Bolu'da, 2 yıl önce para vermediği için tartıştığı annesine şişe fırlatan C.C., "hakaret ve yağma" suçundan yargılandığı 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, karar duruşmasına çıktı. Mont almak için para istediği annesinin, ters sözler söylemesi üzerine kafasına doğru şişe attığını söyleyen sanık, "Küfür ve hakaret ettiğim doğru ama mala zarar verip yağma yapmadım. Ben de annemden şikâyetçiyim" dedi. Oğlunun şizofreni hastası olduğunu öne süren anne B.C. ise "Küfredip hakaretlerde bulunarak kafama şişe fırlattı. İşyerimdeki mallara da zarar verdi. Tedavi görmesini istiyorum. Bu yüzden şikâyetçiyim" dedi. Şişeyi silah olarak değerlendiren mahkeme, sanığı "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı.
İKİSİ DE SANIK OLDU
Balıkesir'de ise 2 çocuk sahibi A.K. ve N.K. çifti arasında ailevi nedenlerle tartışma çıktı. A.K. elindeki cevizleri eşine fırlattı. N.K. de kocasına tabak fırlatarak karşılık verdi. İkisi de kafalarından yaralanan çift, rapor alıp birbirlerinden şikâyetçi oldu. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, ceviz ve tabağı silah olarak değerlendirip çift hakkında "silahla basit yaralama" suçundan kamu davası açtı. N.K.'nin avukatı Neslihan Çallıoğlu, müvekkilim, kocasının fırlattığı cevizlerle yaralanınca, kendisini korumak için elinde bulunan tabağı kullanmış. Bu dava, fiili saldırıya elverişli her türlü vasıtanın silah olarak kabul edilebileceği ve hakkında silahla yaralamadan dava açılabileceğini göstermesi açısından önemli. Bir tartışmada sadece tabanca ve bıçak gibi aletlerin silah olarak değil, her türlü vasıtanın silah olarak değerlendirilebileceği unutulmamalı" dedi.