Sevgilisi Mutlu Kaya'yı öldürmüştü: Boğuşma sırasında silah ateş aldı

Diyarbakır 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Yusuf Çalışkan hazır bulunurken, tekerlekli sandalyeyle Mutlu, annesi Hanım, ablası Songül Kaya ve tarafların avukatları katıldı. Söz konusu olaya ilişkin savunma yapan sanık Çalışkan, Dilek Kaya ile sevgili olduklarını ve olay gecesi evine yemek için gittiğini ileri sürdü.

"BANA VE KENDİSİNE ZARAR VERMEMESİ İÇİN TABANCAMI ALMAK İSTEDİM"

Dilek ile o gece film izledikten sonra kıskançlık yüzenden tartışmaya başladıklarını iddia eden Çalışkan, "Bana küfür etmeye başladı. Önceden sosyal medya hesabıma bakıyordu. Sinir krizi geçirdi. Sesler yükselince 'binadaki sakinlerden biri şikayet eder' diye sakinleşmesini bekledim. Dilek mutfağa doğru gitti ve bana bardak fırlattı. Bana ve kendisine zarar vermemesi için tabancamı yanıma almak istedim" dedi.

"GÖZLERİMİ KAPATTIM, GERÇEK OLAMAZ DEDİM"

Savunmasına devam eden Çalışkan, "Boğuşma sırasında silah ateş aldı. Başta kendimi vurdum sandım. Ayaklarım kan oldu. Yere düştük ikimizde. Alkol almıştık. Etraf kan oldu. Bir dakika karşısında oturdum. Gözlerimi kapattım açtım 'gerçek olamaz' dedim. Dilek'in vurulduğunu anlayınca sonra kendime ateş ettim. Bayılmışım yerden kalktığım anı hatırlıyorum. Ayıldığımda Dilek yerdeydi. Kafamdan kan aktığını hissettim. Başka bir şey hatırlamıyorum. Ateş ettiğim silah asker olduğum için kullandığım silahımdır. 13-14 ay beraberliğimiz vardı. Tartıştığımız oluyordu, ilk kez bu kadar sinirli olduğunu görmüştüm. Silahın tetik emniyetini kapatmayı unutmuşum. Olay yerinde neden 4 kovan olduğunu hatırlamıyorum." ifadelerine yer verdi.

"BEN DE DAHA ÖNCE ERKEK ŞİRKETİNE MARUZ KALDIM"

Duruşmaya katılma talebi bulunan Mutlu Kaya ise "Ben de daha önce erkek şiddetine ve tekerlekli sandalyeye maruz kaldım. Ablam ölmeden birkaç hafta önce telefon konuşmasına şahit oldum. Sanığın ona şiddet uyguladığını ve onu ölümle tehdit edildiğini duymuştum. 3-4 ay önce sevgili olduklarını duymuştum. Son zamanlarda morali bozuktu ve sürekli ağlıyordu. Bazen bizde bazen de kendi evinde kalıyordu. Sanıktan şikayetçiyim." dedi.