Son Güncelleme: Pazar 18.12.2011 11:34
Sevgi ve aşk 35'li yaşlarda tükeniyor
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Kültegin Ögel'e göre, evli olan kadın ya da erkekte 35-40 yaşlarına geldiği zaman yaşadığı aşk ve sevgi azalıyor.
Aslında baba olmanın belirgin bir zamanı olmadığını belirten Ögel, sözlerine şöyle devam etti: "Toplumsal olarak değişebildiği gibi, kişiden kişiye de değişebiliyor. Günümüzde aslolan kişinin ruhsal yaşı. Diyelim ki erkeğin bulunduğu yaş öyle bir relatif noktadır ki nereye yakın olduğunu bilmek mümkün değildir. Kimi zaman bir genç, bir yaşlıdan ölüme daha yakındır. Bazen bir genç için yaşanmışlar, bir yaşlı için yaşanacaklar kadar önem arz eder. Bu durum göz önüne alındığında erkeklerin çocuğa kimi zaman yirmisinde, kimi zaman ellisinde hazır olduğunu söylemek mümkündür." Yaş gruplarında oluşan duyguları da anlatan Ögel, 20-35 yaş grubunda erkeklerin genellikle hedeflerin peşinde koştuğunu, kariyerde üst noktalara gelmeyi, arabaya sahip olmayı ve gücü elde etmeye uğraştıklarını söyledi. Öğel, "Bu hedeflerden arasında çocuk sahibi olmak da varsa, o zaman bu yaşlar çocuk sahibi olmak için iyi yaş olarak kabul edilebilir. 35-40 yaş grubunda, hayat stabilite kazanır.Hedeflerin önemli bir kısmına ulaşılmış olur. Şimdi sıra eksikliklerin giderilmesindedir" dedi.
35 -40 yaş arası özellikle duygusal alandaki eksikliklerin giderilmeye çalışıldığı dönem olduğunu anlatan Ögel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Para, güç ve başka şeyler olsa da, sevgi eksik kalmış olabilir. Böyle bir eksiklik varsa ve çocuk bu yoksunluğu giderecekse, bu yaş çocuk sahibi olmak için ideal olabilir. 40-45 yaş grubunda 'Aman Allah. Ben ne yaptım' veya 'Eyvah gençlik treni kaçtı' kaygılarının yaşandığı yaşları oluşturur. Bu yaş grubundaki erkekler koşturmaktan yaşayamadıklarını düşünmeye başlar. Eğer eksik kalan ve yaşanmamış şey çocuk ise, o zaman bu yaş çocuk yapmak için ideal olabilir. Çocuk yapmanın yaşı değil, hazır olma duygusu vardır."
Kişinin kendisini hazır hissetmediği bir sırada baba olmasını da değerlendiren Ögel, şöyle konuştu: "Aslında zamansız olan şeyler de bazen zamanlıdır. Belki zamansız olmuştur ama hiçbir sorun oluşturmaz ve her şey yolunda gider. Belki bize göre zamanı değildir ama aslında tam zamanıdır. Bu sebeple zamansız dediğimiz şeylerin gerçekten zamansız olup olmadığını zaman gösterir. Ön yargılı yaklaşmak ise sorun teşkil eder. Gerçekten kişi baba olmaya hazır değilse, o kişiyi bekleyen eksiklik duygusudur. Hem hayatını ve planladıklarını tam olarak gerçekleştirememek hem de babalığı tam yapamamak. Eksiklik duygusu da zaman içinde suçluluk duygusuna veya öfkeye dönüşebilir."
EN SON HABERLER
- 1 Driftçiye rekor ceza: Attığı driftten değil, yediği cezadan başı döndü!
- 2 İstanbul'da restorasyonu tamamlanan 33 vakıf eserin açılışı yapılacak
- 3 Bakan Özhaseki Malatya'da depremzede aileyi yeni evinde ziyaret etti
- 4 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Azerbaycanlı mevkidaşı Bayramov ile görüştü
- 5 Antalya'da başıboş köpek dehşeti! 15 yaşındaki Hamitcan: Bayılmışım, ambulans geldiğinde uyandım
- 6 Üzümlü Sınır Kapısı’nda inceleme yapıldı
- 7 Otobanda feci kaza: 1 ölü
- 8 Afyonkarahisar ve Kütahya bu defilede buluştu
- 9 Bodrum’da ana isale hattı yine patladı, vatandaş isyan etti: Sabır taşı olduk
- 10 MSB: Hudutlarımızda uyuşturucu kaçakçılarına geçit yok!