurtardı. Biraz daha geçseydi cesetlerimiz dahi bulunamazdı' dedi.

Hamidiye Mahallesi Muhtarı Hüseyin Ergüven ile belediye yetkililerinin hasar tespiti için dün akşam saatlerinde kendilerine ulaştığını anlatan Soğanlılar, 'Ablam, kardeşim, ben ve kızım hala kendimize gelmedik. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Evimiz çamur içinde, komşularımız bize kapılarını açtı. Giyeceğimiz yok. Daha dün akşam bizi görmeye geldiler. Başbakan halimizi görsün. Evim darmadağın, yatacak yerim yok. Eşyamız yok, hepimiz perişanız. Sırtım ağrıyor diye bin liralık yatak almıştım. Zar zor borcunu ödedim, o yatağım da gitti. Suriyeliler daha iyi yaşıyor. Bakın halimize. Ben açım. Bizi komşularımız doyuruyor. Devletimiz nerede?' diye sitem etti.